Tek Türkiye

Tek Türkiye

Milli bütünlük lafla olmaz, icaplarını, gereklerini yerine getireceksiniz. İşin gevezeliği, edebiyatı ile vaziyeti idare edeceğimizi sanıyoruz. Sözlerimizin ete kemiğe bürünüp, maşeri vicdanda yankılanması için hiçbir şey yapmıyoruz.

Kardeşiz diyoruz, kardeşlik hukukuna aykırı her şeyi yapıyoruz. Eşitlikten, adaletten, özgürlükten bahsediyoruz, iş başa düşünce her türlü ayrımcılığa yol veriyoruz.

Bu ülkede konulan yasakların, getirilen sınırlamaların hangisi milli bütünlük iddiasına sığar. Retorikten öteye gitmeyen iddialarla sadece kendinizi kandırırsınız.

Hem milli bütünlükten yana olup, hem de vatandaşlarının bir kısmına ikinci sınıf insan muamelesi yapamazsınız. Ya o’sunuzdur ya da bu’sunuzdur. İkisi birden olamazsınız.

Kiminin kılık kıyafetine, kiminin inançlarına, kiminin diline müdahale edip, sonrada hepimiz eşitiz diyemezsiniz.

Bütünlük eşit olmaktan geçer. Herkesin hakkına, hukukuna aynı derecede sahip çıkmaktan geçer. Devleti, bazılarının mülkü, bazılarının efendisi haline getirir, bazı kurumları bazı çevrelere yasaklarsanız kendi elinizle milli birliğimizi berhava etmiş olursunuz.

Türkiye otuz yıldır terörle boğuşuyor. Büyük travmalar, toplumsal sarsıntılar geçiriyor. Ama daha edebiyatımızda, sanatımızda, sinemamızda, tiyatromuzda doğru dürüst terörün gerçek yüzünü ortaya koyacak, gençlerimizi bu çıkmaz sokağa sapmaktan alıkoyacak eserler yok. Sağda, solda uç veren iyi niyetli çabalara da hemen bir kulp takıp etkisiz hale getirmek için her türlü alavere dalavereyi yapıyoruz.

Bu hayırhah gayretlerden biri de, her Perşembe günü yayınlanan Tek Türkiye dizisi… Terörün gerçek yüzünü tüm çıplaklığı ile ortaya koyan, insanlarımızın üzerinde oynanan çirkin oyunları sinema diliyle teşhir eden, bu ülke insanlarının kardeşliğini gergef gibi işleyen, bu güzel yapım, bazılarının mürteci ve düşman ilan ettiği Samanyolu TV'de yayınlanıyor. Yıllardır milletin ensesinde boza pişiren, önüne gelene milli bütünlük edebiyatı yapan Laikçi kanalların hiç birinde bu çapta mesaj yüklü bir program yok.

Yani aslında ülkenin sahibi olduğunu iddia edenler kırıp, döküyor, onların ikinci sınıf insan muamelesi yaptığı, gerici, dinci ilan ettiği kesimler onların yırtığını, söküğünü dikiyor. Bu ülkenin harcını karan dindar, mütedeyyin insanlar olmasaydı bu ülke bin defa paramparça olurdu. Bu kadar ruhsuzlaştırılan, bu kadar içi boşaltılan bir toplumu dinin bütünleştirici, paylaştırıcı yanı da olmasaydı kimse bir arada tutamazdı. Kimse kusura bakmasın ama sizi bir arada tutacak ortak değerleriniz yoksa, bin tane ordunuz olsa bir arada kalamazsınız. Çünkü toplum hayatı müşterekler üzerinden yürür. Çeşitli adlar altında farklılaştırılan, birbirinden koparılan toplumu bir avuç fedakar insanın himmet ve gayreti bütünleştiriyor.

Hani nerede lafa gelince, mangalda kül bırakmayan laik medyanın bütünleştirici, birleştirici yayınları? Hani toplumu yüreğinden yakalayan filimler? Halbuki her kanalda toplumun kangrenleşen meselelerine parmak basan onlarca program olmalıydı.

Tek Türkiye her gün yükselen reytingi ile terör ve bölücülük belasına karşı topluma hangi kanalardan girileceğini gösteriyor. Keşke, televizyonlarda bu tip eğitici, sarsıcı yayınlar çoğalsa da, milli bütünlük iddiaları lafta kalmasa. Tek Türkiye, Tek Türkiye’miz var, onu korumak için önce insanı korumak gerekir diyor. Bu mesajı en çok, insanımızı ezerek, aşağılayarak, yok ederek, ülkeyi koruyacağını sananlar anlamalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi