Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Vira bismillah

Vira bismillah

Ge­mi­ci­le­rin ta­ke off/kal­kış ko­mu­tu var­dır.

 ‘Vi­ra bis­mil­la­h’ di­ye­rek açık ve de­rin de­niz­le­rin su­la­rı­na pu­pa yel­ken açı­lır­lar. Ok­ya­nus­la­rı do­la­şır­lar ve yi­ne çık­tık­la­rı li­ma­na de­mir atar­lar.

İmam Rab­ba­ni haz­ret­le­ri­nin ifa­de et­ti­ği gi­bi yol­la­rın so­nu ba­şa dön­mek­tir. İmam Rab­ba­ni ba­şa dön­me yol­cu­lu­ğu­nu, bü­tün yol­la­rın ana­sı ve ata­sı sa­ha­be mes­le­ği­ne dö­nüş ola­rak gö­rür.  Bü­tün İs­la­mi de­ney ve tec­rü­be­ler so­nuç­ta aya­rı­nı, ışı­ğı­nı nü­büv­vet huz­me­le­rin­den ve pı­nar­la­rın­dan dev­şi­rir­ler.  

Bu ne­den­le de sa­ha­be mes­le­ği bü­tün mes­lek­le­rin fev­kin­de­dir.  Gü­nü­müz­de İs­la­mi ke­sim­ler bir yol ça­tı­na gel­di.  Ku­ru­lu dü­zen­ler ar­tık ih­ti­ya­ca ce­vap ver­mi­yor.  Bu an­lam­da ama­cı­mız sa­de­ce ku­ru­lu dü­zen­le­ri yık­mak, mu­ha­le­fet et­mek de­ğil ay­nı za­man­da ken­di­mi­zi ye­ni­le­mek.  Üze­ri­miz­de­ki ata­le­ti at­mak.  

Es­ki­yen ya­pı­mı­zı da ye­ni­den kur­mak. Ebu­’l Ha­san en Ne­de­vi, il­mi ve eği­tim ku­rum­la­rı­nı el­bi­se­ye ben­ze­tir.  Es­ki­dik­çe ye­ni­le­me ih­ti­ya­cı do­ğar. Bel­ki Mev­la­na bu­nu şöy­le ifa­de eder:  Her dem ta­ze bir söz söy­le­mek ge­re­kir. Ku­r’­an buy­ru­ğuy­la bu sö­zün as­lı, kök­le­ri sa­bit dal­la­rı ise se­ma­lar­da sa­lı­nır.

Araç­lar da  yıp­ra­nan el­bi­se­ler gi­bi­dir. İbn Hal­du­n’­un ifa­de­siy­le do­ğar­lar, ge­li­şir­ler ve ölür­ler. Hak sa­bit­tir araç­lar di­na­mik­tir. Bu ne­den­le de bü­yük­ler ve es­la­fı­mız şöy­le bu­yur­muş­tur: Dur hay­sü da­re­’l hakk. Kıb­len hak ol­sun ve yü­zün­le onun dön­dü­ğü ye­re dön. Mev­la­na da bu­nu per­gel ben­zet­me­siy­le an­la­tır. Hak ile de­ve­ran et. Za­ma­nı şaş­ma za­man­da da kal­ma. Çağ­daş an­la­mın­da ya­rım yüz yıl ön­ce as­ri­lik ve­ya mua­sır­lık kav­ra­mın­dan bah­se­di­lir­di.

Müs­lü­man­la­ra yö­ne­lik en önem­li ka­ra­la­ma­lar­dan bi­ri­si de as­ri­lik da­va­sı kar­şı­sın­da ir­ti­ca­yı tem­sil et­me­le­ri­dir. Ni­te­kim Zi­ya Pa­şa ‘İs­lâm imiş dev­le­te pâ-bend-i te­rak­ki: Ev­vel yoğ idi iş­bu ri­va­yet ye­ni çık­tı­’ de­miş­tir. İs­la­m’­ın te­rak­ki­ye ma­ni ol­du­ğu­nu söy­le­yen­le­ri bu sa­tır­lar­la pay­la­mış­tır ama meş­re­bin­de­ki İt­ti­hat­çı­lar din­dar­la­ra ge­ri­ci yaf­ta­sı ve kul­pu tak­mış­lar ve ir­ti­ca ta­bi­ri­ni tü­ret­miş­ler­dir. Hal­bu­ki, Ba­tı mu­kal­lit­le­ri ça­ğı ya­ka­la­mak ve geç­mek bir ye­re tak­lit dü­ze­yi­ni aşa­ma­mış­lar­dır.

Ça­ğı ya­ka­la­ma­yı ve onun öte­si­ne geç­me­yi an­cak İs­lam va­at eder. Mü­min de bu vaa­di ger­çek­leş­tir­me­ye nam­zet ser­den­geç­ti­dir. Bu­nu geç­miş­te İs­la­m’­la mü­ceh­hez bir ruh­la ba­şar­mış­tır is­tik­bal­de de ba­şa­ra­cak­tır. Me­di­ne İma­mı  İmam Ma­li­k’­ten ri­va­yet edi­len bir ki­bar söz­de re­çe­te şöy­le tes­pit edi­lir: La yas­lu­hu ahi­ru ha­zi­hi­’l üm­me il­la bi­ma sa­lu­he bi­hi ev­ve­lu­ha. Bu üm­me­tin so­nu ve ahi­re de an­cak ön­ce­ki­le­rin yo­lu­nu tu­ta­rak, re­çe­te­si­ni iz­le­ye­rek dü­ze­lir.  Bu­nun için de Al­la­h’­ın bo­ya­sıy­la bo­yan­ma­lı ve pey­gam­be­rin ci­la­sıy­la ci­la­lan­ma­lı­dır.  An­cak bu yol­la kö­rel­miş him­met­le­ri aya­ğa kal­dır­mak müm­kün­dür. Bu ci­la­yı ve tir­ya­kı yi­yen bün­ye­ler ye­ni­den aya­ğa kal­ka­cak ve di­na­miz­mi­ni ka­za­na­cak­tır.  Bu­gün iti­ba­rıy­la pik de­ğil dip nok­ta­lar­da sü­rü­nü­yo­ruz.  Him­met­le­rin fe­ve­ra­nıy­la bir­lik­te ro­ket gi­bi ye­ni­den yü­ze­ye fır­la­ya­ca­ğız. İma­nın di­ril­me­si ru­hu di­ril­te­cek ve di­ri­len ruh da üze­rin­de­ki ölü top­ra­ğı sil­ke­le­ye­cek­tir. Di­ri­len ruh­lar ve uya­nan si­ne­ler ye­ni bir ham­le­ye eş­lik ve ön­cü­lük ede­cek­tir.

Bu­nun için de ye­ni ses­le­re ve ye­ni so­luk­la­ra ih­ti­yaç var. Bu­gün ye­ni bir söz söy­le­me­nin vak­ti gel­miş­tir. Ahir za­man tay­yı za­man vak­ti­dir. Vak­tin dü­rül­dü­ğü, kı­sal­dı­ğı, hız­lan­dı­ğı bir dö­nem. Bü­tün dö­nem­ler­den da­ha zi­ya­de Asr-ı sa­ade­te uzak ve bü­tün dö­nem­ler­den da­ha faz­la ona ya­kın­dır. Ja­nus bir dö­nem­dir. Bu dö­nem­de za­ma­nın ko­pan iki ucu­nu İs­lam le­hi­miy­le bir­bi­ri­ne bağ­la­mak müm­kün ve onun öte­sin­de va­zi­fe­dir.

Meh­met Akif mer­hum ‘as­rın id­ra­ki­ne söy­let­me­li İs­la­mı­’ di­ye­rek­ten me­se­le­ye çağ üze­rin­den ba­kar­ken İs­ki­lip­li Atıf Ho­ca çağ­lar üze­rin­den bak­mış ve şöy­le ses­len­miş­tir: İs­lam as­ri de­ğil a’­sa­ri­dir. Bü­tün za­man­la­rın di­ni ve çiz­gi­si­dir. İs­lam pen­ce­re­le­ri, ka­pı­la­rı bü­tün asır­la­ra açık­tır. Bü­tün yü­zey­le­ri ta­ra­mak­ta­dır. Za­ma­nın ve me­ka­nın bü­tün ufuk­la­rı­nı kap­sa­mak­ta­dır. Os­man­lı sı­nır­la­rın efen­di­si ise İs­lam sı­nır­sız­lı­ğın me­sa­jı­dır. Dur­du­rul­muş İs­lam me­de­ni­ye­ti­ni ha­re­ke­te ge­çir­mek bi­zim eli­miz­de. Sırt dön­dük­le­ri­mi­zi, kıy­met ver­me­dik­le­ri­mi­zi  ha­tır­la­mak ka­fi­dir.  Zan­ne­de­rim, bu ye­ni ga­ze­te fik­ri­ne ha­yat ve­ren ve Vah­de­ti ete ke­mi­ğe bü­rün­dü­ren en­di­şe ve kay­gı, di­ri­liş ve atı­lım ih­ti­ya­cı ol­muş­tur.  İn­şal­lah bir ruh, or­tak bir ruh ola­rak mü­min­le­rin ma­ne­vi atar da­ma­rı olur.  Di­ri­liş muş­tu­su ve to­mur­cuk­la­rı ve gon­ca­sı olur. "Za­man ben­de­dir ve me­kân ba­na ema­net­tir!" şu­uru­nu tem­sil eden gün­lük bir me­saj olur.

İn­şa­al­lah Vah­de­t’­le bir­lik­te ha­ya­ta ge­çen, do­ğan fec­ri sa­dı­ğın huz­me­le­ri­dir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi