Böyle mi bitecekti bu aşkın sonu..

Böyle mi bitecekti bu aşkın sonu..

Tanju Çolak, Antalya’da bir otele gidiyor. Gidiş sebebi, Galatasaray Teknik Direktörü Skibbe’yle röportaj yapmak...
Ama içeri sokulmuyor, sebep ise Tanju’nun ifadesine göre Adnan Sezgin’in işe taş koyması!.. Yani; Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanı Sezgin emir vermiş, Tanju otele alınmamış...
Enteresan!..
Tanju kim?..
240 gole imza atmış bir futbolcu...
Daha daha?..
7 kere gol kralı olmuş, bir sezonda 39 gol atma becerisini göstermiş bir golcü...
57 defa Milli olmuş,
1985-86 sezonunda Avrupa’da “bronz ayakkabı” almış...
1988’de ise o kadar kaşalot golcünün arasında “altın ayakkabı”yı kapmış... 1990-91 sezonunda ise “gümüş ayakkabı” kazanmış...
Mazisi başarılarla dolu olan işte bu Tanju Çolak, 2009 Ocak ayında Antalya’da otele alınmıyor!..
Tanju Çolak, şu an spor yazarlığı yapıyor...
Televizyonlarda da anlatıyor...
Mesaisini yeşil sahalarda geçirmiş pekçok isim de Tanju gibi bu işlerle uğraşıyor...
Ancak hiçbiri Tanju’nun uğradığı akıbeti yaşamıyor...
Demek ki; bu tek taraflı bir iş değil...
Bir başka ifadeyle;
Arıza, Tanju’da!..
Yukarıda belirttiğim gibi, sen bu kadar dünya çapında işler yapacaksın, sonra yetiştiğin camiada itibar görmeyeceksin!..
Olacak şey değil...
Tanju gibi efsane futbolcuların listesinde her zaman yer alabilecek bir ismin yaşadığı bu olayı Turgay Şeren acaba yaşar mı?.. Hiç yaşamış mı?.. Ya da Coşkun Özarı veyahut rahmetli Metin Oktay?..
Peki, Lefter, Cemil, Osman Fenerbahçe’de yaşamış mı böyle şeyler?.. Kaleci Necmi Mutlu, Sanlı Sarıalioğlu, Metin Tekin, Ali Gültiken, Beşiktaş Kulübü’ne gitseler itibar mı görürler, yoksa kapıdan mı kovulurlar?..
İddia ediyorum ki, çiçeklerle karşılanırlar...
Demek ki, Tanju’yla Galatasaraylı yönetim arasında sevda bitmiş...
Anlaşılan o ki, Tanju aktif futbolculuğu bıraktıktan sonra Galatasaraylı camianın gönlünden çıkmış...
Tanju, aslında fena çocuk değil... Kendisini MÜSİAD’ın gerçekleştirdiği ve şöhretlerin katıldığı futbol turnuvasında yakından tanımıştım... Epey muhabbetimiz de olmuştu... Samimi, ancak çabuk ara gazına gelen birisi... Cin fikirli değil...
Lafı gevelemeden konuşuyor... Belki de bu yüzden hata ediyor...
Kanaltürk’teki spor programında da aynı izlenimleri edindim... Oradaki kaşarların “Sen aslansın, sen kaptansın” oltalarına takılıyor...
Takıldıkça da coşuyor...
Yazık gerçekten!..
Topçuluğu iyiydi... Golcülüğü de öyleydi...
Ama ağırlığını taşıyamadı...
Taşıyabilseydi şayet,
10 numarayı ebediyen giyerdi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi