Geçen yıl ne yaptık?

Geçen yıl ne yaptık?

Bütün televizyonlar 2007’nin bilançosunu yapıyorlar. Benim başım kel mi, ben de yapacağım. Ama o yaşarken bile çok zorlandığımız şeyleri bir de yeniden hatırlamaya gücüm zor yetecek.

Hangi birini yazayım yani; düşük kur yüksek faiz ucubesini mi, yüzde dörtlük memur maaş zammını mı, şehit ve gazilerimize verilen maaşların utanç verici halini mi, 16 lira zam alan asgari ücretliyi mi?

Tarım sektöründeki 3-5 milyarlık kaybı mı, üretimin düşmesini ve ithalatın artmasını mı, su yasasının çıkmayışı sebebiyle bizi bekleyen susuzluğu mu?

“İstanbul” üzerinde hızlanan şeytanî projeleri mi, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasındaki ısrarı mı, “fonlar kesilince sıcak para kaçarsa ne oluruz” korkularını mı?

***

AB’nin ve ABD’nin ülkemizdeki egemenliğini güçlendirecek bir anayasanın SOROS’çular tarafından hazırlanarak topluma sürülmek üzere olduğunu mu yazayım? Kuzey Irak’taki kukla devleti meşrulaştırmak için yapılan ve devletin bütüncül yapısını gevşetecek anayasal yenilikleri mi?

Türkiye’de geliştirilen yeni mandacılığı mı hatırlatayım?

“Halk bu cumhuriyetten sıkılmıştır” diyen “aydınları mı hatırlatayım? Filistin ve Irak’ta dökülen Müslüman kanlarını görmeyen, görmezden gelen bu adamların SOROS fonları ve CFR politikalarıyla içiçe olduğunu mu? Amerikan elçisinin sömürge valisi gibi davranarak azınlıklara yemek vermesi utancını mı söyleyeyim?

“Yoksa biz Lozan’ı tanımayız, Sevr’in uygulanmasını istiyoruz, bize toprak ve tazminat vereceksiniz” diyen Ermeni parlamentosunun yeni yıl armağanını mı söyliyeyim?

“Yerli” zannettiğimiz ve bir tanesinin de “islâmî çıkışlı” olduğunu hatırladığımız TV kanallarının sabah saat dokuz’da oynamaya ve yemek yapmaya başladığını ve geri kalan birkaç tane millî tavırlı TV dışındakilerin, SOROS’cuların açık oturumlarıyla devamlı devlet aleyhinde ajitasyon yaptıklarını mı söyliyeyim?

***

Bir baskında 8-10 komando şehit verilen o provoke baskınlardan mı, bir gecede 8-10 arabanın yakıldığı sahipsiz Türkiye gecelerinden mi bahsedeyim?

Ya Temmuz seçimleri? Onu mu hatırlatayım? Zaten, siyaseten, yeni yılı 1 Ocak 2008 değil, 22 Temmuz 2007 idi. Birçok kişi ilerde bu tarihi hatırlamak istemiyecektir.

***

İşte böylece NasrettinHoca’nın karpuzu yerken “şurasına değmiş burasına değmemiştir” diye diye sonunu getirdiği hikâyesindeki gibi ben de “şunu mu söyliyeyim, bunu mu söyleyiyem” derken, birçok şeyi söylemiş oldum. Hayırlı bir yeni yıl geçirmenizi dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Leke

26 Ağustos 2009 Çarşamba 01:09