Kemal Belgin

Kemal Belgin

Hakem ve Güneş uykusu!

Hakem ve Güneş uykusu!

Fenerbahçe, bu Beşiktaş maçını da tıpkı Başakşehirspor oyunu gibi planlamıştı. Yani rakibe her alanda yıldırıcı sert müdahaleler ve bunu özellikle maçın ilk yarısında üst düzeyde tutup bir gol bulmak... Sonrasında gücü kendi yarı alanında biriktirerek ekonomik kullanmak ve en kötü bir beraberlikle işi yırtmak... Bu oyun planı Başakşehirspor’un düzenini hayli hırpalamış ve Fenerbahçe rakibini namağlup unvanına son vermişti. Şimdi aynı plan Beşiktaş›a karşı da vardı sahada. Öyle ya Beşiktaş takım halinde en olumlu oynayan takım idi. Dolasıyla hatlarının birleşmesinde arıza oluşturmak önemliydi.    
 
İşte böyle başladı bu maç da... Beşiktaş ful kadrosu ile o bildiğimiz bağlantıları kuramıyor, buna karşılık Fenerbahçe Lens›e atacağı uzun toplarla veya Lens›in alıp da taşıyacağı toplarla o plandaki golü bulmaya çalışıyordu. İlk on beş-yirmi dakika bu idi görüntü. Sonra Beşiktaş yavaş yavaş toparlandı ve etkili pas oyununu rakip alana taşımaya başladı. Ne var ki Kjaer ile Scartel arasına teslim olan Cenk bitimine taşımıyordu bunları...
 
Ve de sahada bir Van Persie terörü esiyordu sanki... Ona buna dalaşma ve özellikle de Beşiktaş›ın stoperlerine tuhaf hamleler... Hatta öylesine ki Oğuzhan›la bile itişti kakıştı, onu itti ama hakemin gözünde bant vardı, adaleti tam tersine uygulayamıyordu. Ve 41. dakikada film koptu. Tosiç›e karate, judo, güreş hamleleriyle saldıran Van Persie için tam faul çalınacakken, Beşiktaşlı kalkıp Hollandalıdan hesap sordu. Kafayı attı mı atmadı mı, hâlâ tam cevap bulamıyorum. Kollarını geriye doğru açıp düşmez kafa yiyen... Neyse... Hakem Palabıyık, Tosiç›e kırmızı, Van Persie›ye de lütfen sarı çekti. 
 
Sonrası mı? Fenerbahçe iki net kontra pozisyonu kullanamadı. Bu arada stoperi oyundan atılmış Beşiktaş temel taşı Atiba’yı oraya çekerek maçı rakibine teslim ediyordu. Oysa bu gibi durumlarda dünyanın her yerinde savunmadan oyuncu atıldığında oraya kenardaki bir başka savunmacı alınır ve oyuncu en son bloktan çıkartılırdı. Ama Talisca çıktı ve Mitroviç girdi. Yani Fenerbahçe savunmasına ve ön liberolarına istediğiniz gibi oynayabilirsiniz izni verildi. Ben mi ne yapardım? Cenk›i alır, Talisca›yı iki tık öne yaklaştırırdım.  
 
Ve bir Cenk mızmızlığında kaptırılan top harika bir kontra oluşumu ile Lens’ten bomboş Van Persie’ye geldi ve maç bitti. Oğuzhan’ı da saymazsak Beşiktaş sekiz kişi oynadı. Tolgay ancak 85›te aklına geldi Beşiktaş›ın... Fenerbahçe ise bir kişi fazlalık gibi bu maçlardaki büyük avantajı rakibi iyi bloke ederek cepte tuttu. 
Gelelim hakeme... Tosiç›e kırmızı da Hollandalıya neden sarı? Sen düdük çalmadan topa vurup gol yapan Lens›e neden sarı yok? Yok, normalse golü neden vermedin? Sonrasında ofsayt çalınmasına rağmen topu sürüp rakibin yedeklerini sahaya çektiğinde ikinci sarıdan kırmızı gerekmez mi? Marcelo›nun yedik-sekiz metreden attığı plaseye Skartel›in kolunu vücuduna götürerek engelleyişine penaltı yok mu?
 
Ben bu maçtan sonra çok ciddi bir şüpheye takıldım. Acaba hakemlerimiz kuralları iyi bilmiyorlar mı? Öyle ya şu anda MHK’de bulunan önemli bir isim kornerden, top direğe vurup aynı oyuncuyu geri geldiğinde ve oyuncu yeniden orta yaptığında  oyunu oynatmıştı. Oysa ofsayttı pozisyon... Maç mı? O da bir Beşiktaş-Fenerbahçe maçı idi...
 
Son paragraf... Değerli okurlar; bu lig bu sezon bitmeyecek. Yani maçlar yarıda kalacak. Nasıl ki bir zamanlar lig biterken play-off icat edilmişti, birileri kızmasın, öfkelenmesin diye... Baksanıza maç sonrası sahada bir ben yoktum... Cezayı merakla bekliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi