M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Kur'an nasıl okunur?

Kur'an nasıl okunur?

Soru başlığına verilecek ilmî cevap bellidir: Kur’an; “tertil” ile okunmalıdır.
Tertil’in ne olduğunu ise, iki yerde Kur’an’dan öğreniyoruz:
Birincisi, Müzzemmil,4’deki; “Kur’an’ı tertil ile (tane tane) oku!” ayeti.
Diğeri de, Furkan,32’deki; “İnkar edenler dediler ki: ‘Kur’an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi?’ Biz, onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle parça parça indirdik ve tertil ile (ağır ağır) okuduk” ayetidir.
***
Bu ayetlerde, tane tane ve ağır ağır olarak açıklanan “tertil” kelimesi; Arapça kaynaklarda “teybin ve tefrik” diye tarif edilir. Bilindiği gibi tebyin; açıklama, izah etme, beyan etme anlamına gelir. Tefrik ise; fark etme, ayırt etme, tek tek sıralama, sayma, parçalama demektir.

Sahabeler, eşi Hz.Aişe annemize sordular: “Rasülullah Kur’an’ı nasıl okurdu?” Cevaben şöyle dedi: “Tertil ile yani, eğer biri harfleri saymak istese, onun sayabileceği kadar ağır okurdu.”

Benzer suali Ümmü Seleme annemize de sormuşlar, o da şöyle cevap vermişti: ”Rasülullah, kelimeleri ayırarak tane tane ve her ayette durarak tek tek okurdu. Medleri çeker, harfleri anlaşılır bir şekilde çıkarırdı.”

Bir Sahabi Abdullah ibn Mes’ud’a; Kur’an’daki mufassal surelerin tamamını bir gecede okuduğunu söyledi. (Mufassal sureler; 50.sure olan Kaf’tan başlar, 114.sure Nas’a kadar devam eder ki, yüz sahifeye yakındır) İbn Mes’ud adama şaşkınlıkla bakarak şöyle dedi: “Desene, Kur’an’ı kum saçar gibi okudun! Şiir okur gibi hızlıca sıraladın!.. Oysa, Kur’an’daki harikuladelikler karşısında durup düşünmelisin, kalbini/yüreğini harekete geçirmelisin!..”

Bu örneklerden de anlıyoruz ki, Kur’an-ı Kerim; ağır ağır, tane tane, sindire sindire, hazmederek, ibret alarak, ders çıkararak, düşünerek, anlayarak, kavrayarak, en önemlisi de gereğini yapmak niyet ve amacıyla okunmalıdır.
***
Abdullah b. Amr anlatıyor: Kur’an hatmini ne kadar zamanda yapabileceğimi Rasûlullah’a (s.a.v) sordum, bana şöyle cevap verdi: “Kur’an’ı bir ay içinde oku!”. Dedim ki; “Benim gücüm tâkatim var, daha fazla okuyabilirim.” Bunun üzerine Rasûlullah: “O halde bir hafta içinde oku. Ama bu miktarı artırma!” buyurdu. Olayı nakleden Abdullah b. Amr diyor ki: “Keşke ısrar etmeyip de Rasûlullah’ın bana tanıdığı ruhsat ve kolaylığı kabul etseydim ve kendimi sıkıntıya sokmasaydım!”

Bundan da anlaşılıyor ki, bir haftadan daha az zamanda okunan Kur’an tilaveti, ayetleri gereği gibi düşünüp tefekkür etmeye, anlayıp hayata geçirmeye engeldir ve Kur’an’da emredilen “tertil” ile okuma şekli hakkıyla yerine getirilememiş olur. Çünkü, Kur’an harflerinin mahreçlerine dikkat edilerek okunduğu kadar, okunanları gönül huzuruyla anlamaya ve üzerinde düşünmeye çalışmakla “tertil”in hakkı verilmiş olur.

Hz. Ali şöyle diyor: “İlmin olmadığı bir ibadette hayır yoktur. Anlayış ve kavrayışın olmadığı bir ilimde hayır yoktur. Düşünüp ibret dersi çıkarılmayan bir Kur’an okuyuşunda da hayır yoktur.”

İtikat imamlarımızdan Muhammed Maturidi de şunları kaydediyor:
“Kur’an sadece kıraatin güzelleştirilmesi için indirilmemiştir. O üç şey sebebiyle okunur:
1.Kıyamet gününe kadar korunup kaybolmasın ve unutulmasın diye.
2.Anlatılanlardan ibret alınsın, Allahın kulları üzerindeki hakları ve kulların birbirleri üzerindeki hakları gibi hükümleri anlaşılsın diye.
3.Onunla amel edilsin, öğütlerinden ibret alınsın diye.
Böylece, Müslümanlar Kur’an’ı kendilerine rehber edinir, emirlerine uyar ve yasaklarından sakınırlar. Namazda okunan Kur’an’dan maksat da bunların tamamıdır. Ve bunlara ancak, ayetler üzerinde düşünmek ve onu tane tane okumakla ulaşılabilir.”
***
Sonuç olarak, Kur’an’ın okunmasından veya hatim yapılmasından esas maksat; onun anlaşılması, hükümlerinin ve hikmetlerinin kavranması, emir ve yasaklarının hayata geçirilmesidir. Kur’an’a gerçek saygı da, ancak böyle olur.

Lafzına hürmet edip manasına aykırı hareket etmek, Kur’an’la alay etmektir. Çünkü Kur’an; lafız ve mananın mecmuudur, biri diğerinden ayrılamaz. İtibar ve saygı, her ikisinin de hakkıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi