Kemal Belgin

Kemal Belgin

Malzeme biter mi hiç?

Malzeme biter mi hiç?


Bir çok dost, arkadaş hep sorarlar; “Maçlar bitti şimdi ne yazacaksınız?” Peki, biz bu ortamda zorlanır mıyız? Asla! Çünkü burası Türkiye... Burada yaşanır garipliklerin ağababası. Hele hele sporda... Hele hele futbolda... Çünkü Batı standartlarında bir sistem oturtulamamıştır hâlâ... Futbol özerk bir yasa ile yönetilmesine rağmen ki, bu yasa 1992’de çıkmıştı, hâlâ rayına oturtulamamış tonla mesele vardır. İşte buradan bakınca da yazacak şey her zaman bulunur.
 
O halde başlayalım... Galatasaray Sneijder’e git Florya’ya sağlık kontrolünden geç ve çalışmalara başla demiş. Demiş ama daha önce de bu Hollandalının sırtındaki 10 numarayı da Belhanda’ya çoktan vermiş. Tamam numara çok önemli değildir ama bu tasarruftaki değişim başka şeyler anlatmaktadır. Diyelim ki, ya da bir senaryo da biz yazalım, Hollandalı yönetimle anlaştı ve kafa kağıdını aldı. Sonra da tuttu Fenerbahçe’ye gitti. Olmaz mı? Neden olmasın ki? Profesyonellik var ya... O zaman Galatasaray’ın düne kadar sattığı kombineler acaba stadın önüne gelecek kalabalık tarafından yakılır mı? Bir başka bakışla, maça kaç kişi gelir ortalama? Ey Galatasaray yönetimi bu işler böyle olmaz. Çağırırdın Hollandalıyı daha sezon bittiğinde, oturur anlaşır gönderirdin... Böyle şeyler sürüncemeye bırakılmaz.
 
***
Galatasaray demişken, Semih de gitti. Hakan Balta’ya da çoktan tamam denmişti. Kaldı mı tandem Ahmet’le, Maicon’a... Felhouli’nin peşinde koşarken acaba tandeme yedek aranıyor mu? Acaba Tudor, Juventus’ta oynadığı yere  Galatasaray’da da mı dönecek? Hani bazı yerlerde oluyor ya; oyuncu-teknik adam aynı formanın içine giriyorlar. 
 
***
Fenerbahçe ilk hazırlık maçında Rumen Birinci ligine yeni çıkmış bir takıma 3-2 yenildi. Hazırlık oyunlarında skor önemli değildir ama sahadaki yerleşim, takımın topluca hareket edebilip edemediği önemlidir. Fenerbahçe’deki en büyük mesele ise hücum bloğunun ön öndeki isminin henüz ortada olmayışıdır. Van Persie üstatları zaten yine sezon başından beri sık sık arızalı. Bazen salonda. bazen düz koşuda... Bu maçta da ne onda, ne diğerinde idi. Devrede de çıktı zaten. Yerine giren Ahmet koştu, çabaladı, saha boşalttı ama daha bir kaç fırın ekmek yemesi gerekiyor. Çare mi? Satılacaklar para etmez. İşte Emenike... Topu topu 2,5 milyon avroya gitti. Stoch, ne eder? Ozan üzerinde yoğunlaşırlar sanırım. Bir de Kaijer var... Ne yazık değil mi? Büyük kulüp böyle mi yönetilir?
 
***
RamilGuliyev 100 metreyi on saniyenin altında koşan dünyadaki üçüncü atlet oldu. Ve göğsünde Ay-yıldız vardı. Bunların hepsine şapka çıkartılır. Ama Guliyev Azerbaycanlıdır. Yanlış bilmiyorsam beş-altı senedir bizim ülkede. Hatta Türkiye adına yarışacağını açıkladığında Azerbaycan’da bütün spor teşkilatı ayağa kalkılmıştı. Neyse, bize kutlamak kalır. Pardon, bir ek yapmak isterim. Şimdi bu rekortmen atletin mutlaka ama mutlaka benim has kanlı çocuklarımı ele alıp onlardan hiç olmazsa bir tekini kendi ayarına getirmelidir. O zaman kutlamalarımızı iki katına çıkarırız. Karşılıklı olarak borç da böyle ödenir zaten...
 
***
Gökhan İnler’le ipler kopmuş. Neden acaba? Bu oyuncunun hemen hemen hiç oynatılmamasının nedenlerini merak eder dururum. Sanırım hoca bir bilgi verir. Beşiktaş, bu kayıptan sonra ön liberoda artık yavaş yavaş inişe geçen Atiba ile yeniden 50 maç oynayabileceğini sanıyorsa yanılıyordur. Peki, yerine kim oynar/ Tolgay mı? Alternatifi var mı? Bekleyelim ve dinleyelim...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi