Kemal Belgin

Kemal Belgin

Sigorta zayıf olunca...

Sigorta zayıf olunca...

Eski yıllarda evlerimizdeki sigortalar telle bağlanırdı. Yani şimdiki gibi otomatik değillerdi. Dolayısıyla da teli kaldırabilecek kalınlıkta, ya da voltaja uygun sayıda bağlamadığınızda sigorta atar ve elektrik giderdi. Haa bu arada fazla tel bağladığınızda da evi yakardınız.

Buraya nereden mi geldim? Futbolun son yıllarında nedense teknik adamlarda, yorumcularda bir kötü alışkanlık üzerinde durulur olundu. Topa sakın ola ki gelişi güzel vurmayınız ve ayağa oynayınız. Tamam, da bunun geçerli olacağı bölgeler ve pozisyonlara dikkat edinmek zorundaydınız. Çünkü riskli bölgelerde ayağa oynama veya kalabalık içine pas düşünmek, kontrollü olmaya gayret çoğu zaman rakibe beklemediği şansları sunar.

Bakınız Beşiktaş’ın yediği ikinci gole... Akhisar hücumda, ancak top boşa çıkıp Oğuzhan’ın göğsüne iniyor. O sırada Beşiktaş rakip atağın öldüğü umuduyla savunma yerleşimini bozmaya başlıyor. İşte bu sırada Oğuzhan topu tehlike yüklenmiş bölgeden uzaklaştırmak yerine göğsüyle öldürmek istiyor ama, falsosu olan top kaçıveriyor... Ve de boş Akhisarlı gol ustası Rodellega›nın iki adımlık koşu kulvarına bırakıyor. Sonrası mı? Malum...

Devam edelim... Üçüncü Akhisar golüne bakınız. İsmail genişlemiş savunmasının farkında bile değil, herhalde öyle, topu uzağa çelmek yerine gelişi güzel kendi savunmasının içine atıyor. Rodallega fırlıyor ve top yerine kendisine yüklenmeye çalışan Alexis›ten sıyrılıyor, ama ağır bir savunmacı olduğundan, rakip hücumcu devam edebiliyor, Tolga da ayakla çeleyim derken top Beşiktaş ağlarına tıpış tıpış gidiyor.

Ya başkası? Tolga kalesinden çıkıyor ve ayakla, yine genişlemiş savunmasının içine, hem de  sol ayağıyla pas vermeye çalışıyor. Soner bu armağanı harika değerlendirip boş kaleye yükseltiyor ve şans eseri top direkle kucaklaşıyor.

Akhisar bugüne kadar hangi büyüğü yenmedi ki... Buradan bakınca Beşiktaş’ın beraberliğe dua etmesi gerekir. Çünkü ev sahibi oyun alanını maç boyunca hiç dikine açmadı. Beşiktaş’ı yan oynamaya yöneltti. Eh Quaresma da varyete peşinde olunca, hele hele ilk yarım saatte oluşması muhtemel pozisyonlar ölüp gitti. Oğuzhan’la Sosa’nın da dikkat çekici biçimde fiziksel düşüşleri de eklenince Beşiktaş golleri biraz rakibin anlık hatalarına kaldı. İlk golde ki bana göre maçın adamlarından biri olan Merter topa ayağını sokmasaydı, yine tabela değişmezdi. İkinci golde Sosa’nın cılız şutunu kaleci kötü tokatladı. Üçüncü Beşiktaş golü golün babası idi bu arada...

Şenol hocanın değişiklikleri 3-2’den sonra maç kurtulsun da nasıl olursa olsun niteliğindeydi. Kenarda ne kadar forvet varsa hepsini oyuna attı. Ama Soner’in topu gol oysaydı Beşiktaş’ı ligdeki en farklı yenilgi bekliyordu, bunu da yazayım... Cihat Aslan ise bence çok yerinde ve çok zamanında değişiklikler yaparak hem orta alanını koruma altına aldı, hem de öne doğru daha eylemci bir çıkış yaptı.

Sonuçta mı? Ben bu yazıyı gönderdiğimde pazar saat 13.00 civarıydı. Yani Fenerbahçe henüz maçını oynamamıştı. İşte o maçın sonucu ligin bittiğini veya daha beter bir ivme kazandığını gösterecekti.  Ve kazanması halinde her zaman yazdığım gibi şampiyonluğun en güçlü adayı haline Fenerbahçe gelecekti. Üç puan geride olacağına rağmen... Ama tersinde de Beşiktaş avansına zam yapmış olacaktı. Yarın görüşmek üzere...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi