TÜRKİYE Süper Lig ’indeki birçok kulübün yönetimleri gerçekten de bu işi bilmiyorlar. En kötüsü bilmediklerini bilmiyorlar. Oysa alsalar yönetimin içine bu işi bilen bir eski futbolcu veya bu konuya âşık olmuş birilerini, inanınız daha başarılı olacaklardır. En azından teknik adam seçerken yüzde yüz yanılmayacaklar, transfer yaparken de gerçek ihtiyaçları bünyelerine katacaklardır.

Şimdi buradan hareketle bu Evkur Yeni Malatyaspor yönetimine sormak isterim; Erol Bulut’u hangi deneyimi, hangi başarı üzerine yepyeni takımınızın başına getirdiniz? Cevap mutlaka ama mutlaka komiktir. Evet, Malatyaspor diyelim kısaca, Fenerbahçe ’nin karşısına öyle bir oyun planı ile çıktı ki, daha maçın 5. dakikası dolmadan maç bitti. Hani desek ki müthiş pres yapma özelliği var bu takımın, bu nedenle Fenerbahçe yarı sahasına oturdu. Hayır, öyle bir özelliği bulunan tek bir oyuncusu yok bu takımın... Öyle sahneler var ki oyunda, hiç televizyon, yayıncı kuruluş dâhil, bunun farkında olamadı. Fenerbahçe savunmasına sunulan bir topla ev sahibi çıkarken, Malatyaspor’dan rakip sahada hâlâ altı oyuncu bulunuyordu, en az dört defa gözledim. Bu şu demekti: Haydi Ozan, haydi Guliano, haydi Valbuena, haydi Dirar ve hatta iki bek gelin rahatça pozisyona girip maçı erkenden bitirin...

Peki, ya Fenerbahçe? Hep yazdık, hep söyledik, bu takımın topla iyi arkadaşlığı bulunan oyuncusu çok. Valbuena, Dirar, Guliano ve hatta Isla... Bunlar bu maçın kadrosundan... Bunlara geniş, enine veya boyuna saha bıraktığınızda sizi rahatça geçerler, pas alışverişleri kolay olur ve pozisyon bulup golü atar veya attırırlar. Bakınız ilk iki gole, yazdıklarımın kopyasıdır. Üçüncüsü de bir sol bekin sağ vole attığı goldür. Sonra mı? İkinci yarıda Fenerbahçe Galatasaray maçını düşünerek riske girmeden oynamaya çalıştı. Bu yüzden de Aykut hoca, bu anlayışa uymayan, daha doğru deyişle yapısı uymayan Valbuena’yı çıkardı. Ve çok ilgi çekici ki, santrfor denemesine geçti. Yani rakip o kadar cılız, o kadar kötü planlanmış ki, on forvetle bile oynasak bize golü ancak ve ancak tesadüfen atabilirler demeye getirdi. Şener’e de on dakikalık da olsa bir maç terlemesi tanıdı. Zaten yenen gol de kazara hazırlandı diyebiliriz.

Yazının ta başına gelirsek, Erol Bulut’un teknik adamlığı nedir acaba? Haaa siz yeniden bir alt lige inip oralarda üst sıra mücadelesi yapmayı beğendiyseniz, bakınız o başka... Fenerbahçe mi? Galatasaray çok yayılarak, çok geniş oynamaya çalışırsa ve üzerine yığılırsa, gol pozisyonu vermez kolay kolay... Böylece Fenerbahçe 55 bin seyirciyi hayal kırıklığına uğratabilir. Ancak ne var ki, ne Karabük, ne de Konya gibi pres özelliği yok Fenerbahçe’nin... İki gerçeği alt alta koyarsak, ilgi çekici maç olacağı şimdiden bellidir.