Halil Mert

Halil Mert

ESİR ÜLKE, YOK EDİLEN MÜSLÜMANLAR… D. TÜRKİSTAN

ESİR ÜLKE, YOK EDİLEN MÜSLÜMANLAR… D. TÜRKİSTAN

Doğu Türkistan

Medeniyet kurduğumuz, yerleşik hayata geçtiğimiz ilk toprak. Medeniyet Merkezi..

Uygarlığı geliştirdiğimiz, ilk büyük şehirleri kurduğumuz ülkemiz. Orada geliştirdiğimiz sistemlerle ısıttık şehirleri.. Otrar’ı, Taşkent’i, Buhara’yı.. Doğubeyazıt’ta İshakpaşa Sarayı’nı…

 

Bu gün birçok yerde Müslümanlar katlediliyor.

Neden?

En başta Müslümanların feraset ve izzetsizliğinden..

Uzakta kaldı Türkistan. Türkiye’deki en büyük eksikleri ne biliyor musunuz? 1. Esir yurdun adı: Türkistan, Esir edilip İmanı boğulan Müslümanların ortak adı Uygur Türk’ü. Biz bunu söyleyince, ırkçılık yapıyoruz, hatta Filistin ya da diğer İslam beldelerine yardıma karşı olan adamlar oluyoruz. Düşünebiliyor musunuz?

D. Türkistan..

Moğolistan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan’a, Pakistan’a, Tacikistan’a, Afganistan’a sınır. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye, Türk Dünyası ve İslam Dünyası için ayrı ayrı ne kadar önemli bir bölge.

Ya Uygur Halkı. Ya Uygar Müslümanlar.. Ya Uygur Türkleri..

Erkekler evlerinden alınıyor. Hapis, işkence, sürgün, fail-i meçhul cinayet.. Ailelerinin yanına, yani karılarının, kızlarının, çocuklarının yanına yabancı Çin’li erkekler yerleştiriliyor. Çocuklar evlerinden alınıp özel eğitim kamplarına konuyorlar. Ateizm ve Çin’li oldukları öğretiliyor. Eskiden Çin asıllı Müslümanlara çok baskı yapılmıyordu. Şimdi onlara da yapılıyor. Bu arada hayasız Çin Hükümeti, Müslümanlara oruç tutmayı yasaklarken Çin Büyükelçisi Türkiye’de iftar veriyor.

Şimdi sizlerle Allah Teâlâ’nın, O’nun ve bizlerin biricik sevgilisi Gülümüz (SAV)’in İslam Kardeşliği ile ilgili emirlerini paylaşmak istiyorum.

"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz." (Hucurat, 49/10).

"Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır..." (Tevbe, 9/71).

"Hiçbiriniz kendi nefsiniz için arzu ettiğinizi kardeşiniz için etmedikçe iman etmiş olmaz." (Buhârî, imân, 7).

"Müminleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, sevişmelerinde, yardımlaşmalarında bir vücud gibi görürsün. Ki vücudun bir organı ağrırsa, vücudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ için birbirini çağırır."

Bu hadis-i şerifteki dehşet manaya bakar mısınız? "Zalim de olsa, mazlum da olsa mümin kardeşine yardım et!" diye buyurmaktadır. Zulüm konusunda nasıl yardım edileceğini ise şu çarpıcı sözlerle dile getirmektedir: "Onu zulümden el çektirirsin. Ona yapacağın yardım işte budur." (Buhârî, Mezalim, 4; Müslim, birr, 62).

 

         Bu İlahi talimatlardan sonra;

         Peki, Türkiye neden bir şey yapmıyor, yapamıyor?

         Suçlu ülkeyi yönetenler mi sadece?

         Elbette hayır!

         Suçlu biziz. Hepimiz. Aramızda yayılan fitneye göz yumuyoruz. Geçenlerde benim Memleketimde Düzce’de bir cemaat mensupları diğerlerine iftar vermiş. Baktığınızda çok sevindirici değil mi? Mü’minler bir arada. Ama bu manzaraya hasbi insanların gözlerinin dolması, çok memnun olmaları ilginç değil mi? İslam’a hizmeti gaye edinmiş kişi ve kurumların sürekli iç içe olması gerekmez mi? Düşünün bu gurupların her birinin Avrupa’da ayrı camileri var. Birbirinin camilerine gitmezler. Diyanetle geçmişten bu yana kavgalı bir kısmı. Allah aşkına biz o kadar çok muyuz? O kadar güçlü müyüz? Türkiye’de tam bir birlik olsa bu gün gevur bizimle bu kadar rahat oynar mı?

         Ülkem yine çok kritik bir seçim sürecine girdi. Kendi büyük menfaatleri için bir araya gelemezse bu guruplar ve başındakiler Türkistan için dert sahibi olurlar mı? Filistin ne gam?

 

         Aziz Milletim…

         Kanayan tüm İslam Coğrafyalarında bizim İman Kardeşliğimizin yanında sorumluluklarımız var. İstiklal Harbi sürecinde bize nakdi yardım yapmayan Müslüman Halk yok. Bunların başında da Orta Asya Türkleri geliyor. Sonra Pakistan ve Hindistan Müslümanları. Sonra Kuzey Afrika… Hiçbirinden vaz geçmeyeceğiz. Kavgaya devam edeceğiz. Muzaffer ve galip olmanın ilk şartı uhuvvettir. İttihad- İslam’dır. İttihadı önce yurdumuzda dört başı mamur sağlamalıyız. Ayıp ve kusur aramak yerine, birlikte hareket etmenin çarelerini arayalım.

         Gün Bedir günüdür. Gün Uhud günüdür. Belki de kıyamete kadar da böyle sürecek. Kurtuluşumuz da Bedir’deki şuur ve uhuvvet ile sıdk ile fedakârlıkla olacak.

 

         Aziz Milletim.

         Turan’da bize bakar, Sudan’da. D. Türkistan’daki Urumçi’de Gazze kadar kan ağlar. Bir çocuğu kurşunla öldürmek ile eğitim kamplarında ailelerinden alınarak dinsizleştirmenin farkı ne? Bir Müslüman Kızı Filistin’de vurmaktan daha kötü, ezeli düşmanı köpek yiyen bir Çin’li ile evlendirmek… Değerli Milletim. Bu son cümleler kıyaslama için değil, vicdanınızı kanatmak içindir.

         Ayrıca, buradaki Uygur halkı El-Kaide, DEAŞ, FETÖ vb. gayri İslami yapılar aracılığı ile Batı’nın kontrolüne girmemelidir. Bu yönü ile de bize çok iş düşmektedir. Suriye, Irak, Libya örneklerine bakın. Her halükarda Müslümanlar kaybediyor. Bu yönü ile de dikkatli olunmalıdır. Biz İran’daki Türk Milliyetçisi bazı kesimlere CIA’nın nasıl sızdığını da biliyoruz.

        

         Aziz Milletim.

         Dik duracak bir iktidarın arkasında dik duran, birlik içinde kenetlenmiş bir Millete ihtiyacı var. Bunu asla unutmayın. 15 Temmuz İhanet Sürecini hatırlayın. Şimdi seçimler de en az 15 Temmuz Direnişi kadar önemli. Eğer kurumlarımızı oluşturamaz isek bilin ki yine bizi sallarlar. Dolayısı ile şimdi ülkede kurumları yeniden yapılandırma zamanı. Bundan sonra İnşaAllah daha dirençli bir ülke olacağız. Ülkemiz ve devletimiz için dert sahibi olup kenetlendiğimiz anda, dünyadaki tüm mazlum insanlık için direnç ve diriliş başlayacak demektir.

 

         100 yıl önce Uluğ Türkistan’a yakılan ağıt..

         “Güzel Türkistan

Güzel Türkistan sana ne oldu?

Sebep vakitsiz güllerin soldu

Çemenler berbat, kuşlar hem feryat.

Hepsi de masum olmaz mı dilşat?

 

Bilmem niçin kuşlar ötmez bahçelerinde?

 

Birliğimizin sarsılmaz dağı

Ümidimizin sönmez çerağı

Birleş ey halkım gelmiştir çağı

Bezensin şimdi Türkistan bağı.

 

Uyan halkım bitsin artık bunca zulümler

Uyan halkım bitsin artık bunca zulümler

 

Bayrağını al kalbin uyansın

Kulluk, esaret her şey yansın

Kur yeni devlet düşmanlar ürksün

Yüce Türkistan göklere değsin

Yayıl yeşer öz vatanın gül bağlarında...

 

 

         Şimdi D. Türkistan için yazılmış bir şiirle sonluyorum vicdanınıza yaptığım çağrıyı…

        

         “Doğutürkistan

Özümde bir fırtına bir çile esintisi

Yüreğimi dağlayan kardeşimin çilesi

Onca yıldan beridir yanıp yıkılıp durdun

Çile ve açı çeken ey benim anayurdum

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Sudan bahanelerle katliam yapılıyor

Uygur balalarının gözyaşları dinmiyor

Gençler hapis edilmiş güneş yüzü görmüyor

Acı yokluk ve kıyım yaşıyor anayurdum

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Aile kurmak yasak yasak çocuk doğurmak

Uygur yok olsun diye kurulmuş çokça tuzak

Sudan bahanelerle katliamlar yaparak

Yok edilmek isteniyor Can kardeşim Uygur’um

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Şimdi yanmış yakılmış medeniyet beşiği

Yıkılmak isteniyor bilim sanat eşiği

Yamyam Çinli yapıyor her türlü işkenceyi

İnsanlık mı duymuyor görmüyor işte durum

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Hamile kadınları kürtaja zorluyorlar

Ölü doğan bebekleri yamyam gibi yiyorlar

İnsandan utanmıyor ALLAHTAN KORKMUYORLAR

İşte Çin yecüc mecüc ey insanlık durdurun

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Genç Uygur kızlarını evinden alıyorlar

Yurdundan ayrı koyup gurbete zorluyorlar

Dile almak bile zor acep ne yapıyorlar

Ey insanlık izleme varsa insanlık ruhun

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Elinde sopalarla o Çinli han itleri

Gördük katletmedi mi mazlum Uygur gençleri

Yine yanlış işledi yamyam Çin adaleti

Yine darağacına gönderildi Uygur’um

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Öğrenciler kampüste yürüyüşe geçince

Ateş mi açılır hiç gençler miting yapınca

Yakında diyecekler yasak nefes almakta

İşte kardeşin hali iyi bak Anadolu’m

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Amenna soykırım yapılır Filistin'e

Doğu Türkistan’daki ondan çok ağır işte

Zulüm çeken Türk ise görülmüyor nedense

Sahip çık kardeşine vefalı Anadolu’m

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Bir gün vakti gelince sessiz kalan bu dünya

Biz eyleme geçince kalkmasın durdurmaya

Öyle hıncımız var ki kızıl Çin yamyamına

Ey yamyam Çin soyun Türk eliyle kurusun

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Ey yecüc mecüc kavmi bu sana son uyarı

Unutma niye yaptın o koskoca duvarı

Sanma sorulmayacak yaptığının hesabı

Kendi elinle kendin hazırlıyorsun sonun

Doğu Türkistan esir Doğu Türkistan mazlum

 

Efkan Yazıcıoğlu” 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi