M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Azılı İslam Düşmanı Evangelistler

Azılı İslam Düşmanı Evangelistler

Son kriz bir siyaset ve iktisat krizi değil, bir din krizidir. Bir Evangelizm krizidir. Evangelizm ABD’de zuhur eden ve dünyaya yayılan oldukça yeni bir din veya sbekttir.  Brezilya’da, bazı ülkelerde ve kıt’alarda büyük fütuhat yapmıştır. Evangelistler İslam’a ve Müslümanlara azılı düşmanlık yaparlar, onları yeryüzünden kaldırmaya, kazımaya ahd etmişlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ve İslam Hilafetinin yıkılmasında, başta Robert Kolej olmak üzere Amerikan misyoner okullarının büyük rolü olmuştur.

ABD’ye hâkim olan Evangelistler, Yahudi Siyonistlerden daha aşırı ve koyu Siyonist’tir.

Devletin, medyanın, islamî sivil toplum kuruluşlarının, mesela İlim Yayma Cemiyeti’nin ve diğerlerinin Evangelizm ve Evangelistler konusunda çok ciddî, çok seviyeli yayınlar yapmasını, kamuoyunu uyarmasını, aydınlatmasını, bilgilendirmesini bekliyoruz.

Evangelistlerle Türkiye Müslümanlarının barışması hemen hemen mümkün değildir. Çünkü onlar ülkemizi Hıristiyanlığın anavatanı olarak görmekte, bizi yok edip Evangelist bir devlet kurmakta çok kararlıdırlar.

Onları iyi tanımadan, emellerini ve gayelerini iyi bilmeden kendimizi korumamız mümkün olamaz.

MİT, Evangelistlerin tanınması, tanıtılması konusunda öncü ve yardımcı olmalıdır. Onlar hakkında çeşitli dillerde hayli kitap, makale ve rapor vardır. Bunların münasip olanları tercüme ettirilebilir.

***

Müslüman olan Katolik papazı AnselmoTurmeda’nın TUHFETÜ’L-ERiB fi REDDİ ALA EHLİ’S-SALİB adlı kitabı HIRİSTİYANLIĞA REDDİYE adıyla tercüme edilmiştir (Bedir Yayınevi, 0212/519 36 16). Günümüzde her uyanık Müslüman’ın bu küçük kitabı ve içindeki ekleri ibretle ve dikkatle okuması gerekir.

***

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çıkan veya çıkartılan orman yangınları yüreklerimizi ve vicdanlarımızı yakıyor. Bu yangınlar sabotaj ise, kasıtlı olarak çıkartılıyorsa, kundaklayanları Cenab-ı Hak kahretsin. Cayır cayır yanan ağaçlar, bitki örtüsü, kuşlar, kaplumbağalar, sincaplar, vahşi hayvanlar. Bu cinayetleri işleyen gözü dönmüş rantçılar Cehennemliktir.

***

Oğlunun vurduğu anne öldü... Bir eş kızını ve karısını boğarak ölürdü... Hastahanenin acil servis kapısını kıran saldırganlar mermi yağdırdılar... Bir yakını 14 yaşındaki kıza tecavüz etti... Her gün böyle bir yığın haber... Bunlar medyaya aksedenler, ya aksetmeyenler... Nereye gidiyoruz?

***

Genelevler imparatoriçesi müteveffa Madam Manokyan’ın efsanevî mirası paylaşılamıyormuş. On altı yeni mirasçı zuhur etmiş... Madam Manokyan’a, devlet büyüklerinin huzurunda törenle vergi rekortmenliği şeref belgesi verilmişti.

***

Enflasyona karşı bendeniz sade bir vatandaş olarak neler yapabilirim: Marketlerden pahalı şeyler almam, ucuz şeyler alırım. On beş liralık üzüm yemem, dört liralık erik yerim. Yeşil mercimek, patates yemeği yaptırırım... Et yemem, kıymalı bakliyat ve sebzevat yerim... Seyahatlerimde pahalı lüks otellere inmem, öğretmenevi gibi ucuz yerlerde kalırım... Lüks giysiler ayakkabılar almam, seri sonu kaliteli, fakat ucuz şeyler alırım... Uçakların businessclass’larında gurur ve kibirle yolculuk yapmam... İsraf etmem, kanaatle yaşarım... Herkes bu fakir gibi yapsa, enflasyon azalır.

***

Medya ve bazıları, Türkiye’nin millî parası sanki Amerikan dolarıymış gibi davranıyor. Bizim millî bir liramız vardır. Ona sahip çıkalım.

***

Allah’tan yardım isterken isyanlardan, büyük günahlardan, azgınlıklardan uzak durulması gerekir. Allah-ü Teala, azgınlığı ve azgınları sevmez.

***

Riba Allah’ın sevmediği bir şeydir. Riba Musevilikte de, Hıristiyanlıkta da haramdır. Riba, anasıyla zina yapmak kadar çirkin bir günahtır. Ribaâbad etmez, harap ve berbat eder. Kurtulmak isteyenler ribadan uzak dursunlar. Ribanın yaygın olduğu, meşru görüldüğü bir İslam toplumu çökmeye mahkûmdur.

***

Birtakım reformcu ilahiyat profesörlerinin ribanın cevazına dair yaptıkları gülünç ve şeytanî ictihadların, verdikleri batıl fetvaların kıymeti yoktur. Mevrid-i nasta içtihada mesağ verilmemiştir. Cehenneme düşmek istemiyorsanız ribaya bulaşmayınız.

***

Şu malum büyük, betonî sektör krizdeymiş. Onlara acımayacağım.


 
***

O şarlatan soytarıların yaptıkları Dinle, Şeriatla, mukaddesatla alay etmektir. Onlara hürmet etmiyorum.

***

Sünnete saldıranlar, Sünneti inkâr edenler, sahih hadisleri reddedenler ne yapmak istiyor? Onlar İslam’ı yıkmak istiyor. Belalarını bulacaktırlar. İlmi ve imkânı olup da onların tahribatını tamir etmeyen, onları red, tekzib ve cerh etmeyen sözde Sünnîler de...

***

Siyasî muhalefet yapan dinî cemaatlere, tarikatlara, sivil toplum kuruluşlarına: Din-i Mübin-i İslam’ı siyasetin üzerinde tutunuz. Siyasî muhalefet yapmayınız. Hakkınızda dosyalar hazırlanmaktadır. Zamanı gelince fena şekilde çarpılabilirsiniz.

***

Diyanet’in birinci işi ve vazifesi büyük bir ordu kadar din görevlilerinin aylık maaş bordrolarını tanzim etmek değildir. Birinci iş İman, İslam, Kur’an, Şeriat, Ümmet hizmetleri yapmaktır. Bu meyanda, beş vakit namazın kılınması için doğru dürüst çalışmaktır.

***

Nice aşırılıklara kaçmış, mücessime olmakla suçlanan İbnTeymiye, Ehl-i Sünnet’in din imamı değildir.

***

Aktivistislamî cereyanlar, İslam’a ve Ümmete büyük zarar verdiler.

***

Bundan yüz sene kadar önce, zamanın büyüklerinden bir zat Kapalıçarşı’dan geçerken, bir Müslüman koşup elini öpmüş, Efendi hazretleri Müslümanlara dua buyurunuz demiş. Büyük zat, sen bana Müslüman göster, ben de dua edeyim cevabını vermiş.

***

Halkın büyük kısmı din konusunda gafil ve cahil kaldı. Bunun vebali Diyanet Başkanlığı’nın üzerinedir. Avrupa kriterlerine uymuyor diye, çok lüzumlu ve faydalı Cep İlmihalini bile yayınlamıyorlar.

***

Hiçbir Kur’an kursunda, İmam-Hatip okulunda, Müslüman öğrenci yurdunda bir lokma ekmeğin, bir kaşık yemeğin bile ziyan edilmemesi, çöpe atılmaması gerekir. Edenler, ettirenler müsriftir, haindir, günahkârdır.

***

Talebe yurdunun banyolarını granit kaplatmışlar... Minareye sekiz hoparlör monte etmişler... Camiyi klima cihazlarıyla doldurmuşlar... Halıları değiştirmişler... Bunlar ve bunlara benzeyen şeyler din hizmeti değildir. Kendilerini ve Müslümanları aldatmasınlar.

***

Mahalle arasındaki camiin hoparlörlerinden seher vaktinde 100 desibel şiddetinde ezan okunmuş. Uyku sersemliği içinde bir adam ezan hakkında terbiyesizlik etmiş, dinden çıkmış. Hoparlörü bu kadar açan adam da günahkâr olmuş.

***

Sabah ezanları o kadar güzel okunmalı ki, uyanan bebek tatlı tatlı gülümsemeli, hasta kendini daha iyi hissetmelidir. Bundan on sene kadar önce Sultanahmet camiine yakın Mavi Otel’de, bir İngiliz turist, sabah ezanının şiddetinden yatağından yere düşmüş!

***

Paranın, malın, lüksün, israfın, statünün ana değerler haline geldiği bir İslam toplumu ayakta kalamaz.

***

Bunlar ne biçim, nasıl Müslümanlar ki, cep telefonuna dinden fazla önem ve kıymet veriyorlar?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi