Kemal Belgin

Kemal Belgin

Olaysız derbi dileğiyle...

Olaysız derbi dileğiyle...


Fenerbahçe ile Galatasaray yine karşı karşıya... Ben bu maçlarla ilgili rakamlara hiç itibar etmem. Çünkü bu maçların önceden skor tahmini ya da kimin çok etkili oynayacağını falan kestirmek pek mümkün değildir. Ancak ne var ki, son zamanlarda futboldaki genel gelişmeler de bazı ön tahminlerde bulunma imkânı tanımaktadır.
 
O zaman biz de çağa uyup bir şeyler yazalım. Fenerbahçe’de Lens ve Topal’ın yoklukları gerçekten de takımın genel oyun planında bazı arızalar ortaya çıkaracaktır. Dick Advocaat gibi deneyimli bir hocanın bu yokluklar karşısında nasıl bir oyun planı hazırladığı, nasıl bir takım sahaya süreceği gerçekten merak konusudur. Çünkü Topal, koca bir takımın denge unsurudur. Hem geriye yardımda hem de öne çıkışta destekçi olarak... Lens ise oyunun kenara açıldığından topla buluşup rakibi zorlaması ya da kendisine yaklaşan arkadaşlarını oyuna ortak edişi ile etkilidir. İşte bu görevler acaba hangi isimlere verilecek ve de onlardan yoklar kadar fazla şey istenecek mi İşte Fenerbahçe için bütün mesele budur. Kjaer oynayacaktır. Çünkü ben daha o gün söyledim, darbeden ciddi sakatlık çıkmaz, şayet kırık yoksa...
 
Galatasaray ise sahaya takım içinde değil ama kenarda büyük eksiklikle çıkacaktır maça... Çünkü teknik adamlıkta deneyimi olmayan isimler takımı yönlendirmeye çalışmaktadırlar. Kalede Muslera bu maçta da en güvenilir isim olarak durmaktadır. Savunma ise nasıl kurulacağı belli olmayan bir bloktur.  Sanırım sadece Carol’un yeri garanti gibi görünmektedir ki, aslında o bölgede Galatasaray, ağırlığı olan takım değildir. Ortada Tolga, De Jonk ve Sneijder üçlüsü olacak diyorlar. Sanki gibi duruyor. Önde ise Galatasaray gibi büyük bir firma sadece Bruma’nın driplinglerine bağlı yaşayabilmektedir. Fenerbahçe’nin dikkat ağırlığı da bu merkezde olacaktır zaten...
 
İki değerlendirmeyi birbiri içine katarsak, Fenerbahçe ciddi iki eksiğine rağmen eldeki malzemeyi sanki daha yuğun kullanacaktır. Burada en önemli yer, düne kadar son üç-dört maçtın işleyen çark aynen mi sahaya gelecektir, yoksa yokluklar yüzünden yeni bir yapı mı izleyeceğiz Galatasaray’da ise bütün iş sahadaki oyuncuların anlık performanslarına, deneyimlerine ve de Sneijder’in saha içi eylemlerine kalacaktır. Bir de yukarıda da değindiğim gibi Bruma’nın ne yapacağına...
 
Maçın bence asıl önemli yeri ise tribünler olacaktır. Maça 3 bine yakın Galatasaraylı taraftar gelecektir. Buna karşılık 45 bin civarında Fenerbahçeli olacaktır. Maç öncesi, maç içi ve de maç sonrası çok önemlidir. Umarım ve de beklentim odur ki; olaylar çıkmaz, daha öncesinde olduğu gibi Kadıköy semti yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaz. Şayet saha içi değil de saha dışı sıradan bir futbol maçı gibi yaşanır ve pazartesiye geçilirse bence en büyük kazanç burada olur. Hem taraflar için hem de ülke sporu için...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi