Son dalga ve tepkiler

Son dalga ve tepkiler

Ergenekon operasyonunun son dalgası, aysbergin suyun altında kalan kısımlarını da su yüzüne çıkardı.Gözaltına alınanların kimliği, geçmişte yaptıkları görevler,Türkiye’nin nasıl bir kuşatma ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Her zaman olduğu gibi belli çevreler operasyonu akamete uğratmak, örgütün hala görevde olan kollarını harekete geçirmek için manipülatif yayınlar yapacaklardır. Nitekim, daha operasyon başlar başlamaz Baykal’ın yaptığı açıklamalar, Aydın Doğan medyasının –Darbe çağırma seansına-dönen haberleri bunun göstergesidir.

Bazıları Hukukun işlemesinden, Türkiye’nin hukuk devletine dönmesinden fena halde korkuyor. Bugüne kadar hukukun üstünde kalmışlardı.Yasaları, kanunları istedikleri gibi kullanmışlardı. Hukuk adaletin aracı değil, onların saltanatlarına hizmet eden kirli bir vasıtaya dönmüştü.Şimdi Hukuk adaletin, demokrasinin,barışın aracı olma yolunda adımlar atınca, her şeylerini hukuksuzluğa borçlu olanlar telaşa kapıldılar. Bu süreci durdurmaya güçleri yetmediği için Atatürk, laiklik, irtica diyerek öcüleri yardıma çağırıyorlar.

Atatürk, laiklik, darbecilerin,örgütçülerin, gayri meşru işlerin siperi değildir.Hukuk kimsenin inancına, ideolojisine bakmaz, iş ve eylemlerine bakar. Yasaları ihlal eden kim olursa olsun bunun hesabını vermek zorundadır.

Türkiye 1960 tan beri darbelerle boğuşuyor. Hukuk işlese her on yılda bir darbelerle boğuşmak zorunda kalmazdık.Hesabı sorulmayan her darbe, her hukuksuzluk bir sonraki ihlalin ve ihtilalin teşvikçisi olmuştur.

Kurallar içinde hareket eden kişi ve kurumlar, hukukun işlemesinden rahatsızlık duymazlar. Bilakis yasalara uyanlar için yasadışı faaliyetlerde bulunanların cezalandırılması onların güvenliğinin de sağlanması demektir.Yasaların işlemesi, Türkiye’nin hukuk devletine evrilmesi sadece –yasadışına- çıkanları rahatsız eder.

Gösterilen tepkiler, örgütün aslında siyasi işbirlikçilerini, hala resmi görevlerde bulunup gözü kulağı başka yerlerde olanların kimler olduğunu ortaya koyuyor.

Tepki göstermeden önce herkesin şu suallerin cevabını vermesi lazım:Bir Yarbay’ın Sapanca’daki evinde 22 tane el bombası,5 tane tabancanın bulunması normal mi? Yargı bunun hesabını sormamalı mıdır? Gözaltına alınanlardan biri Apo’nun kan kardeşi, dava arkadaşı Yalçın Küçük. Bu kişinin Almanya’da PKK terör örgütünün düzenlediği bir salon toplantısında eline tutuşturulan ve ölen PKK militanlarını şehit olarak niteleyip onlara selam gönderen tavrı normal mi? Böyle bir kişiye sahip çıkmanın onun hamiliğine soyunmanın neresi Atatürkçülüğe, laikliğe sığar. Atatürkçülük ne zamandan beri Apo’culuk oldu? Bu kişinin Apo’ya suikast hazırlığında olan güvenlik kuvvetlerinin hazırlıklarını önceden terör örgütü liderine haber verip, Türkiye’nin terör mücadelesine verdiği zararı, artık herkes biliyor..Buna mı sahip çıkacağız? Hani üniter devlet hassasiyeti, hani milli bütünlük endişesi, hani terörle mücadele kararlılığı?Onun için herkes pozisyonunu bir defa daha gözden geçirmelidir.Kimse oturduğu makamdan, geldiği görevden dolayı la yüsel olduğunu düşünmemelidir.Eğer bir hukuk devleti olacaksak,hukukun her alanı denetleyebilmesinin önünü açmalıyız.Operasyondan sonra başta Yargıtay olmak üzere bazı kurumların gösterdiği dolaylı tepkiler, gece yarılarına kadar süren –baskı kurma maksadına matuf- toplantılar,doğru olmamıştır.Gözaltılar, gözaltına alınanlardan başka hiç kimseyi yıpratmaz.İki askerin göz altına alınması ordu demek olmadığı gibi, bir hukukçunun evinin aranması da bütün bir yargı kurumunun töhmet altında bırakılması demek değildir.Suçun şahsiliği evrensel bir hukuk kuralıdır.Kimsenin günahı kimseye fatura edilemez.iki asker, iki asker demektir.Eğer birkaç muvazzaf gözaltına alındı diye TSK’nın itibarının zedeleneceğini düşünen varsa yanılıyor. Türk toplumu bu tür genellemelerin doğru olmadığını bilen bir şuur düzeyine sahiptir. Ama ne hikmetse bu genellemeleri en çok bu genellemelerden rahatsız olduğunu söyleyenler yapıyor.Kimse birkaç kişinin yanlışını umuma teşmil ederek, bundan nemalanamaz.Sivil de, askerde, poliste, yargıçta hukuka uymakla mükelleftir.Yasaları ihlal edenlere bekçilik yapmak hiçbir kuruma fayda getirmez.Bu operasyon sonuna kadar gitmeli, devlet içinde devletçikler kuranlardan hesap sorulmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi