Kemal Belgin

Kemal Belgin

Yazık oluyor bu ülkeye!

Yazık oluyor bu ülkeye!

Bir Galatasaray-Trabzonspor maçı oynandı. Her iki tarafın da ligin üst sıraları ile ilgili bir iddiaları yok. Yani maç sıradan... Sadece daha önce şampiyonluk yaşarken çok iddialı çekişmeler yaşamış iki taraf var sahada... Sadece prestij kapışması... Yenilirsen içeride biraz rahatsız olursun, kazanırsan dışarıya üç beş günlüğüne gülücük atarsın. Hepsi bu... Hal böyle olunca da, yani fırsat bu fırsat maça göğsüne zamansız FİFA kokardı taktığın hakemlerden birini verirsen. Yani “Kaşarlanmışlardan” değil...

Peki, bu maçın gece ekran yorumlarına ne diyeceksiniz. Biri, hem de eski topçu, ama tam topçu, diyor ki federasyon bu maçı tekrarlamalı... Yahu siz kafayı mı yediniz? Bu maçı dünyada tekrarlayacak bir federasyon çıksın, evet tekrarlanır desin ben mesleği bırakırım. A cahiller, FİFA diyor ki, “Maçta kural hatası yapılmış olsa bile müsabakaları tekrarlamamaya özen gösteriniz...” A ahmaklar; kaleye dışarıdan giren topun gol sayılmasına rağmen o maç tekrarlandı mı? Efendim; hakeme devre arasında talimat gelmişmiş de, hakem ikinci yarıda işi ayarlamışmış... Acaba neden maç öncesi gelmedi ki talimat?

Şimdiiii.... Özer’in ikinci sarı yanlış... Ancak birincisinde hakemin Özer’e “Bana bak, bana parmağını kaldırarak konuşamazsın...” uyarısı enteresan. Keşke her hakem böyle futbolcuya karşı dik durabilse... Örnek mi; Boğazını keserim işareti yapanlara bile tık diyemeyenler gördük… Aykut’la Podloski sarı görmeden idare edilebilirlerdi. Talimatlar diyor ki, kartınızı mümkün olduğu kadar çıkarmamaya çalışın. Cavanda’nın hareketi penaltı değil. Ancak hakem çaldı. İtirazını normal şekilde yaparsın. Ama hakemin göğsüne çakarsan kırmızı ile gidersin... Kırmızı kararı doğru... Salih için Hami Mandıralı ne dedi? Şunu; oyundan atılmak için böyle bir hareket profesyonel oyuncuların işi değildir... Salih’te hakem haklı... Yani Sabri’ye penaltı çalınmadı, yanlış. Umut’a yapılanda penaltı yok. Özer’in ikinci kartı yok. Aykut idare edilebilirdi. Ama Cavanda ve Salih kararları doğru...

Maç mı? Vallahi hiç bu kadar uzun süre karşılıklı iyi futbolla geçebileceğini sanmamıştım. Hem de dediğim gibi en küçük bir iddia yokken arkasında... Ama şaştığım şu... Galatasaray, hakemin verdiği ve Erkan’ın gol yaptığı penaltıya hiç itiraz etmedi. Hem de maç daha 0-0 idi... Yani acaba Denizli’nin takımı yenilgiler için artık alışkanlık mı edindi?

Gelelim uzatmalara... Hakem şeklen bir dakika ekletti. Baktı ki onu da takımlar başka türlü değerlendirecek, hemen çalıp gitti. Bir maçı tatil etmiş hakem olarak kayda geçmemek adına... Bu ülkede biz ne hakemler gördük! Haaa bu arkadaş henüz daha FİFA kokardı boşuna gelmemiş. Ben daha önceki yazımlarımdan birinde bu ve bunun gibi yeni kokart takanlar için de aynı şeyleri yazdım. Demek ki haklıymışım. Hatta örnek de verdim. Doğan Babacan, Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek, sonlardan Cüneyt Çakır acaba kaç yıl beklemişlerdi o kokardı takmak için? 

Haaa şimdi bir yere geldik... Ekranlardan ahkâm kesen eski hakemler var. Hem de ne ahkâm! Neden acaba bir teki kalkıp da MHK başkanlığı için ben varım demiyor? Çünkü ekrandan para dökülüyor da ondan... Madem o kadar ilkelisiniz, bu işi en iyi siz biliyorsunuz, sizden yüreklisi yok, ülke futbolu ve hakemliği için özveride bulunsanıza!

Teknik, taktik mi? Denizli hocanın her maç  değişik varyasyonlarına alışmaya başlayacağız anlaşılan. Hami mi? Takım ayağa kalkmış gibi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Kemal Belgin Arşivi