Başlık ne demek mi istiyor? Şunu: Beşiktaş bu Gençlerbirliği galibiyeti ile lig sonu şampiyonluğu için çok ciddi bir yatırım yapmıştır. Halen Fenerbahçe karşısında kesin, Galatasaray karşısında büyük ihtimalle önde bir ikili averaj üstünlüğü durmaktadır. Başakşehirspor’la da halen bir beraberlik durumları vardır. Buradan da bakınca, önümüzdeki hafta Başakşehirdeplasmanı vardır. Ve o deplasmanda da rakipte Emre ve Eprueanu gibi önemli iki oyuncu cezalıdırlar. Adebayor’un sakatlığı o günde kadar düzelir mi? İşte başlığı bu sebeplerden dolayı öyle attım.

Maça mı gelelim... Ankara takımı Ümit Özat’la ikinci buluşmasından sonra iyi top oynuyor. Rakibe göre oyuncu seçimleri doğru... Hele hele maç içindeki gidişata göre, dakikalara bakılmaksınız, yapılan değişiklikler de genelde doğru oluyor. İşte Beşiktaş, klasmana aldanmayınız, böyle bir rakiple karşılaştı.

Peki, Beşiktaş ne yaptı? Sahaya çıkan takım ilk bakışta ve de genel bakışta doğru idi. Rakibin biraz fazla adamla kendi savunma bölgesinde birikeceği göz önünde tutularak Negredo santrfordu. Atiba-Tolgay seçimi zaten öteden beri gerekliydi. Lens malum zatın yerini alırken, Talisca zaten oynuyordu. Arka blok ise bana göre Caner’li olmalıydı ama, Şenol hoca onu da 64. dakikada oyuna alarak hem temposunu artırdı hem de takıma sonralara doğru dinamizm kazandırdı. Şayet Babel, Trabzon’da attığı iki golün keyfini biraz fazlaca yaşamamış olsa, ilk yarıdaki toplara ağlara takardı. Negredo da beton fiziği yüzünden çabuk dönememenin cezasını çekti pozisyonları kaçırırken... Bu arada kaleci Fabri’nin de iki mutlak gol olabilecek şutu kurtarışı da maçın skoru üzerindeki etkenlerin başına geliyordu.

Maç bitti, Beşiktaş kazandı. Geride bence Babel sağda, Caner solda olmalı gibi bir izlenim bıraktı mı? Sakatlık ve ceza yoksa Atiba-Tolgay vazgeçilmez olmuşlardır. Arka blok mu? Bence Gökhan ve Tosiç garanti, gerisi vaziyete göre olabilir. Yani maç sonrasına da bakılmalı... Öyle ya ufukta Gordon Milne’nin üst üste üç yıllık kırdığı şampiyonluk rekoru var ya... Pardon bitirmeden... Tolgay’ın attığı dört adet büyük ustalık, büyük teknik içeren dört pasını bence yeniden izleyiniz. Biri de gol oldu zaten...