Halil Mert

Halil Mert

DEVLET OLMAK, MİSLİYLE MUKABELE

DEVLET OLMAK, MİSLİYLE MUKABELE

Devlet olmanın gereklerinden biri de “MİSLİ İLE MUKABELE”dir. Peki, mislinin yani tam karşılığının ne olduğuna kim karar verir? Misilleme yapan devlet karar verir.

Çevremiz ve Medeniyet Coğrafyamızda sözde müttefiklerimiz bizimle adeta oynuyorlar. ABD, İngiltere, Rusya, İran... Biz karşılık olarak hala DELİKANLI SİYASET’ten söz ediyoruz.

Köy delikanlısı raconları ile tüm emperyalistlerin 1000 yıllardır gözünün olduğu bu coğrafyada siyaset olur mu? Elbette olmaz…

 

Yıllardır örselendik. 28 Şubat Süreci’nde bir parça kendimize geldik. Peki, şimdi sorun ne?  

Birincisi; en az %35 oranında kandırılmış ve tüm değerlerimize şiddetle muhalif bir kitle var. Bunlar, en genel anlamda; seküler laik ve masonik çevreler, bölücüler, paralelciler, sözde bir kısım siyasal İslamcılar… Bu guruplar çoklukla farkında olarak, kısmen farkında olmadan bizi yok etmeye ant içmiş emperyalist çevrelerin kuklalığını, sözcülüğünü yapıyorlar.

Diğer gurup genel anlamda İslamcı görünümlü bölücüler ve bir kısım cemaat ve tarikat yapıları ki bunlara Alevi yapıların bazıları da dâhil. Şu an itibari ile müspet zeminin içinde yer alıyorlar. Ancak yönetenlerin bir kısmı feraset ve siyasetten mahrumlar. Baskı yapıldığında çok kolay cephe değiştirebilecek kişiler. Hasılı yönettikleri insanların inançlarını istismar eden şuurdan yoksun kesimler..

İkinci sorun da şu; Oy çokluğu ile beğendiğimiz insanlar iktidara geldi. Büyük bir fedakârlıkla çalışıyorlar. Kabul.. Ancak, ya kendileri hatalardan münezzeh olduklarını düşünüyorlar, ya da biz öyle görüyoruz. Ortadoğu bağlamında özellikle Mısır ve Suriye’nin son halinden memnun muyuz? İran sattı bizi. Yarın S. Arabistan ve Katar gibi ülkelerde aynını yapabilir mi? Neden olmasın?

Biz Milli Politikalar üretmek zorundayız.

Açılım sürecine evet, ama güvenlik açığına hayır.

PYD’ye destek olduk. Şu anda Barzani’nin adamlarını eğitiyoruz. Ülke menfaatlerini nasıl garantiye aldık peki?

Irak ve Suriye’de Türkiye yanlısı Kürt ve Arap yok mu? Bunların bir örgütü var mı? Siyasal ve sosyal dirençlerini ve Türkiye’ye bağlılıklarını nasıl sağlıyoruz? Bunların ne kadar arkasındayız? Ne kadar yönetiyor ve yönlendirebiliyoruz?

Paralelcilerin yaptığı gibi stratejik sırlarımızı, kozmik odalardan çaldıklarını sözde müttefik gerçekte ezeli düşmanlarımıza vermeye devam eden ve yurt dışındaki bize bağlı gurupları deşifre eden MİT, TSK ve Emniyet personelleri var mı?

Hala başta TSK olmak üzere, devletin içinde liyakat, ehliyet, gayret, güven, vefa, vatanseverlik, cesaret gibi kriterler yerine “Bizden!” deyip her yerde kayırılan ve bu suretle elde edilip, satın alınıp Millet menfaatleri aleyhinde çalışan, hatta ihanet eden insanlar var mı? Var ise, bunlar neden deşifre edilmez? Neden aleni olarak cezalandırılmaz?

Şehidlerimiz ortada.. Onların ve yetimlerinin, dul kalmış eşlerinin, gözü yaşlı analarının, bağrı yanık babalarının ahından ve bedduasından herkes korksun..

 

İhanet içimizde.. Bunlar temizlenmelidir. DHKPC’li, PKK’lı devlet memurları var. PKK kampında çektirdiği resimleri paylaşıyor adam sosyal medyada. Duydunuz mu bu sebeple memuriyetten atılan kimseyi?

 

Ankara’daki bombalama profesyonellerin işi. PYD’ye destek olanlara cevabı verilmelidir. ABD demiş ki; “Biz sorumlu olarak henüz kimseyi tespit edemedik.” Senin Türkiye’de olay yerini inceleyen polisin mi var? Bu ülkelerin nasıl 11 Eylülleri varsa bizim de 18 Şubat 2016’mız olsun.

Büyükelçilerin çağrılması, Batılılara konunun izahı doğru. Yeterli mi? Asla! Eğer sizinde yurtdışında eylem yapabilecek, hareket ettirebileceğiniz unsurlarınız varsa sorun yok. Eğer, çevre coğrafyadaki bu kadar bağınıza rağmen yok ise o zaman size de yazık, ülkenin geleceğine de. IŞİD de, PKK da birilerinin emrinde kuruldu ve yine Onların emri ile hareket ediyor, silah, eğitim ve sığınma, personel takviyesi gibi hususlarda yine aynı güçlerin emri ve kontrolünde. Bizim kimimiz ve neyimiz var? Almanya’nın Bergama’da altın maden ve işletmeciliği için zamanında halka neler yaptırdığını hatırlayın..

PYD’ye alternatif Suriye’de Kürt guruplarınız olmalı. Ülke içinde PKK, DHKPC gibi örgütlerle mücadele ettireceğiniz, kendi sivil örgütleriniz olmalı. En azından toplumu kontrol edebileceğiniz STK’nız olmalı. Milli Eğitiminiz, Diyanetiniz, Kışlanız ve medya kuruluşlarınız ile eğitip, yönlendiremiyorsanız sivil yapılarınız mutlaka olmalıdır.

 

Biz halk olarak, Ankara’da akan kanın sorumlularının bulunmasını istiyoruz.

Biz halk olarak, yöneticilerin beyanı olmaksızın, akan kanımıza karşılık olarak PKK ve PYD’nin özellikle tepe kadrolarının öldürülüp, halka ve dünyaya gösterileceği bir operasyon bekliyoruz.  

Biz halk olarak, PKK ve diğer terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının devlet memuriyetinden çıkartılmalarını istiyoruz.

Biz halk olarak HDP’li belediyelerin suçlulardan arınmasını istiyoruz. HDP’de özelikle olmak üzere, iftira, asılsız beyan ve halkı tahkir ve kışkırtanların yargılanmasını istiyoruz.

Biz halk olarak, daha dik bir dış politika, daha etkin bir iç politika ve terörle mücadelede kararlılık ve devamlılık bekliyoruz..

Biz halk olarak, iktidarı ile muhalefeti ile yerli ve milli siyasiler ve siyaset bekliyoruz.

Biz halk olarak, devletin Misli ile mukabele etmesini, misli ile mukabele edebileceği, düşmanlarımız için daima tehdit unsuru olabilecek, gayri nizami harp unsurları kurulmasını bekliyoruz.

Biz halk olarak, Ordusu ile Hükümeti ile İstihbaratı ile Emniyeti ile Sur’da çatışan asker ve polisler gibi birbirine kenetlenmiş bir devlet yapısı bekliyoruz.

Milletçe başımız sağolsun..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Halil Mert Arşivi