Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Bakan kültürü!

Bakan kültürü!

Bazı nüktelerin, esprilerin yapılış hikmeti bilinemez, ama yapılır. Mesela bu günlerde sık yapılan bir espri: “Bir çok bakan değişti de neden Kültür Bakanı değişmedi?”

Cevap: “Var mıydı ki değişsin?”

Ama, daha önce bir Kültür Bakanı vardı!

Koltuğunun hakkını veren bir bakan! Hükümet tam hızla istikamet üzere giderken, tersine giden bir bakan!

Fikrinin, inancının gereğini, her halükârda yapan bir bakan!

İddia ediyorum: Bakanlığı onun zamanında CHP’nin iktidar alanı olmaya devam etti. Sapına kadar Nazım’cı. Mehmet Âkif’i bile Nazım’la açıklar! 

Bu bakan kültürüne sayın Başbakan’a saygımızdan yıllarca sabrettik. Sabır taşımız kaç kere çatladı. Sonunda, “bugüne kadar yaptıklarınız için teşekkür ederiz” denildi. Bundan tabii bir şey olabilir mi? Mahkeme kadıya mülk değil de bakanlık bakanın tapulu mülkü mü? 

Bakanlıktan gidince/gönderilince her fırsatta zamirini ortaya vurdu. Gezi’de bunu yaptı, şimdi Yargısal darbe mevzuunda kat kat yapıyor. 

Onun “ben varım!” “Ben buradayım!” “Beni muhatap alın!” Yollu açıklamaları herkesin malûmu. 

Bir siyasi parti içinde sözün söyleneceği yapılar mutlaka var. Fakat efendininki sözünü söylemek değil ki... Açıklama ishaline tutulmuş... Parti’de kapının gösterileceğini anlayınca istifa etti. Şu sıralar, hükümete karşı kullanılabilecek bir malzeme...

Tepe tepe de kullanılıyor!

Kim tarafından? Cemaat, camia veya “hizmet” tarafından. 

“Zaman yanılması” diye bir şey duydunuz mu? Gâvurcasını söylesem hatırlarsınız: Anakronizm!

O artık “Zaman yanılması”nın piyonlarından biri. 

Gazete veya ajans onun “hukukçu kimliği” ile tanındığını söylüyor! Tabelada kalan bir avukatlıktan başka hukukla ilgisi, Hukuk Fakültesi’nden mezuniyeti. Yoksa, bütün hayatı siyasete adanmış. CHP’nin her mevkiinde görünmüş, genel sekreter olarak esmiş savurmuş... Genel başkan olamamış sadece. Ramak kalmış.

Sahi hangi fikir ayrılığı onun partiden ayrılmasına yol açtı?

Gerçek partisinde olamayacağı bir şeyi AK Parti ona sağlayacağı için tercihini yapmış. En sonunda bakan da oldu!

Gazete her ne kadar “hukukçu kimliği ile bilindiği”ni yazıyorsa da, konuşmasından “etikçi” kimliği veya “psikolog” kimliği ağır basıyor gibi:

“Sorun, sadece hukuki değil. Sorun, sadece siyaset etiği ile ilgili değil. Sorun, galiba biraz da psikolojik.” deyu buyuruyor!

Buyur bakanım! Emret bakanım!

Zaman senin “Zaman”ın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi