Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

‘Darbeci’ye Kırmızı Halı

‘Darbeci’ye Kırmızı Halı

Berlin, Roma, ve Paris’ten sonra Mısır darbe lideri Abdülfettah El-Sisi’yi kırmızı halı ile karşılayan Avrupa başkentlerine Londra’da dahil oldu. ‘Downing Street, 10 Numara’ ve şimdiki sâkini Başbakan David Cameron için ‘tarihi bir utanç’ olarak kayda geçen Sisi’nin Londra ziyareti, hiç şüphesiz ‘Batı hipokrasisi’ni tanımamız için iyi bir örnek oldu. Twitter’dan “İngiltere’nin dış politikası yoktur, çıkarları vardır.” yorumunu yapan Prof. Dr. Niyazi Eruslu hocam haklı; Mısır’daki en büyük yatırımcı ülke olan İngiltere’nin Sisi’ye serdiği kırmızı halının her santimetrekaresini çok pahalı bir şekilde Mısır halkına ödeteceği kesin. 

31 Ekim’de Sina’da düşen Rus uçağının karakutusunun ‘patlama’ ihtimalini güçlendirmesi ve DAEŞ tehlikesinin artması ile birlikte Rusya Mısır uçuşlarını askıya aldı. Halihazırda 45 bin Rus turistin bulunduğu Mısır’a yönelik uçuşların tehlikeli hale gelmesi, bölgede güvenliği sağlayamayan ve terör eşiğini aşağıya çeken darbe yönetimi için de yeni bir durum. Buna rağmen İngiltere’nin Mısır’la olan stratejik ve güçlü ilişkileri ve jeopolitik menfaatleri ‘uçuşlara sınırlı devam etme’ riskini almayı bile göze aldırıyor. Ülkedeki İngiliz turistlerin tahliyesini geciktiren İngiltere, çıkarları için kendi vatandaşlarının hedef olmasını dahi kabul etmiş durumda!  

Darbeyi destekleyen tüm ülkeler aslında benzer bir tehditle karşı karşıya. Mısır’daki meşruiyet ve demokrasi taleplerinin darbeyle engellenmesine tepkisiz kalan ve sivil protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına ses çıkarmayan Batı başkentleri açıkça terörü davet ediyor. Bugün Rusya’nın karşılaştığı durumun benzerlerine Mısır darbe yönetimine kredi açan ve Suriye’de krizin derinleşmesini sağlayan her ülke karşı karşıya kalabilir. 

Bu durum, kelimenin tam manasıyla yeni ve karmaşık bir ‘terör kısırdöngüsü’ne sebep olacak gibi görünüyor. Terörü davet eden politikalar sonrası silah ticareti bölgede daha da artacak ve terörle mücadele bahenesiyle bölgedeki kaos ve çatışma zemini genişleyip derinleşecektir. 

Mısır’da darbe yönetiminin yerini sağlamlaştıran ‘darbeciye kırmızı halı politikası’, terör saldırılarını tetiklediği için önümüzdeki dönemde Irak ve Suriye’de sözde DAEŞ’e yönelik gerçekleştirilen operasyonların benzerinin Sina’ya Yarımadası’na yönelik yapılmasını gündeme getirebilir. Bu ise Mısır için uluslararası bir mahkûmiyet olacağı gibi İsrail ve Mısır ortak ambargosuna maruz kalan Gazze için hayatın daha da zorlaşacağı ve bölgenin tümüyle savaş atmoferine gireceği anlamına geliyor. 

Doğu Akdeniz’de ‘denklem değiştirici’ doğalgaz rezervlerinin bulunması küresel güçlerin iştahını kabartmışa benziyor. Bölge halklarının talepleri, demokrasi ve güvenlik arayışı bu rezervlerin kontrol edilmesi isteğine feda ediliyor. 

2011 Ocak Devrimi sırasında Tahrir’i ilk ziyaret eden Batılı Başbakan olan ve “Mısırlıların açık ve gerçek demokrasi taleplerini desteklemek için buradayım” diyen David Cameron’a dört yıl sonra Rabia Meydanı’nda insanlığa karşı suç işleyen kanlı bir darbeciyi Londra’da ağırlatan sır işte bu ekonomik ve jeopolitik beklentiler.

Küresel güçlerin jeopolitik kaygılarını gidermek ve statükoyu korumak adına destek verilen Mısır darbe rejiminin, seçimlere katılım oranının düşük olması, ekonominin kötüye gitmesi ve sosyal huzursuzluğun artması gibi durumlarla karşı karşıya olduğu bir zamanda gerçekleşen Londra ziyaretinin büyüsünü düşen Rus uçağı büyük oranda bozdu. 

Ama asıl Mısır darbe rejimini tedirgin eden Türkiye’nin 1 Kasım’da gerçekleştirdiği seçim sonuçlarının bölgede yeni bir toplumsal dalgayı tetikleme ihtimali. 

‘Kırmızı halı politikası’, ‘turkuaz halı’nın rüzgarı güçlü olursa uzun süre tedavülde kalamayacak!    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi