11 Aralık 2023 Pazartesi5 R.Evvel 1445
  • Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • Günün AyetiAllah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.(Nisa, 4/36)
  • İslâm beş (temel) üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olamadığına ve Muhammed (s.a.s)’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek, ...(Al-Bukhari, “İman”, 2; Muslim, “İman”, 21)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 06:39Güneş 08:11Öğle 13:02İkindi 15:22Akşam 17:43Yatsı 19:09
    • 19°C Adana
    • 10°C Adıyaman
    • 5°C Afyon
    • 8°C Ağrı
    • 11°C Amasya
    • 8°C Ankara
    • 16°C Antalya
    • 10°C Artvin
    • 18°C Aydın
    • 8°C Balıkesir
  • BIST: 7753.62 -2.02
  • Altın: 1859.441 -0.26
  • Dolar: 28.9899 0.01
  • Euro: 31.1967 -0.04

Türk-Rus coğrafyalar entegrasyonu...

Yiğit Bulut

Türkiye-Rusya arasındaki yakınlaşmayı ve özellikle “BATI” merkezli aklın bu yakınlaşmayı engelleme girişimlerini analiz ederken ilk etapta BATI dünyasını masaya yatırmalıyız... 

BATI DÜNYASI iki farklı dönemde analiz edilebilir. 

Birincisi 1919 Paris Konferansı’na denk gelen dönemdir ve BATI için en büyük düşman BOLŞEVİZM olarak tespit edilebilir. 

İkincisi ise 1997’de başlayan ve 2001-11 Eylül sonrası BATI DÜNYASI için en büyük düşmanın, onların tabiriyle, “İSLAM” olduğu halen devam eden dönemdir. 

1919 döneminin BATI dinamiği liderleri Wilson, Clemenceau ve Lloyd George olup, 2001 sonrasından son döneme kadar yukarıdaki isimlerin yerlerini yenileri almış ama BATI’nın İSLAM DÜNYASI’na bakışı asla değişmemiştir. 

1919 Paris Konferansı’nın en iyi analizinin yapıldığı eser, Margaret Macmillan’ın çalışmasıdır. Bu çalışma 2001 sonrası hızlanmış, 2002’de 11 Eylül saldırısını takip eden 12 ay içinde bitirilmiş ve dünya kamuoyu ile paylaşılmıştır. O çalışmada 1919 BOLŞEVİZM karşıtlığının yerini İSLAM karşıtlığının alacağının izleri görülebilir. 

Sevgili dostlar, Amerikan Devletinin 19. Yüzyıldan günümüze etkilendiği 3 ana doktrinden bahsedebiliriz. 

19. Yüzyılda Monroe ve 20. Yüzyılda Truman ve günümüzde özellikle 2014 sonrası “2003 özüne” dönen Obama Doktrinidir. Trump henüz bir doktrin ortaya KOYAMADI, KOYMAYI DENEME SÜRECİNDE! 

Eisenhower’in “askeri-endüstriyel yapılanmaya” karşı çıkışı, Obama’nın ilk çıkışına ilham kaynağı olmakla birlikte “doktrinlerin” NEYİN üstüne bina edildikleri ANA BELİRLEYİCİ unsurdur. 

Monroe Doktrini “Amerika’nın YALNIZLIĞI” olarak tarif edilebilir ve özü “Amerika’nın her zaman tarafsız kalacağı ve ülke güvenliğinin esas” olması üzerine kurulmuştur. 

Truman Doktrini “Sovyetlerin Avrupa ve Orta Doğu’da etkinliğini kırmak amacıyla, Avrupa, Yunanistan ve Türkiye ile yeni bir ilişki kurmak” olarak tanımlanabilir. Truman doktrininde temel Avrupa’ya yerleşik askeri güç özellikle Türkiye ve TSK ile yeni bir işbirliği tanımlamasına dayanır. 

Peki OBAMA DOKTRİNİ neye dayanıyordu? 

Kritik sorular sınırı da burada başlar! 

1997’de NEO-CON’lar tarafından Clinton için hazırlanan “YENİ BİR YÜZYIL İÇİN STRATEJİ BELGESİ” yeni bir doktrin denemesidir ve “Türkiye-TSK” denklemi yerine “Kuzey Irak-Kürtler” üzerine bir tercihi konumlanma söz konusudur. Bu raporun sonucu 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de görülmüş ve Truman Doktrini terk edilerek “Kuzey Irak sana yasak mesajı” verilmek üzere Türk askerinin başına çuval geçirilmiştir. TSK yaşananı “analiz edebilmiş” ve yaklaşan fiziki işgale karşı MİLLİ ASKERİ KONSEPT BELGESİ’ni (MASK) değiştirmiştir. 

Sevgili dostlar, 2006’da Alman DER SPİEGEL dergisine konuşan Brezezinski “İslam coğrafyasında radikalleşmesin olduğunu aslında bu cini şişeden kendilerinin çıkarttıklarını ama bunun LOKAL bir durum olup sadece Orta Doğu ve Doğusunda etkili olacağını” söylerken, aynı Brezezinski 2014’te katıldığı TV programlarında “radikal İslam tehlikesinden bahseder ve bunun ARTIK LOKAL bir sorun olmadığını, büyük coğrafyalara yayıldığını ve önümüzdeki 20 sene bunla savaşacaklarını” söyler… 

Sevgili dostlar, bu tespitler sonrası önümüzde iki net soru kalıyor; COĞRAFYAMIZI YUKARIDA AKTARDIĞIM ŞEKİLDE ALGILAYAN-GÖREN BATI, ACABA YENİ DÖNEMDE RUS COĞRAFYASINI NASIL ALGILIYOR VE TÜRK-RUS YAKINLAŞMASINI-COĞRAFYALAR ENTEGRASYONUNU ENGELLEMEK ADINA NASIL BİR PLAN İÇİNDELER? 

ÖNÜMÜZDEKİ YAZIDA BU İKİ SORUYA CEVAP ARAYACAĞIZ...   

 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur.
Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz.