Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Cihad, imanın check up’udur…

Cihad, imanın check up’udur…

“İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı! Derler. Ama hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!”( Muhammed.20)
Açıklama:
İman eden insanlar imanları gereği salih ameller işlemek durumundadırlar. Bu salih ameller nefse ağır gelen ibadetler olabileceği gibi nefse çok da ağır gelmeyen ibadetler de olabilir. Ama şu bir gerçek ki iman eden bir insan kendi istek ve arzularıyla salih amellere talip olur.
Bu ayeti kerimede diliyle iman ettiğini söyleyenlerden kalplerinde hastalık olanlarla olmayanların test edildiği misali veriliyor. Evet, şu an birçoğumuz dilimizle iman ettiğimizi iddia ediyoruz. Allah da bu iddiada ne kadar samimi olduğumuzu bizlere göstermiş oluyor.
Kalp hastalığını ortaya çıkartacak amel olarak cihad ibadetinin seçilmesi tesadüfî değil… Özellikle seçilen bir ibadettir… Çünkü cihad ibadeti birçok imtihan sorularını kendi içinde barındıran bir ibadettir ve nefse pek de hoş gelmez;
“Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara. 216)
Cihad ibadeti dünyanın sunduğu tadı bozan bir ibadet olması hasebiyle pek hoşa giden bir ibadet olarak karşımıza çıkmıyor. Her ibadetin bir bedeli olur. Cihad ibadetin bedeli vaktinin ancak Allah’ın bileceği bir tarihe kadar yaralanma, kaybolma, aç ve susuz kalma, anne-baba, eş ve çocuklardan uzak kalma, yaralanma ve esir düşme gibi ihtimallerle karşılaşma durumu vardır. Bu ihtimaller de nefse hoş gelmez.
Nefsine hoş gelenler ve nefsine hoş gelmeyenler… Nefsine hoş gelmeyip cihad ibadetinden uzak kalanlar için Allah şu yakıştırmayı yapar;
“… kalplerinde hastalık olanlar…”
Ortada cihad ile ilgili henüz bir hüküm gelmemesine rağmen bu sıkıntıyı göğüsleme arzusu içinde olanlar ‘keşke’ kelimesini kullanarak adeta kalplerinin sapa sağlam olduğunu ispat ederler;
“Keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı! Derler…” İman öyle bir seviyeye ulaşmış ki ‘cihad hakkında ayet inseydi’ demeyip ‘sure inseydi’ derler…
Savaş ayetlerini işitenler ölüm sonrası bilgileri gündemlerine almadıkları için dünyayı sevdiler ve savaş kelimesini ölümcül bir hastalığın müjdesi olan kanser hastalığı olarak algıladılar.
Savaşa olan mesafelerini beden diliyle gösterirler;
“…ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün...” İpe giden bir mahkûm gibi…
Okuduğumuz bu ayet aslında bizlere sesleniyor;
“ Madem iman ettiğinizi söylüyorsunuz, bu imanınız size cihad ibadetini hem sevdirmeli hem de cihada teşvik etmeli… ”
İman edenlerin cihadı arzulamalarının sebeplerine baktığımızda şunları görürüz;
1- İman eden bir insan Allah’ı sever ve O’na kavuşmak ister
2- İman eden bir insan vaktinde öleceğini bilir ve bundan dolayı savaşmaktan korkmaz.
3- İman eden bir insan Allah’a en sevdiğini hediye etmek ister. Bu istek fıtridir.
4- İman eden bir insan dünyanın geçici olduğunu asıl yurdun ahiret olduğunu bilir.
5- İman eden bir insan dünyanın sunduğu zevklerin aldatıcılığını görür ve ondan etkilenmez.
Evet… Sanırım bu ayeti okuduktan sonra tek cümleyle şöyle özetleyebiliriz;
Cihad, imanın check up’udur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi