Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinde, solcu Ahmet'in ülkücü Resul'e söylediklerini hatırlatarak başlamak istiyorum.

"Seninle, ne zaman, nerede bilmiyorum ama, bir gün bir araya geleceğiz."

Geldiler. Mansur Yavaş'ı CHP'ye aldılar. Daha doğrusu lütfedib aralarına aldılar. Sınıf atladı Mansur Yavaş.  

Kılıçdaroğlu'nun bozkurt işaretini gördünüz. Seçmene karşılık verdi. Halbuki seçmen o işareti Mansur Yavaş'a gösterdi. Mansur Yavaş cesaret edib de aynısını yapamadı. Aman ağızlarının  tadı kaçmasın. Yerine Kılıçdaroğlu mukabele ediyor.

İçgüveysi damatlar gibi temkinli  Mansur Yavaş. Kocaya kaçan kız gibi mi desem yoksa? Erkek tarafını  hiç kızdırmıyor.

Kocaya kaçan kızların iki kaderi vardır. Eğer baba evi koca evinden üstünse el üstünde tutarlar. Ne de olsa bırakıp geldi. Yok koca evi üstünse yandığının resmidir. Bir yere kıpırdayamaz. Kıpırdadığı anda hatırlatılır nereden geldiği. Hoş birincisinde bile bu ihtimal vardır. Bıçak kemiğe dayanınca "Kaçmasaydın " denir.

Bizim ülkemizde, sağcıların müzmin komplekslerinden dolayı, soldan sağa geçenler krallar gibi yaşar. Kültür bakanlığı bile onlara verilir. Daima hoş tutulur. Ama bir kere piş pişlemezsen  fabrika ayarına geri döner. Mahallesini hatırlar.

Sağdan sola geçişler ise  ikinci şıktaki kızlar gibidir. Her  hakareti yutar. Bir kulağı delik bir kulağı oluk olur. Deniz Gezmiş posterini gözüne sokarlar, "gık" diyemez. Bir zamanlar gururla yaptığı işaretine  bile, kızarlar, depreşirler diye  mukabele edemez.

Öteki mahalle kompleksi böyle bir şey. Ülkücüler daima taşralı, solcular şehirlidir ya. Rahmetli Nevzat Kösoğlu,  TBMM'de ilk defa konuşacağı zaman, CHP'li vekiller "Bu sokak satıcılarını mı dinleyeceğiz" diye dışarı çıkmışlar. Sonra, konuşma başlayınca yerlerine dönmüşler.

Maalesef sol, bu bakış açısını ısrarla sürdürdü. Ülkücüler, kabadayı, cahil, maceraperest olarak bilinsin diye çaba gösterildi. Dönem dizileri ile bu anlayış iyice perçinlendi. Öyle tesirli oldu ki şuurunda ya da şuuraltında taşra kompleksi olan ülkücüler, sınıf atlamak için " Tacizcisine aşık aptal kızlar" misali sola güzelleme yapıyor.

Allah Mansur Yavaş'ın yardımcısı olsun. Vallahi işi çok zor. Geriye baba evine de dönemez.  Kaçınılmaz her türlü tacizden zevk almaya bakacak artık.

Geçenlerde internette bir yazı gördüm. Zaman zaman kavga ederlermiş ama, söz konusu vatan ve bayrak olunca bir araya gelirlermiş. Zaman zaman edilen kavga misketleri paylaşmak için değildi yanlış hatırlamıyorsam.12 Eylül'den önce birileri vatanı  Rusya'ya yamamaya çalışırken , Türk bayrağına hüsumet ederken, birileri de buna mani olmak için canını ortaya koydu.

Hani bir hikaye vardır. Bir adamın oğlunu bir yılan zehirlemiş. Adam da yılanın kuyruğunu kesmiş. Sonra yılan " Barışalım" demiş.  Adam yılana şöyle demiş.

"Ben de bu evlat acısı, sende bu kuyruk acısı varken  bu iş olmaz."

Bilmem anlatabildim mi?

Beyhude gayret  Mansur Yavaş. Yerler yaş.