BİR zamanlar ülkenin dev gazetesi Tercüman’da, üç-dört rekortmen biriyimdir,  21 yılımı geçirmiştim. Bu süreçte bizim serviste, sporda beklediğimiz bir gelişme olduğunda, şimdi rahmetli olan ve spor yazılarına edebiyatı sokan ustam İslam Çupi şöyle seslenirdi ortalığa, “Malum ilanı kardeşim, fazla telaşlanmaya gerek yok...”

İşte Galatasaray’ın Eskişehirspor’a hem de dört gol yiyerek yenilmesi aynen malumun ilanıdır. Hemen sorarsınız, tıpkı Beyaz TV’nin sunucusu gibi, “Yahu Eskişehirspor ligin sonuncusu, bu nasıl olur” diye... Ben de hemen Çupi üstat gibi malum ilanıydı zaten diye cevaplarım. Evet Eskişehirspor lig sonuncusudur ama,Galatasaray’ın karşısına çıkardığı kadrosunu oluşturanların belki de altı-yedi tanesi ayarında Galatasaray’da oyuncu yoktur.

Açalım hemen... Önce Es-es’in iki arka beki bu maçta Galatasaray’da yoktu... Orta alandaki ne yerlisi, ne de yabancısı Galatasaray’da hiç mi hiç yoktu. Bilal’in 35’ten salladığı müthiş şut dışında yaptıkları başka neler vardı ki? Gelelim ön tarafa... Eskişehirspor’daki bütün hücum oyuncularının tırnağı edecek tek bir oyuncusu bile yoktu Galatasaray’ın... Eh hal de böyle olunca Galatasaray o üç golü ismiyle, formasıyla attı, Eskişehirspor ise o dört golü oynayarak, düşünerek bir plan eseri olarak sundu bizlere... Peki, böyle bir takım nasıl da lig sonuncusu oluyordu? Dikkat beyler; bu takım ancak üç dört hafta önce doğdu. Ondan önceki takım tertipleri ikinci ligde bile düşerdi zaten... Burada Samet hocayı da kutlayalım...

Hep söyledim, hep yazdım; Galatasaray’da Selçuk, Sneijder, Muslara, hatta Hakan Balta’nın dışında oyuncu yok diye... Ben Sabri’ye bunlara eklerim... Bunlardan başka oyuncu çok da ama Galatasaray ayarında değiller. Hele hele şu Carol, şu Denayer, şu Rodriguez, şu Umut, şu üç ayda bir şut atan ama bu defa kafayla gol atan Yasin... Buraya emeklilik süresini geçirmek için gelen Podolski’yi de ekleyelim... Ufaklık Emre de büyük teknik direktör Hollandalı tarafından sağ kanatta görev alınca, o da ne oynayacağını unuttu... Bilal mi? Hiç, bir takımın yedek kulübesi boş bırakılır mı? O Tarık mı? Bu oyuncuya 4,5 milyon avro bonservis verenlerin hepsinden o parayı tahsil ederim...

Sonuçta bana göre son derece normal bir sonuç alındı bu maçta. Asıl anormal olanı bu Galatasaray takımının üç gol atması idi. Baksanıza Yasin’in golünden başkaca girdiği hazırlanmış pozisyonu var mı? Eskişehirspor mu? Attığından fazla pozisyonu vardı. Hem de planlanmış...

Şimdi son bir kaç cümle... Bu Galatasaray’dan mı korkuyor koca Fenerbahçe? Her mevkide kimin direkt oynayacağını kestirmenin mümkün olmadığı o kadroyla? Durup durup maç tarihinde değişiklikler peşinde koşuyor... Fenerbahçe Konya’da pazar oynayıp gece yola çıktıktan sonra pazartesi de Galatasaray’la oynar ve kazanır. Konya’nın hakları mı? Bu ülkede az dozda Beşiktaş’ın ama büyük payda Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın hakları tartışılır mı? Konu mankenleri acaba ne zaman “Biz de varız” diyeceklerdir?