Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

950 yıllık sabr

950 yıllık sabr

Bize bildirildiği kadarıyla en uzun süreli davet eden peygamber Nuh aleyhisselamdır… 1000 yıldan 50 yıl eksik… Yani 950 yıl…

950 yıl davette olan bir davetçi… Bıkmadan ve usanmadan ancak bir a4 kâğıdını dolduracak bilgileri kavmine anlatan bir davetçi… Konu darlığı hasebiyle de insanı davette monotonlaştıran bir durum… Ve bu duruma sabreden bir davetçi… Biz davetçiler gibi ayetler, hadisler, sahabe hayatı, fıkhi konular tarih gibi konu zenginliği yok…

Nuh aleyhisselamın sabrı davetle sınırlı değil… Davetine icabet eden insan sayısının azlığı da sabrı zorlayan bir etkendir ve buna da sabrediyor…

950 yıl boyunca davetinin karşılığı olarak alaya alınma ve nasihatlere kulak tıkamaları… Bir davetçinin gerçekten de davetteki hızını azaltan bir sahne… Ve Nuh aleyhisselam bunlara da sabrediyor…

Nuh aleyhisselamın bir de eşi vardı… Eşi hakkında detaylı bir bilgiye ulaşamıyoruz… Elimizdeki beklide tek delil Tahrim suresi 10.ayet;

“Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lût'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Kocaları, Allah'tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara: Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin! Denildi.”[1]

Evet…

Dışarıdaki engellere göğüs geren bir davetçiye bir de evden bir hain ekleniyor ve buna da sabrediyor…

Nuh aleyhisselamın oğlunun akibeti hakkında da bilgiye ulaşıyoruz;

Hud suresi 42-47.ayetler;

“ Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, "Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma" diye seslendi.”
“ O, "Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi. Nûh, "Bugün Allah'ın rahmet ettikleri hariç, onun azabından korunacak hiç kimse yoktur" dedi. Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.”
“ Nûh Rabbine seslenip şöyle dedi: "Rabbim! Şüphesiz oğlum da âilemdendir. Senin va'din elbette gerçektir. Sen de hükmedenlerin en iyi hükmedenisin."
“ Allah, "Ey Nûh! O asla senin âilenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O halde hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben sana cahillerden olmamanı öğütlerim" dedi.”
“ Nûh, "Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum" dedi.”
Bir yandan davetine kavminin kulak tıkamasına olan sabrı, diğer yandan 950 sene gibi insan sabrını defalarca zorlayacak bir zaman dilimi, bir diğer yandan konu darlığı, bir diğer yandan ailesinin gemide olmaması…

Ey sabır timsali Nuh aleyhisselam…!

Davetteki sabrına hayran kalan ve gıpta eden bir ümmet var…!


[1] Tahrim.10

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi