Halil Mert

Halil Mert

ÜMMETİN ENTEGRASYONU VE TÜRK DÜNYASI

ÜMMETİN ENTEGRASYONU VE TÜRK DÜNYASI

  Türkiye’ye coğrafya dayatıyor..

Türkiye’ye tarih dayatıyor…

Neyi mi?

Türk Dünyası’na öncü olmayı..

İslam Dünyası’na öncü olmayı… Ümmet-i Muhammed’e rehberlik etme sorumluluğunu…

 

Türk Dünyası’nın bağımsız ve özerk devletleri var. Bunlara dönük çalışmalar artırılmalı ve sahaya yayılmalıdır. Türk Dünyası’ndan ve İslam Âlemi’nden ülkemize talebeler geliyor. Ama Türkiye’den giden yok denecek kadar az. Harp Okullarımıza Harbiyeliler geliyor. Bu yıl Hava Harp Okulu Kazakistan’dan öğrenci almamış. Neden acaba? Koğuşlara iki yatak, sınıflara iki sıra koyamadılar mı?

Peki, ABD Harp Okulu’na öğrenci gönderiyoruz. İngilizce çok lazım. Kabul de Rusça az mı lazım? Tüm SSCB Bölgesi yani Bağımsız Türk Devletleri, Balkanlar, Moğolistan Rusça biliyor. Biz neden Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Moğolistan, Katar, Sudan, Malezya, Endonezya Harp Okullarına talebe göndermiyoruz? Üniversitelerine öğrenci göndermiyoruz?

Ordumuzun yurt dışı görev yeteneği çok yüksek. Özel kuvvetler ve Özel Harp/Harekât yeteneği çok yüksek. Bizim bu birliklerimizde Türk Dünyası’ndan ve İslam Ülkelerinden genç subaylar görevlendirilemez mi? Küçük Birlikler görevlendirilemez mi?

 

Türkiye’mizin neden TRT Rusça’sı yok. TRT Türk, TRT Avaz izleyen var mı? Neden ülkemizde STK aracılığı ile diğer Türk Lehçelerinde TV kanalı yok? Bunların masrafı bir diziye verilen para kadar..

Mevcut dizilerimizden en çok izlenenlerden biri Diriliş. Bir Moğol tutturdular, kan içen şamandan, bir sürü pislik yapan Moğol Askerlere varana kadar. Yahu bu adamların çoğu Kıpçak Boylarının Müslüman Türkleriydi. Bu kadar düşüncesizce bu konular abartılır mı? Ayrıca diğer diziler döküyor. Arap Ülkelerinin bir kısmında Türk Televizyonları ve dizileri yasaklandı. Maalesef Arap Kardeşlerin ülkemize gelen genç çocukları Türk dizilerine bakıp, “Türkiye Müslüman mı?” diye soruyorlar. Çok dizi satmakla övünüyoruz da “Ne satıyoruz acaba?” diyenimiz yok.

Tarihimizde dil konusunda farklı deneyimlerimiz var. İlki, Selçuklu’nun resmi dilinin Farsça olması? Sonuç ne? Maalesef Kürtler, Afganistan Türkleri, Tacikler gibi Turani Halklar tarih içinde emperyalizmin kucağına sırf dildeki yabancılaşma sonucu düştü.

İkincisi, Osmanlıca ve Babür’ün Orducası (Urduca).. Osmanlıca, Saray dışına çıkamadı. Medeniyet Coğrafyamızda halk arasında ortak dil haline gelemedi. 600 yıl sonunda yönettiğiniz topraklara dilinizi öğretememiş olmanızın hiçbir mantıklı izahı olamaz. Cumhuriyet Döneminde dilin zorlanması da ayrı bir garabet olmuştur. Dilimiz fakirleşmiştir. Medeniyet Coğrafyası’nda kullanılan Ortak kelimeler de azalmıştır.

 

Din konusunda iki deneyimimiz var. İslam olan Türk Toplulukları Türk olarak, töre ve terbiyesi ile kaldı. Ama Çin’e gidip, Budizm’i kabul eden Kubilay Han ve avenesi Türk ve Moğollar kayboldular. Mançular, Tunguzlar.. Hepsi Çin Milleti’nin sinsi hesapları ile eridiler. Şimdi de Rusya’da Sibirya, Altay, Tuva gibi Türk Halkları ve Moğollar Budizm tehdit ve propagandası altındadırlar. Aynı şekilde Hıristiyan ve Musevi Türk Boyları da yok olmaya doğru gitmektedirler. Demek ki Milletimiz İslam ile değerlerini koruyabilmiştir.

 

Türk Kara Ordusu’nun kuruluş yılı M.Ö. 209’dur. Peki diğer Türk Devletleri’nin ve Moğolistan’ın ordularının kuruluş tarihi de aynı tarih değil mi? Ortak tarih yazılmalıdır. Ortak terminoloji ve kronoloji oluşturulmalıdır.

Ordularımızda, komut ve emir komuta kolaylıklarını ortak kelime, cümle ve işaretleri kullanarak birbirini anlar hale getirebiliriz. Bizim “Esas Duruş!” veya “Hazır ol!” komutunun karşılığı Kazakistan Türk Ordusu’nda “Dik Dur!”dur. Hangisi daha anlaşılır? Sadece komut ve tanım birliği bile karşılıklı konuşmaya yeter.

 

Milli Güvenliğin en önemli bileşeni Ekonomidir. Devletimiz bu konuda üzerine düşeni yapmaktadır. Ancak, maalesef FETÖ gibi sıkı çalışmayı kocaman Türk Devleti’nin mensupları başaramamaktadır. Eğitim kurumları, ekonomi kuruluşları, kültür kuruluşları.. Ecdad gibi kucaklayıcı ve kuşatıcı fedakâr kamu görevlilerine ihtiyaç vardır. Her şeyi devletten beklemeyen, kendisi de ülkesi ve milletinin geleceğini düşünen, büyük hedefleri olan çok çalışkan kamu görevlileri yani devlet memurları..

 

İttihad-ı İslam Farz-ı ayındır. Bunu ilk aşaması Türk Dünyası’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” ile ifadesini bulan entegrasyonudur. Bu entegrasyona her manada milletimizin ve devletlerimizin ihtiyacı vardır. Buna Turancılık, Nasyonalizm ya da Ne Osmanlıcılık gibi adlar koymak doğru değildir. Milli Menfaatlere herkes sahip çıkmalıdır. Karşısında olanlar bilin ki sorgulanmaları gereken habis ruhlardır.

  

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi