Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

“Kabotaj bayramı”ndan önce “Sabotaj bayramı”!

“Kabotaj bayramı”ndan önce “Sabotaj bayramı”!

“Kabotaj bayramı”na şunun şurasında ne kaldı? Bir aydan az fazla!

Malûm, 1 Temmuz “Kabotaj bayramı”dır!

Cumhuriyetimiz çok öztürkçecidir ama her nedense bu bayramda Türkçeye Fransız kalınmış! “Kabotaj” Fransızca bir kelime, “kıyı denizciliği” demekmiş. Neden Kabotaj bayramı? Kendi sahillerimizde taşıma ve ulaştırmayı kendi gemilerimizle yapma hakkını kimseye vermeden kullanacağımız için. Çünkü daha önce, yabancılara bu sahada birtakım imtiyazlar verilmiş, 1926’da da bu imtiyazlar kaldırılmış.

Neyse mesele “kabotaj” meselesi değil, “bayram” meselesi... Kabotajın bile bayramının olduğu Türkiye’de son günlerde üzerinde fırtına koparılan bayram 19 Mayıs bayramı... Bu bayramın uzun bir ismi var, 1937’te şekillendirilmiş, resmi tarihin taşıyıcı ayinlerinden biri olarak günümüze kadar gelmiş.

Bu sene hükümet bayramı sivilleştirdi. Millî Eğitim’den alıp Gençlik ve Spor Bakanlığı’na verdi. Tabiî Atatürk kültüne tapınma üzerine kurulmuş bayramın muhtevasındaki bu değişiklik azılı laiklere hoş gelmedi. Hele de histerik atatürkçü hatunların bir kısmı Taksim anıtı önünde ayılma bayılma krizleri geçirdiler.

19 Mayıs sivilleştirildi, gençlere gerçekten mal edilmeye çalışıldı, işin idman ve spor kısmı da ihmal edilmedi. Fakat bu değişikliğin bir açık ve dışarıdan muhalifleri vardı, bir de içeriden ve gizli.

Birçok kayda geçen veya geçmeyen hadisenin ikisi, bende böyle bir kanaat uyandırdı.

Bayramın yeni biçimine itiraz eden siyasî odaklar, kendi bildikleri gibi kutlama yapmak için harekete geçtiler. İyi oldu, hiç olmazsa bugüne kadar bayram edebiyatı yapan ama bunun için kılını kıpırdatmayan bazı kesimler bu münasabetle en azından yürüyüş yaptılar, sloganlar attılar. Ayak kasları çalıştı, ciğerleri şişti.

Bu normalleşme yaşanırken bazı anormallikler de oldu ki, milletin sağduyusunu haleldar etti. “Bu da olmaz” dedirtti.

Dünyada benzeri var mı? Ben hatırlamıyorum, hatırlayan beri gelsin. Samsun’da hangi aklı evvel yetkili icad ettiyse, kadınla erkeği güreştirdi!

Güreş, bizim bildiğimiz erkek işi idi. Dünya şampiyonu olan güreşçilerimizle iftihar ederdik. Son yıllarda kadınlar arası güreşlere de şahit olmaya başladık. Fakat böyle karma güreşe ilk defa rastlanıyor! İşe bakın ki, ne güreşenler bunu tuhaf karşılıyor, ne bu işi tertipleyenler ve ne de halk!

Halk gerçekten tuhaf karşılamadı mı? Karşılasa ne yazar! “İki yiğit çıkmış meydana, ikisi de birbirinden merdane!” Hayır artık böyle diyemeyeceğiz. “Bir yiğit bir yiğide çıkmış meydane, biri zenne, diğeri merdane!”

Bu, bayram kutlamaları ile ilgili bütün olumlu kanaatleri tersyüz edecek kıratta bir rezillik. Böyle şeyleri ancak halkın cinsel arzularını tahrikten para kazananlar düşünebilir ve uygulayabilir!

Bu güreş tam bir sabotaj güreşi!

İkinci sabotaj, başörtüsünü mesele olmaktan çıkaran bir iktidarın fiyakasını bozacak cinsten.

Kütahya’da bir yarış yapılıyor ve yarışı örtülü bir kızcağız kazanıyor. Fakat, madalya törenine çıkmasına, örtüsü yüzünden izin verilmiyor. Başka bir arkadaşı onun madalyasını alıyor!

Bu akla ziyan duruma sabotajdan başka ne denilebilir?

19 Mayıs oldu sabotaj bayramı!





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi