İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Dolara karşı ortak fetva!

Dolara karşı ortak fetva!

Suudi Arabistan ve Körfez bölgesinden 26 din adamı, ABD dolarına karşı ortak bir fetva yayınladı. S. Arabistan Petrol Bakanı Ali el Naimi ile görüşen ulema heyeti, enflasyonun tolare edilecek oranın üstüne çıktığını, bu yüzden dolar rezervinin kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, görünüşte ülke ekonomisine ilişkin kaygılarını iletti. Ancak gerçekte ABD'ye karşı siyasi bir tavır aldılar. ülke yöneticilerine hitaben sorumluluklarını hatırlattılar. Fetvanın Körfez ülkelerinde ve Müslüman ülkelerde etkili olabileceği iddia ediliyor. Amerikan kapitalizmine tavır aldıkları söylenen dini liderler, belli çevreler tarafından derhal El Kaide ile bağlantılı olmakla suçlandı.

Ama burada tartışılması gereken başka bir şey. öncelikle ABD dolarına yönelik küresel ölçekte kendini hissettiren güvensizlik, bir çok ülkenin dolar rezervini azaltmaya yönelik çabaları, S. Arabistan ve bölge ülkelerinin benzer yönde girişimleri ile “dolar karşıtı fetva”nın hedeflerinin örtüşmesi. Burada dini liderlerin mi Suudi yöneticileri uyardığı, ABD dolarına tavır aldığı yoksa güven krizine giren dolardan kurtulmak isteyen devletin mi dini liderleri harekete geçirdiği üzerinde durulması gereken bir konu. Ama biz “dolara karşı cihad”ı dikkatle izlemeye devam edeceğiz.

2007 yılını maalesef son derece üzücü bir suikastle kapattık. Yeryüzünün fay hattını oluşturan “Büyük Ortadoğu Coğrafyası”na yönelik asırlık planlama, bir yönüyle suikastlerle de kendini gösteriyor. 11 Eylül'den birkaç gün önce Ahmet Şah Mesut'un öldürülmesinden bu yana, hedef bölgelerde/ülkelerde genel istikrarsızlığa paralel biçimde aralarında güçlü bağlar olduğuna inandığım siyasi suikastler meydana geliyor. Kanaatim bu suikastlerin devam edeceği yönünde.

Geçtiğimiz yılın en önemli tartışmalarından biri, dünyanın her köşesindeki istikrarsızlıklarla bir şekilde ilişkisi olan ABD'nin ekonomik yapısına ilişkin tartışmalar oldu. Doların değer kaybedişi, altın ve madenlere yöneliş, ülkelerin ellerindeki dolar rezervini eritmeye yönelik gayretleri, son olarak da yine ABD ekonomisini etkileyen 8,2 trilyon dolarlık mortgage krizi ve ardından gelen küresel finans sisteminin açmazlarına ilişkin sorgulama… Krizi önlemek için merkez bankalarının finans kuruluşlarına on milyarlarca dolar aktarması.

Yılın son günlerinde ise ABD'li finans temsilcilerinin Körfez ülkelerine akın ederek hem bu ülkelerin ABD ekonomisindeki varlıklarını çekmelerini önlemeye hem de bu ülkelerden para devşirmeye yönelik panik görüntüsü veren ricaları.

2008'in ilk günlerinde küresel ekonomi üzerinde tartışmaların devam edeceğine, “dolara karşı savaş”ın süreceğine, ABD ekonomisinde yeni krizlerin yaşanabileceğine ilişkin işaretler kendini hissettiriyor.


1 trilyon dolarlık kredi krizi kapıda!

Asya ve Ortadoğu piyasaları başta olmak üzere bir çok ülkenin dolarla mücadelesinin devam edeceği, petrol/doğalgaz piyasasındaki dolar egemenliğinin sarsılmaya devam edeceği biliniyor. özellikle 3,5 trilyon dolar olduğu iddia edilen Arap sermayesinin alacağı pozisyonun ABD ekonomisi için ciddi etkileri olacağı söyleniyor. Eğer Suudi din adamlarının fetvası amacına ulaşır da, petrol ticaretini dolarla yapan en etkin ülkelerden S. Arabistan pozisyonunu değiştirmeye kalkışırsa sadece ekonomik değil yeni siyasi krizler kapıda demektir.

Mortgage krizinin dolayısıyla finans kuruluşlarının içinde bulunduğu sıkıntının da devam edeceği öngörülüyor. Zira bu krizlere neden olan sorunlar çözülmedi sadece ertelendi. 2008 yılında, bu olumsuzluklara yenilerinin de eklenmesi, farklı alanlarda krizlerin ortaya çıkması bölgemiz ve dünya için ne tür sorunları beraberinde getirecek? Bunlara kafa yormak gerekiyor.

ABD ekonomisinin durumu, doların küresel ölçekte güven kaybetmesi ve mortgage krizinden hareket edenler, olumsuzlukların devam etmesinin yanında yeni kriz uyarıları yapmaya devam ediyor. 2007'nin son haftasında yapılan tahminlere göre 2008'de beklenen ilk tehlike; 1 trilyon dolarlık kredi krizi. Daha doğrusu kredi kaybı. Bu kaybın ABD ekonomisine, dünya ve Türkiye ekonomisine nasıl yansıyacağını elbette ekonomi otoriteleri tahmin ediyordur. Aynı çevreler kredi kartı krizlerinin bu yıla damgasını vurabileceğini, milyonlarca kredi kartı mağdurunun ortaya çıkabileceğini, finans kuruluşlarının büyük bir krizle daha yüz yüze gelebileceğini söylüyor.

ABD bankaları işte bu yüzden, petrol fiyatlarının yükselmesiyle kasalarına her gün bir milyar dolar fazla para giren Dubai merkezli Körfez ülkelerinin önünde diz çökmüş durumda. Dünya yeni yıl kutlamaları yaparken onlar bu işlerle uğraşıyorlardı.

Bütün bunlar yeni yılda daha da belirginleşerek karşımıza çıkacak. Muhtemel krizleri önlemek için ekonomik ve siyasi düzeyde yürütülen çalışmaların yanı sıra, bazı kuşkucuların çok daha ürkütücü senaryoları var. Onlara göre El Kaide, tam da bu zamanda, çok büyük bir ekonomik kuruluşa 11 Eylül benzeri bir saldırı yapacak….

11 Eylül'den bu yanan yaşanan anormalliklere bakınca insanın inanası geliyor. Suikastler gibi mesela…



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi