Halil Mert

Halil Mert

Ekonomi, Eğitim ve Adalet…

Ekonomi, Eğitim ve Adalet…

Tarihe bakıyoruz.. 
 
Gidilen her toprakta önce zanaatkârlar için çarşılar yapılmış. Bu çarşıların gelirleri vakıflar aracılığı ile fetih camilerine ve medreselere yani eğitime destek vermiş. 
 
Elbette adalet her şeyin üzerinde gelmiş.
 
Önce iktisat.. Büyüklerimiz iktisat kelimesini tasarruf olarak kullanırlardı. “Tasarruflu olun, israf etmeyin.” yerine, “İktisatlı olun.” derlerdi.
 
Solcusu, sağcısı, İslamcı geçineni, entel dantel tiplerimizin beğenmediği tarih ve geleneğimiz, töre ve terbiyemiz iktisadı, yani ekonomiyi önce tasarruf olarak algılamış.
 
Dolar krizi olarak sunulan aslında ekonomik krizin taa kendisidir. Ders alıyor muyuz? Beyan ve ifadelere bakılırsa çok değil. Evet, emperyal bir saldırı ile karşı karşıyayız. Ama sürekli bunu söylersek kamuda devlet ve millet malını, parasını har vurup harman savuran yöneticilere kimse bir şey demeyecek. Neden kimse “Şu belediyelere biri baksın ve tedbir alın.” demiyor? TSK başta olmak üzere hala dışarıdan alınan o kadar çok malzeme var ki. Bunların onarımları hala geldiği ülke kaynaklarından karşılanıyor. Bir kısım elektronik malzeme iç piyasadan çok daha uygun şartlarda ve geliştirilerek tamamlanacak durumda. Kaç Askeri Fabrika Müdürü AR-GE oluşturdu ya da piyasa araştırması yaptırıyor? Aynı şekilde kamunun diğer kuruluşları.. Kaç kamu kuruluşu, STK, üniversiteklerle beraber çalışıyor?
 
15 Temmuz’da sokaklarda onlar vardı. Evlerine arabalarına onlar bayrak astı.
 
Asker konvoylarını onlar yapar, düğünlerle, mevlitlerle onlar evlatlarını askere gönderir.
 
Mevcut iktidar, yani Cumhurbaşkanımız, AKPARTİ ve MHP bu kesimden oy alır. 
 
Dolar krizi deyip bu insanlar elinde, avucunda ne varsa döviz namına bozdurdu ya da en azından döviz almadılar…
 
Bu gariban insanlarla ekonomik sorun çözülür mü? Ellerindeki, avuçlarındaki ne eder ki?
 
Ben birkaç soru soracağım.
 
Nerede Anadolu Arslanları? İhale alan, sürekli iktidardan yana görünen zenginler, işadamları vs. vs. TÜSİAD,
 
MÜSİAD vs. ne yaptılar? Hiçbiri ortalıkta yok. 
 
Yurtdışına milletin parasını kaçıran hainlere karşı ne işlem yapılıyor?
 
İnşaat firmaları her yeri betonla doldurmuş, hala diyorlar ki, “Devlet ve bankalar desteklemezse ayakta duramayız.” Yapma arkadaş, bu milletin parasını inşaata gömme. Üretim ve ihracata yönel.. Evet, kim diyecek bunu?
 
Bir ülke düşünün üniversite laboratuarı kapatılıyor. Sanayi Bakanı müdahalesi ile kapatılmıyor. Üniversitelerle, sanayi kopuk birbirinden. Sanayi görmeden mühendislik profesörü olmuş akademisyen olur mu? Türkiye’de var.. Kim koordine edecek? Yurt dışına eğitime giden adamlar dönüşte öğrendikleri ile ilgili ne üretiyor, ne geliştiriyor acaba? 
 
Tarım bitiyor. Köyler boşalıyor. Çocukluğumuzun arı gibi çalışılan köylerinde ya kimse kalmamış, ya da insanlar garsonluk yapıyor, yıkamacıda çalışıyor.
 
Kimse çalışmak istemiyor. Herkes kolay yaşama derdinde… Yerli malı haftalarını eğitim sisteminden kaldıranlar, neredesiniz? Tüm bu yozlaşmaya ve toplumsal çözülmeye karşı meseleyi sadece İmam Hatip Lisesi açmak çözüyor mu? Ahlaki erozyonun önüne nasıl geçeceğiz?
 
“Allah size, emanetleri, kamu görevlerini, devlet işlerini, sorumluluk gerektiren meseleleri mutlaka ehline, kabiliyetli, liyâkatli, bilgili, dürüst ve güvenilir kimselere vermenizi, insanlar arasında hakem-hâkim, idareci olduğunuz zaman, adâletle icraat yapmanızı, hüküm vermenizi emrediyor. Allah size ne güzel öğütler veriyor, sorumluluklarınız konusunda sizi uyarıyor. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir, görür; doğru olanı duyurur, doğruları gösterir.” (Nisa 58)… Kim uygulayacak bu ilahi emri? “Bizden” diyerek devletin çivisini çıkartacak atama ve görevlendirmeler talep edersek kim adaleti ve liyakati, ehliyeti ve gayreti tesis edecek?
 
Her Cuma okunan hutbenin ardından okunuyor. “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardımı emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl,90). Kime Rabbimizin bu emri?
 
“Bir saatlik adalet, yetmiş yıllık nafile ibadet gibidir.” diyen İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in(Sav) yanında yetişen Hz. Ali; “Devletin dini adalettir.” diyor. Kime diyor peki?
 
Ekonomik krize karşı devletimizden tasarruf tedbirleri bekliyoruz. AR-GE faaliyetlerinin koordinasyonunu ve şahısların elinde olsa dahi, millet parasının doğru kullanılmasını, üretim, ihracat ve Milli markalar oluşturulup global üretim mallarının oluşturulmasını bekliyoruz. “Vestel” deyince gülmek yerine Vestel ürünlerinin samsung vb. markaları geçmesini sağlayalım. 
 
Eğitim sistemimizin İslami ve Milli Ahlakımıza, töre ve terbiyemize uygun, üretime dönük insan yetiştirecek şekilde yeniden yapılandırılmasını bekliyoruz. Düşünün adam mühendis olmuş, devlete kapak atmaya çalışıyor. Allah aşkına böyle şey olur mu? At kendini sanayiye.. Çalışmayı, üretmeyi ve alınteri ile kazanmayı öğrensene… 
 
Eğitim ihtiyaçlarını devlet karşılamalı, vatandaş merdivenaltı eğitim kuruluşlarının kucağına itilip FETÖ tarzı yapıların kölesi yapılmamalıdır. 
 
Milletimiz ekseri itibari ile elinden geleni yapıyor. Devletimizi sonuna kadar destekliyor. Bu Aziz Millet her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyor. Etrafımız ateş çemberi.. Kalıcı tedbirler almak zorundayız. Cumhurbaşkanımız hayatı pahasına mücadele ediyor. Kamunun ve devletin diğer kurumlarında çalışan yöneticiler.. Sizlerden merhamet dileniyoruz. Makam arabasından vaz geçen kaç yönetici var? Haber olmuş kaç kamu kurumu var, “Şöyle tasarruf tedbirleri uyguluyor.” diye? Bekliyoruz..
 
Aziz Milletim..
 
Ümmetin son ümidi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni âbâd etmek boynumuza borçtur. Tüm İslam Coğrafyasının yüreği bizimle atmaktadır.
 
Uluslar arası zeminde devletimiz ciddi mücadeleler vermektedir. FETÖ, PKK, DHKPC, TİKKO vb. ihanet yapıları yurtdışında ülkemiz aleyhinde faaliyet gösteren herkesle mücadele edilmeli, yurt içindeki taraftar ve sempatizanlarının kafası ezilmelidir. Diplomaside ciddi mesafe katedilmiştir. STK bu gayretleri artırmalıdırlar. 
 
Ekonominin özü tasarruftur. “İşten artmaz, dişten artar.” diyen ecdadımızın sözleri şiardır. Ekonomi politikalarımıza da yansımasını her seviyede bekliyoruz.     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi