Orhan Akalın

Orhan Akalın

Terörü böyle mi bitireceğiz?

Terörü böyle mi bitireceğiz?

Hain örgüt şiddetinin dozajını artırdı. Hemen her gün şehit veriyoruz. Burada teknik olarak PKK’nın nasıl büyütülüp, serpildiğini, korunup kollandığına dair uzun uzadıya, sayfalar dolusu teknik analizler yapabilirim lakin konumuz bu değil.

Konumuz ne tarihte, ne de günümüzde yaşanan sıcak gelişmelerden ders çıkartamayışımız.

Evet şehit haberleriyle hepimizin yüreği yanıyor. Milletçe kahroluyoruz. Ama bunca acıdan hala ders çıkartamıyorsak, yılanın deliğinden bir değil bin kere ısırılıyorsak; ne diyeyim ki ben güzel ağabeylerime, değerli büyüklerime!

Şehit cenazelerimizi uğurladığımız Fatih Camisinin avlusunda yaşananlar her şeyi anlatıyor. Ne oldu bize böyle bugün Fatih Camisinin avlusunda?

Ana muhalefet lideri şöyle ya da böyle bir çelenk gönderdi! Cami avlusunda önce birileri çelengin üzerinde yazan ismi kaldırmak istedi. Ardından çelengi parçalamaya kalkıştı. Olmadı bazıları da çelengi avlunun dışına attı.

Cenaze namazına birkaç dakika kala cami avlusuna giren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “yuuh” sesleri eşliğinde protesto sesleri yükseldi.

Avluda şehitlerimizin huzurda uğultunun ve protesto seslerinin yerini kaos aldı. İstanbul müftümüzün uyarıları da yatıştıramadı söz konusu grubu…

Oldu mu şimdi bu! Birlik ve bütünlüğümüzü muhafaza etmemiz gereken böylesi kritik bir dönemde hem de camii avlusunda! Yakıştı mı?

Eğri oturup doğru konuşalım. Cami avlusunda yaşananlar en başta şehitlerimizin aziz ruhunu incitip mustarip etmiştir. Hain örgütün mensupları ise amaçlarına bir nebze daha yaklaştıkları için sevinç çığlıkları atmıştır.

Tamam CHP, yıllar yılı dine mesafeli bir parti olmuştur. Mütedeyyin kesime yeri gelmiş zulmetmiştir. Kılıçdaroğlu bir Deniz Baykal değildir. HDP’ye daha yakın bir isimdir. Ama şöyle ya da böyle bugün yüzde 25 oy alabilen ana muhalefetin genel başkanıdır. Yani sokağa çıktığımız zaman her dört insandan birisinin oy verdiği bir insanı cami avlusunda yuhalamak kime ne kazandırmıştır? Nasıl ki, her iki seçmenden birisinin oyunu alan lidere saygı duyuyor isek; dört seçmenden birisini oyunu alan genel başkana da saygı duymak zorundayız.

İstanbul Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan, gerekenleri söyledi aslında “Bizim geleneklerimiz, göreneklerimiz var. Böyle yaparak benim ciğerimi daha fazla yakmayın!” diyerek.

Ama kime laf anlatacaksınız?

Kardeşlerimiz terörü bitirme metodunu bulmuş bir kere.

Niye “yuh” çekiyor, Kılıçdaroğlu’nun ayağının dibine kurşun bırakıyorsunuz ki?

Toplaşın caminin avlusuna bir güzel linç edin Kılıçdaroğlunu…

Daha da olmadı kurşuna dizin. Belki bu şekilde terörü bir günde bitiririz…

   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Orhan Akalın Arşivi