Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

"Dün, bugün, yarın"

"Dün, bugün, yarın"

Pazar Notları:

Bize "yeni yıl"dan söz eden takvimin içinde ne geleneğin derinliklerinden, ne de kalbin ritimlerinden bir iz var. İşimizi gücümüzü bu takvime feda ettiğimiz yetmiyormuş gibi, "yeni" dediğinin yeni olduğuna inanmak eğilimindeyiz. Neden bu saçmalık? Esas mesele ne? Çünkü değişmek istiyoruz; silkinmelere, toparlanmalara, baştan başlamalara ihtiyacımız var. Oluyor mu? Olmuyor.

***


Yenilenmeye takatimiz yok! En küçük iyilikler ve en sıradan güzellikler için bile tembeliz. Bizim beceremediğimiz bir şeyi metafiziğini çoktan kaybetmiş, fiziğini rakamların cilvesine terk etmiş takvimler nasıl becersin!

***


Takvimin ve saatin değil, zamanın değerini bilecektik. Karıştırdık hepsini ve galiba o karışıklıkta kaybolduk.

***


Kutsal işaretlerinden arınıp üretim düzenine iliklenen bir takvimin bize ne hayrı olabilir? Sürekli ileri doğru koşturan bir hayat... Durup nefeslenemezsin, pişman olup geri dönemez, baştan başlayamazsın. Oysa ne büyük nimettir baştan başlamak! Gece ve gündüzü düşün; ilerlemezler, hayret ve vecd ile birbirlerinin çevresinde dönerler. "Yeni" oradadır; her sabah baştan başlayabilme, her gece pişmanlık ve tövbeyle hesaplaşma imkanında.

***


Modern gündelik hayat küçük kandırmacalar ve büyük yenilgilerle dolu. 31 Aralık gecesini 1 Ocak'a bağlayan saatlerde ne olacak? Borçların silinecek, endişelerin bitecek, boş kalbin derhal dolacak, ihtiyaçların birdenbire giderilecek mi? Hayır! O halde ne için seviniyorsun? Dua etmeyi bile boşluğa fırlatılmış bir dilek haline getirmiş, bomboş bir takvime iman etmişken...

***


Bir de "her şeyi boşverip anı yaşayacağı"nı düşünenler var. İddialı fakat mutsuzlar. Normal! Çünkü "zamanın ne içinde, ne dışında fakat upuzun yekpare bir anda" olmayı modern insan beceremez. Onun bildiği "an" ya hiç gelmemiş, ya da çoktan çekip gitmiş bir imkandır.

***


Günler... Belki bir tek onlar var. Hani demiş ya Abdulkadir Geylani: "Dünya üç gündür. Dün, bugün, yarın."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi