Yok be bizim milli darphane değil sözünü ettiğim... Bu darphane Kadıköy’ün Fenerbahçe semtlerinde... Hoş şimdilerde Yoğurtçu ile Kızıltoprak arasında ama olsun marka belli. Yani Fenerbahçe Darphanesi’nden söz ediyorum.

Nereden mi çıktı Efendim, ünlü(!) teknik direktör Pereira ve arkadaşlarının istifası bekleniyormuş. Bunlar kaç kişi bilmiyorum ama her yıl için 4 milyon avro kapıyorlarmış. Tabii ki aslan payı ünlü(!) Portekizli hocaya aittir. Şimdi ben derim ki, daha çok beklersiniz. Ünlü(!) hoca ve ekibi aynı paraya nerede iş bulabilir ki Ülkelerine dönseler toplam alacakları para 700-800 bin avrodan fazla olamaz. Başka bir ülkenin aklından bile geçemezler.

Şimdi biraz daha açalım meseleyi...  Yanlış hatırlamıyorsam, Terrenao adlı bir, galiba İtalya dolaylarından, çok ünlü(!) bir sportif direktör atanmıştı önce... Vay be diyorlardı Fenerbahçe’ye gözü bantlı bakanlar... Hele hele baş patron da, “Benim 15 senelik dostum” diye lanse etmez mi, akan sular anında duruvermişti. Bendeniz de yine bu sütunlardan veya ekranlardan bu İtalyan’ın sezonu bitiremeyeceğine dair iddiaya girecek adam arayıp durmuştum. Çünkü bu İtalyan kulüpte bir oda sahibi olduğu gibi, bir de Samandıra’da aynı tip bir makama oturuyordu. Eee bu kadarı da fazlı idi yani, koca bir padişahın olduğu yerde... O zaman katli vacip idi. Yani kapının önüne konulması. Öyle de oldu... Ancak ne var ki, 250 milyon Türk lirasına mal olan futbol takımının başında da bu İtalyan’ın getirdiği ünlü(!) hoca vardı.

Devam edelim. Tabii ki bu hoca o yüksek maliyetli takıma bir şey veremezdi. Daha sezon başında artık köy takımlarının bile yaptığı başlangıç idmanlarını yaptırmamıştı. Kendini şöhret olarak aşanlarla takışıp durmuştu. Ve sonunda da Fenerbahçe’nin tarihindeki belki de en pahalı takım sezonu tek bir kupa şöyle dursun, maşrapa bile kazamadan tamamlamıştı. Herkese göre bu ünlü(!) hoca gönderilecekti... Ama bendeniz sürekli asla deyip durdum. Çünkü Fenerbahçe şampiyon olamamıştı. Olsaydı, “Hepsini ben yaptım” diyecek birileri olduğundan hoca da gidecekti. Ama olmadı...

Şimdi istifa bekleniyor. Diyelim ki bir yerde buluşup ayrıldılar, kim gelecek Lig kapıda... UEFA Avrupa Ligi’ne devam için malum maç kapıda... Öyle isimler dolaşıyor ki medyada dudaklarımı ısırıyorum. Hep soruyorlar, öyle bir saçmalık yapılır mı diye Cevap mı Fenerbahçe’nin Yüksek Divanı ve genel kurulu bu teslimiyetçi kafaya sahip olduktan sonra bir bakarsınız... İsmail Kartal da yok artık. Aykut Kocaman kafaya lig şampiyonluğunu takmış Konya’da... Ersun Yanal, yepyeni bir Trabzonspor’la 1970’li yılların sonlarına yeniden dönebilir miyiz hesabında... Ah Aragones sağ olsaydı... Aman yeter! Tek başıma buraya kadar olanları yazan ve söyleyen adam olarak yoruldum artık... Bana ne be!