D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Kadınlar

Kadınlar

Bir yılda kaç gün var? Üç yüz altmış beş! Yok bin üçyüz altmış beş!

Her günün bir adı var. Her gün bir şeye tahsis edilmiş. Bazı günlerin birden fazla sahibi var. Anneler gününü, babalar gününü, gazeteciler günlerini... kutlamaktan gına geldi. 

Bu günlerle ilgili mesaj yayınlamak siyasetin raconunda var. Gel de kadınlar gününü kutlama! 

Ama hangisini? Kadınlar günü mü, yoksa “emekçi kadınlar günü” mü? Kimi öyle diyor, kimi böyle. 

Bu kutlamalarda en hızlılar kimler? Her Allah’ın günü kadın vücudu pazarlayan yayın kuruluşları en önde, gruplarında bu işi daha ileri seviyede yapan gazeteler en başta...

Onlar işi kadınlar günü üzerinden yürütüyorlar... Kadın bedenini her seviyede pazarlamak ve kullanmak...İşleri bu.

Bir grup da “emekçi kadınlar” üzerinden iş görüyorlar. Emekçi kadınlar ama ideoloji için, parti için, gelecekte kuracakları ırkçı ve Stalinist düzen için kullandıkları kadınlar...

Demek ki iki tip kadın var: Yemekçi ve emekçi!

Bu aptalca ayırım üzerinden yürütülen sefil bir yağcılık... 

Evini bırakıp herhangi bir işte çalışan kadınlar “emekçi”... Bunların içinde sermaye olarak kullanılanlar da var...

Evinde çalışıp çabalayan kadınlar bu durumda oluyor, “yemekçi”!

Eğer bir aile tasavvurunuz varsa, kadın emeğinin her safhada kıymetini bileceksiniz. Evinin hâkimi ve hadimi olan kadının başımızın üzerinde yeri var. O annedir, eştir... Topluma en yararlı unsurdur. İşte cennet onların ayaklarının altındadır. Bu nitelikteki kadın çalışsa bile sorumluluklarını bilir. 

Bazı müptezel “kadın görünümlüler” yürüyüşler düzenliyor: “Anne olmak köleliğini reddediyoruz!”

Sen anne olmayacaksan ne olabilirsin ki? Olsan olsan cehennem kütüğü olursun!

Kayısı ağacı zerdali vermeyecekse, ne halta yarar ki? Meyvesiz ağacın tabiatta yeri yok. Meyvesi yenmeyen ağaçlar bile, tohumlarını yayarak dünyanın yaşanabilir bir mekân olmasını sağlama işlerini sürdürüyorlar. 

Eş olmayan kadın ne olur? En ileri seviyesi metres olur. Daha düşük seviyeleri de var elbette. Demek ki idealize ettiğiniz bu. Seçim sizin!

Eş olup da anneliği reddedenlerin akıl sağlığı yerinde olabilir mi? Evliliğin cinsellikten öte bir anlamı olmaz o zaman. 

Evet kadınlar böyle bir tabiat karşıtı ideoloji ile insanlıktan çıkarılıyorlar. 

Gelelim diğer tarafa...

Bazı ideolojiler kadınlar üzerinden post kapmayı hedeflerler. Kemalist ideoloji böyle bir ideoloji idi. Kadınları kullanarak, çocukları ve gençleri kullanarak amacına ulaşmak...“Efendim tek parti döneminde kadınlara müthiş haklar tanındı!” Ne mesela? “Seçilme hakkı mesela. Atatürk döneminde Mecliste 20 kadın vekil vardı!”

Evet Atatürk 20 kadını seçti, diğer erkek vekilleri seçtiği gibi, Meclis’i doldurdu. Maksat demokrasi mi idi, halk iradesi mi idi yani? 

“Ben seçeceksem, kadın da seçerim!” Kadınlar vekil oldu ama, istenilen kalıba sokularak. Hatta bir köylü kadının kıyafetin yanında adı bile değiştirildi. Satı kadın oldu Bayan Hatı!

Güneydoğuda örgüt kölesi olarak çalışan ne kadar kadın var? Devrimi kadınları kullanarak başarmak, insanlık dışı Stalinist devleti kadınları kullanarak kurmak... 

Siyasisi böyle, gayri siyasisi de ondan farksız. İlle de kadın kullanılacak, kadının sırtından kazanç sağlanacak. 

Bu durumda 8 Mart, kadınları kullanmanın kutsanma gününden başka bir şey olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi