Orhan Akalın

Orhan Akalın

Şahsi menfaatleri için ortalığı ayağa kaldıran istismarcılar nerede?

Şahsi menfaatleri için ortalığı ayağa kaldıran istismarcılar nerede?

Devlet kurmak için satın alacakları toprak karşılığında Osmanlı’nın bütün borçlarını ödemeyi taahhüt eden Yahudilere Cennet Mekan Abdülhamit Han’ın cevabını hatırlatmama gerek yok sanırım.

Fakat devran değişip Gayrı Müslimler Abdülhamit Han’ı iktidardan düşürünce Yahudiler için gün doğdu. 

Devletlerini kurdular. O gün bu gün paslı bir hançer gibi İslam Dünyası’nın bağrına saplanan İsrail, vampir gibi Müslüman kanıyla beslenir oldu. İslam Dünyası’nın bölünmüşlüğü ve pısırıklığından cesaret alan katil devlet azdıkça azdı.

Yaşlı-genç, kadın-erekek, çoluk-çocuk olmasına bakmaksızın binlerce Filistinliyi katletti. Sivil yerleşim, hastane, tarla, hayvanların barındığı ahır, okul, cami demeden havadan bomba yağdırdı.

Topraklarını işgal ettiği Filistinlileri abluka altına alıp insanlık tarihinin en büyük ambargosunu uyguladı.

Ambargoyu delme ihtimali üzerinden uluslararası sularda insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine saldırdı ve 10 Türk Vatandaşını şehit etti.

O zaman kim ne derse desin bunun karşılığı uluslararası hukukta savaş nedeniydi ama Türkiye İsrail’le bütün ilişkilerini askıya almakla yetindi.

Beklentimiz ve ümidimiz oydu ki, Türkiye aziz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacak; katil devlete bir gün anladığı dilden cevap verecek, vahşetin hesabını soracaktı.

Ama olmadı. İlk büyük kırılma yıllarca “hoca” geçinip Müslümanların dini duygularını sömürerek 150 milyar dolarlık devasa ekonomik güce ulaşan Fetullah Gülen gibi hain bedbahtların İsrail’i otorite ilan etmesiyle başladı.

Ayrıntılara girecek değilim. Şimdi de İsrail’le ilişkiler Mavi Marmara Katliamı öncesine döndürülüyor. Peki ne karşılığında? 20 milyon dolar!

Yazık! Yazık! Yazık!

Tek bir Yahudi askeri yüzünden Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren İsrail, böylesi bir durum karşılığında sanırım tarihinin en büyük hazzını yaşıyordur.

Düşünebiliyor musunuz? Biz keyfi biçimde Suriye’ye gelip Bayırbucak’ta Türkmen kardeşlerimize bomba yağdırmakla kalmayıp; sınırlarımızı ihlal eden Rus uçağını uluslararası angajman kuralları çerçevesinde düşürüyoruz, başımıza neler neler geliyor!

Şimdi Türkiye bütün haklılığına rağmen hayatını kaybeden iki pilotu karşılığında 20 milyon değil, 200 milyon dolar verse Ruslar anlaşmaya yanaşır mı?

Hatırlayın bir 13 Mayıs 2016’da elindeki Rus füzesiyle PKK’lıların Hakkari’de Türk helikopterinin düşürülüşü ve Mehmetçiklerin şehit edilişini…

Bize ne oldu böyle Allah aşkına!

Bakıyorum da ölü toprağı serpilmiş sanki üzerimize! Bizim mahallenin onlarca gazetesinden sadece bir ikisi bir günlüğüne manşetine çekip sonra normal yayınlarına döndü. Böyle mi ödeyeceğiz Mavi Marmara Şehitlerine karşı borcumuzu? Yazarlarımızın ana gündemi nedir Allah aşkına?

Kendilerinin küçücük menfaatlerine olan saldırı karşısında günlerce kampanya düzenleyip tam tekmil taarruza kalkan, yeri göğü inleten ağabeylerimiz nerede? Yazar büyüklerimizin ana gündemi ne?

Dün STK’larımızın bütün temsilcileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile iftar sofrasında bir araya geldi. Çok merak ediyorum. İçlerinden bir tanesi de çıkıp Sayın Cumhurbaşkanı’na meselenin hassasiyetini arz etmiş midir acaba?

Olmuyor beyler olmuyor! Konduramıyorum ülkeme böyle bir zilleti!

Uluslararası sularda, İnsani Yardım Gemisini vur; 10 sivil Türk’ü katlet, tık yok!

Bebekler katledilsin tık yok! İsrail köpekleri masumları parçalasın tık yok! Gazze yerle bir edilsin tık yok! Mescidi Aksa Yahudi postalıyla tepelensin tık yok!

Peki böyle bir tepkisizlik karşısında İsrail kudurmasın da kim kudursun?

Üzgünüm ağabeyler ve kardeşler… Şu sıralar o kadar özlüyorum ki; Mehmet Akif İnan gibi ağabeyleri.

Ne diyordu rahmetli Mehmet Ağabey:

“Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde

Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu”    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Orhan Akalın Arşivi