El hükmü lillah ve seçimin dili

El hükmü lillah ve seçimin dili

Mülk Allah’ındır!. Tasarruf her şekliyle O’nundur!. Bize de “Amenna” demek düşer!.. Ve de Mevla’dan ne gelirse iman ve tasdik ederiz!..
Muhsin Yazıcıoğlu.. Bir yiğit insan, bir delikanlı adam.. Ömrünü milletimize hizmet için adayan, çile ve mücadele dolu bir hayat süren, Türk Milletinin güzide evladı.. Yine milletine hizmet etme yolunda çıktığı bir seyahatte elim bir kaza neticesinde yanında bulunan 5 kişiyle birlikte hayatını kaybetti.. Mevla Teala hepsine rahmet eylesin..
Evet değerli okuyucularım; Türk siyaseti, kıymetli, ahlaklı, dürüstlük abidesi, örnek bir insanı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamakta.. Muhsin Bey’in yeri kolay doldurulamayacak, yokluğu ise her daim hissedilecek..
Ömrü boyunca arzuladığı, uğrunda çileli bir hayatı göze aldığı aziz Türk milletinin birlik ve bütünlük içinde olması idealini, bu dünyaya veda ederken gerçekleştirdi Muhsin Başkan!.. Her kesimden ve düşünceden insanlar, onun ani ölümü karşısında, bütünleştiler ve “büyük birlik” örneği sergilediler..
Muhsin Beyle en son 5 Mart Perşembe günü Çırağan Sarayı’nda BBP İl Başkanlığı’nın yerel seçimler münasebetiyle verdiği bir kahvaltılı sohbette beraber olduk.. Ertesi gün o toplantı hakkında yazdığım yazıya ise her zamanki kemal-i edebiyle bir teşekkür faksı göndermeyi de ihmal etmemişti..
Aslında Muhsin Bey ve BBP için sokaktaki pek çok vatandaşa sorulsa, çoğunun müsbet düşünce içinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.. Ancak bu olumlu durum seçim sandıklarına nedense yansımaz... Nitekim son yerel seçimlerde bazı BBP’li dostlara da söylediğim gibi şayet BBP yine menfi bir netice aldığı vakit (ki maalesef yine aldığı puan çok gerilerde) siyasi hareketini yeniden gözden geçirmeli.. Tabii bu görüşlerimizi rahmetli Muhsin Beyin ahirete irtihalinden önce dillendirmiştik.. Ve halen daha aynı fikirdeyim..
İşe bakın ki rahmetli Muhsin Bey buna imkan tanımadı.. Başka bir ifadeyle, seçim sandıklarından ne çıkarsa çıksın, o milletinin gönül oylarını alan bir kişi olarak alem-i ukbaya doğru kanatlandı.. Ölümü de siyaset üstü oldu..
Evet, Sivas’ın yetiştirdiği bu yiğit evlat çile çekti.. Siyaseten belki istediği yere gelemedi.. Ama dik durdu.. Ve asil yaşadı..
Sonunda da değişik görüşlü pek çok insanın “iyi insandı, mert kişiydi, Allah rahmet etsin” ifadeleriyle bu fani dünyadan ayrıldı..
Mekanı cennet olsun..
Allah (cc) yakınlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin..
¥
2009 yerel seçimlerini de geride bıraktık.. Çıkan tablo düşündüğümüz gibi oldu.. AK Parti’nin hafif örseleneceği belliydi.. Milletvekili seçimlerindeki % 47’lik puan 40’lara indi.. Bu da aslında normal bir durum..
Zira dünyayı saran ekonomik krizden etkilenmemek ve de yerinde sabitlenmek elbette kolay değil..
MHP’de hareketlenme var.. Keza CHP’de de bir miktar oy artışı var.. % 6 civarında oy alan Saadet Partisi ise eğer yüzdeyle kıyaslanırsa iyi oy aldı.. Oylarını bir önceki seçime göre % 100 katladı.. Bu bana göre Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un profilinden, milletimizi kucaklayan tavırlarından, seviyeli ve ölçülü söylemlerinden kaynaklanıyor.. Partisindeki bazı kişilerin, itici, karşısındakileri küçük gören, her şeyi ben bilirim mantığıyla hareket eden tavırları yok Numan Bey’de!.. Yani, Saadet Partisi’nin lideri, ekseni sevgi ve nezaket olan bu metoduna devam ettiği takdirde Saadet Partisi önümüzdeki seçimlerde mutlaka hak ettiği yere çıkacaktır..
Her şeye rağmen bu seçimlerin galibi AK Parti’dir.. Ve CHP’yle MHP’nin oy toplamlarından bile daha çok oy almıştır!.. Ancak seçim neticelerini doğru okuduğumuzda seçmen bu partiye “Daha dikkatli ol, yoksa ilk genel seçimde emaneti elinden alırım” mesajını vermiştir..
AK Parti’nin pek çok kulvarda halkımızı müreffeh bir seviyeye çıkartmak için uğraş verdiğini takip ediyoruz.. Ancak özellikle son yerel seçimlerde aday belirleme noktasında halkla birlikte düşünülmediği de ortada!.. İstanbul’da ilçe belediyelerinin bazılarının kaybedilmesi bunun misali..
İstanbul’u yönetme noktasında hiçbir vasfının olmadığına bir İstanbullu olarak kanaat getirdiğim Kılıçdaroğlu’nun Kadir Topbaş karşısında aldığı % 37 oy dilimini AK Partili yöneticilerin iyi tahlil etmeleri gerekir!.. İstanbul’a yeni kavşaklar, viyadükler, parklar kazandıran, İDO’suyla, Metrobüsüyle halkın beğenisini kazanan ve oyların ancak % 44’ünü toplayabilen Kadir Topbaş yönetimi karşısında İstanbul’un yollarını bile bilmeyen Kılıçdaroğlu’nun bu kadar yüksek oy alması doğrusu çok enteresan!.
Hepsi değil elbette ama bazı AK Partili belediyeler, son zamanlarda kendilerinin o koltuklarda bulunma sebepleri olan mütevazı halkımıza değişik gözlükle bakma yanlışlığına girmişlerdir.. Maalesef Kadir Bey’in bürokratlarında da bu durum mevcuttur.. Kadir Bey’in zarif, nazik ve şefkatli duruşuna şahitlik ederiz.. Ancak etrafını belirlemede, yeni dönemde daha dikkatli olmalıdır.. Koltuğa oturduğu vakit ne oldum delisi olmayan, adalet noktasında hassas, özellikle ihalelere azami dikkat gösteren ve de geldiği yeri unutmayacak evsafta insanlardan oluşmalıdır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bürokrasisi..
Aynı şey Ankara’yı kazanan, ancak bu işi eskisi kadar kolay elde edemeyen Melih Gökçek için de geçerlidir..
Seçimlerden önce gerek yazılarımızda gerekse dost sohbetlerindeki görüşlerimizin çoğu çıktı.. Bursa’da Recep Altepe dedik, Recep başkan bastı gaza ve Bursa’yı aldı gitti.. Diyarbakır halkı kimlik siyasetine devam etti.. Halk, Kutbettin Arzu’yu seçmeyerek bana göre hizmeti reddetti.. İstanbul-Beyoğlu ilçesinin AK Partili başkanının seçimlerde bu kadar zorlanacağını doğrusu tahmin etmemiştim.. Halbuki ülkemizin manevi dinamiklerinden Ali Rıza Demircan Hocaefendi’nin oğlu olan başkan Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu bölgesinde yaşayan “laylaylom taifesini” ürkütmeyen bir yönetim göstermesine rağmen seçimi zar zor kazandı..
Adalar, Sarıyer, Kartal ve Maltepe’nin CHP tarafından kazanılması da AK Parti kurmaylarının o bölgelerdeki aday seçimlerinin yanlış olduğunu ya da halk tarafından benimsenmediğini gösteriyor.. Bakırköy’e, Kadıköy’e, Beşiktaş’a diyeceğim pek bir şey yok!.. O bölgeler seçimlerini bidayette yapmışlar.. Başkanlarıyla ve inandıkları siyasi felsefeyle mutlu bir biçimde yaşayıp duruyorlar.. İzmir de öyle.. Edirne de öyle.. Aslında Antalya da aynı.. AK Parti zamanında Antalya’ya hizmetin şahı yapılmış ama gelin görün ki hizmet sandığa yansımadı.. Enteresan bir netice de Bursa-Orhangazi Belediyesi seçimlerinde yaşandı.. Belediye Başkanı AK Partili Yusuf Korkusuz Anavatan’lı rakibi karşısında seçimi 30-40 oy farkla kaybetti.. Şanlıurfa’da ise AK Parti için dramatik bir son yaşandı.. Urfa milletvekillerinin kazan kaldırdığı ve seçime AK Parti saflarından sokulmayan, ancak halk tarafından çok sevildiğini bildiğimiz Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba bağımsız olarak mutlu sona ulaştı..
Son olarak bir meraklı bekleyişim de Yalova’nın Esenköy seçimleriydi.. Esenköy kışın 3-4 bin, yaz aylarında ise 40-50 bin nüfuslu güzel bir belde..
Seçimlerin neticesi beldeye hizmet noktasında çok önemliydi.. Ve bizim de kalbî olarak desteklediğimiz AK Parti adayı değerli kardeşim Özer Kaptan ve ekibi seçimi 130 farkla da olsa kazanmasını bildi..
Bu vesileyle Esenköy Belediye Başkanı Özer Kaptan’ı ve belediye meclis üyesi arkadaşlarını tebrik ediyorum..
Netice-i kelam; seçimlerin memleketimize ve aziz milletimize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi