Kemal Belgin

Kemal Belgin

Hâlâ 1950’deyiz...

Hâlâ 1950’deyiz...

YIL 2016... Ben yılları saymayı sevmem ama bendeniz meslekte 50.yılına dayandım. Kendimi satmaya çalışmıyorum ama bundan sonra yazdıklarım bir anlam yüklü olsun diye şu geçmişi de özetleyeyim bari... Altı Dünya Kupası, altı Avrupa Futbol Şampiyonası ve bir Olimpiyat izledim akredite gazeteci olarak... Sayıları saymadım ama çokça da ikili futbol müsabakası yurt dışında... Dünyanın bir numaralı ve tirajı 1 milyona varan Fransızların ünlü spor gazetesi L’Equipe’in de 13 sene Türkiye temsilciliğini, muhabirliği yaptım. Hâlâ da sık sık  gerektiğinde ararlar bilgi isterler. 3 Temmuz olayı ile ilgili İstanbul’a yazar gönderip  dört sayfalık röportaj yaptılar. Son olarak da bizim Milli Takım’la ilgili son şampiyona öncesi bilgime başvurup makale yazdılar.

Bunları neden mi yazdım Yahu 2016 yılında geçen sezonun şampiyonu, yani Şampiyonlar Ligi’ne direkt olarak katılacak Beşiktaş hâlâ Gomez ve Sosa işleriyle uğraşıyor. Lige üç gün kaldı. Şampiyonlar Ligi’ne de bir aydan az... Bu nasıl bir çağdaş kulüp anlayışı... Diyelim ki Sosa problemleriyle kaldı ve PAF’a sürüldü... Gomez geldi mi, gelmedi mi falı devam etti. Soruyorum; Beşiktaş böyle mi devam edecek Böyle devam ederse Oğuzhan’da, Tolgay’da Sosa tehdidi yaşadığı için moral mi kalır Cenk, Ümit, Mustafa son adamlık görevine çıktıklarında topa vursak mı, vurmasam mı ikilemi yaşamazlar mı Yahu ey şampiyon; Bunlarla işimiz bitti. Takım budur. Yeni isimler bulmak yolunda çalışıyoruz. Bulamazsak da eldekilere güveniyoruz gibilerinden bir açıklama yapsanıza! Gelelim stoperlere... Rudolfo ne oldu, bir kere daha sorayım... Tosiç geçen sezonun sonundaki beş maçta sizi şampiyonluğa taşıyan adamlardan biri değil miydi Pardon unuttum; siz de UEFA tarafından kasa işini bilmediğiniz için kulaklarınızdan çekilmediniz mi

Devam edelim... Bendeniz Allah’a şükürler olsun, günümüz medyasından hep bir sene falan önde giderim. Bu sütunları okuyanlar iyi hatırlarlar, Pereira olmaz diye tek başıma günlerce savaş vermedim mi Haklı mı çıktım Ama gönderiliş biçimi de felaket oldu. Sana hep sordular ne diyorsun diye, şöyle cevap verdim: “Getirilişi yanlış olan bir adamın gönderiliş de öyle olur...” Neyse, bakalım kim UEFA’dan ne kadar zılgıt yiyecek... Devam edelim... Fenerbahçe ligin başlamasına dört gün, Avrupa Kupası’na ise 48 saat kâlâ hala teknik direktörsüz. Not: Ben bu yazıyı yazdığımda pazartesi günü saat 12.00 idi... Aykut Kocaman ismi geçiyor adaylar arasında... Şaşmam... Ama Ali Şen’e bir özür borcum olur. Neden mi Ali Şen, Oğuz ve Aykut’u gönderdiğinde bu karara tek başıma yıllarca karşı durmuştum. Oğuz’u bir kenara koyalım. Ama Aykut dönerse, Şen’den özür dileyeceğim... DickAdvocaat da aday.. Yahu büyük yöneticiler; adam emekli oldu be... Hollanda federasyonunda öylesine gözlemce falan gibi... Samandıra’da Müjdat ve Şenol mesai veriyormuş. Ve basına göre Portekizli gittikten sonra takım daha şevkle ve daha fazla idman yapmıyormuş. Bana bir tane futbolcu gösterir misiniz, normal dozundan fazla idmandan hoşnut olan Ve Fenerbahçe yukarıda da belirttiğim gibi puan savaşlarının başlamasına saatler kala hoca arıyor... Ben en kısa ve net yolu önereyim mi Aziz Bey giysin eşofmanları, kramponları, kışın da takar beresini çıkar bu işi yapar. Kendisi iyi de futbol oynar... Halı sahalarda zaman zaman rakip, zaman zaman da aynı takımda oynadık... Ama bir önemli detay var; o da her iyi top oynayanın iyi teknik adam olamayacağı gerçeğidir... Platini, Pele gibi efsaneler hiç yapmadı, Maradona gibiler ise çuvalladı... Hani detay be...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi