Onlar, kınalı parmaklarıyla gidenler miydi?

Onlar, kınalı parmaklarıyla gidenler miydi?

Yedi şehit. Kimbilir nerelerde, kimbilir hangi ısı derecesinde, gecenin veya günün hangi saatinde? Kimbilir TV başında harekatı izliyen ana babaların hangileri yüreğini tuttu, evlere haberler ulaştı mı?

Bizim caddeden her gece asker uğurlayanlar geçiyor. önce maç kazanıldı sanıyorum, sonra anlıyorum ki asker uğurluyorlar. Takım flamaları olmuyor araçların üzerinde, sadece bayrağımız var.

“En büyük asker bizim asker” diye bağırıyorlar. Geçende Şırnak’tan yolcu edilenleri seyretmiştim. Ne olup bittiğini en yakından görenler onlar, yine de neşeli ve sevinçli ve yakındılar. Babalar, analar bile öyleydi.

***

Bir manzara daha hatırlıyorum. Hava harekâtının başladığı günlerde, cemsenin içinden kınalı ellerini göstererek sallıyor ve gülüyorlardı. Kim akıl etmişti de o kınaları yakmıştı bilmiyorum. Büyük ihtimalle, çanakkale’ye oğlunun başını kınalıyarak yollayan anne hikâyesinden esinlenmiş olmalıydılar.

***

Herkes “dengeler değişti, dengeler değişti” deyip duruyor. Ben de dengelerin emperyalizmin, aleyhinde değişmiş olabileceğini diliyerek bakıyorum gidişata.

Bu kara harekâtına dair ilk belirtiler, sınıra asker yığmakla kendini gösterdi. Sonra Deniz Baykal’ın herkesi şaşırtan bir Kuzey Irak “açılımı” oldu. Hani şu talebe getirelim, yardım edelim falan. Bana, bu, anlamlı gelmişti. Nitekim biraz konuşulduktan sonra, unutuldu.

Genelkurmay Başkanlığı’nın başından beri verdiği demeçlerde, sınır ötesi ama ötesinin de ötesi bir “temizlikten” bahsedildiğini hatırlıyorum. Şimdi de ona benzer şeyler söyleniyor. “Nihai hedef”, “kalıcı çözüm”... En son dikkatimi çeken gene Baykal’ın:

“Ameliyatta parça bırakılmaz” benzetmesi oldu.
Evet, bu, çok katlı ve katmanlı dünya siyaseti “dengeleri” arasından geleceği görmek epey zor. Geleceği görüp de ne yapacağım? Bana düşen, yani herhangi birimize düşen, Hakk’ın yanında mı, batılın yanında mı duruyor olduğumu bilmek. Binlerce sivil, asker, insanı katledenlerin yanında durup sonra da “Operasyondan yana olan insan olamaz” gibi zalimce ve küstahça söz edenlere elimle, dilimle, hiçbir şey yapamasam, kalbimle buğz etmek. Diyarbakır’da dershane önünde patlayan bombaları ve Eren’in annesinin feryatlarını dün de, işte kınalı ellerini göstererek vatan savunmasına koşan aslanlarımızın acısını daha unutmadık. Unutulmaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Leke

26 Ağustos 2009 Çarşamba 01:09