M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Lügatçe

Lügatçe

AŞK YAŞAMAK: Birisiyle zina etmek...

YANLIŞLIK ve HATÂ: Başkasında olan şey.

LAİKLİK: Egemen azınlığın Müslüman çoğunluğa vurduğu boyunduruk…

“DOSTLUK: Şemsiye gibidir, yağmur zamanında bulunmaz.”

CEP TELEFONU: Zevzeklik ve gevezelik âleti.

VEFA: Türkiye’nin en meşhur bozacısı...

MİLLETVEKİLİ MAAŞI: Her zaman az ve yetersiz olan şey.

YEDİ YILDIZLI SÜPER LÜKS OTEL: Sekiz yıldızlısı olmadığı için sonradan görmüş türedilerin mecburen kaldıkları konaklama mekânı.

KİLİM: Kırk dervişin üzerine oturup sığıştığı yaygı.

DÜNYA: İki padişaha dar gelen mekân...

İSTANBUL TRAFİĞİ: Dünyada cehennem hayatı...

AYDIN: Bütün kötülüklere muhalif olan çok kültürlü ve çok ahlaklı kişi.

SABİHA SULTAN: Son Padişah Sultan Vahdettin’in kızı olup, Yâver-i Şehriyarî M. Kemal Paşa onunla evlenip saraya damat olmak istemişti ama o ona varmamıştı.

İSKİLİP: Şapka kanunundan önce yazdığı risale dolayısıyla asılan ulemadan Âtıf Hoca’nın memleketi.

TEKİN ALP: Nâm-ı diğer Moiz Kohen.

ŞİMON ZVİ: Atatürk’ün öğretmeni Selanikli Şemdi Efendi’nin Yahudi adı.

SİMİT KAŞAR ÇAY: Kanaatkâr Müslümana büyük ziyafet, nankör münafığa felâket.

ÂİLE: Yeni Ceza Kanununa göre reisi olmayan bir kurum.

CAMİ HOPARLÖRÜ: Sesi çok açıldığı takdirde, güzel okunan ezanın baş düşmanı...

KEMALİZM: Paşanın ölümünden sonra dönmelerin ve benzetilmişlerin fabrike ettiği ideoloji.

ŞAPKA DEVRİMİ:  En koyu ve fanatik Kemalistlerin bile terk ettiği  Atatürk devrimi.

KRİPTO YAHUDİ: Köken itibarıyla Yahudi olduğu halde, dıştan Müslüman ve Türk görünen...

AFGANÎ: Sarıklı Farmason.

İSLAM PROTESTANLIĞI: Ümmet birliğini yıkıp kaos ve anarşi çıkartmak için başlatılan bir cereyan.

EKMEK: Günde dört milyon adedinin çöpe atıldığı mübarek ve aziz nimet…

SÜSLÜMAN KADIN: Başını renkli bir bez ile örttüğü halde, açık kadınlardan daha fazla dikkat çeken rengârenk kadın.

İSLAMCI: İslam ona yetmemiş mi ki, sonuna bir cı eki ilave etmiş?

OLGUN MÜSLÜMAN: Lütfen ismini ve adresini veriniz de elini öpmeye gideyim.

OKUR-YAZAR MÜSLÜMAN: Bin yıllık millî ve dinî yazımızla okumayı yazmayı bilen kimse.

LATİN ALFABESİ:  Adı üstünde Latin ve Frenk yazısıdır.

HUZUR ve RAHAT: Bu dünyada olmayan iki şey…

JAPONLAR: O çok zor, çok çetrefil, öğretilmesi ve öğretilmesi çok müşkül millî yazılarıyla nasıl oldu da bu kadar ilerlediler?

İSVİÇRE ve NORVEÇ: Avrupa Birliği’ne üye olmayan; ileri, düzgün ve zengin iki ülke… 

FUZULÎ: Türklerin en büyük klasik şair ve edibidir ki, okullarda şiirleri okutulmaz ve okumuş Türkiyeliler onun Divanını okuyup anlayamaz.

ETON KOLEJİ: İngiltere’nin ve dünyanın en güçlü lisesidir ki, öğrencileri okul içinde frakla gezer. Ülkesine 19 başbakan kazandırmıştır ve orada karma eğitim yapılmaz. Her gün, dersler başlamadan önce okulun şapelinde (kilisesinde) âyin yapılır, buna katılmak mecburîdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi