Cephe Gerisindeki PKK'lılar

Cephe Gerisindeki PKK'lılar

Askerin kuzey ırak’taki operasyonu sürerken, içerideki ayrılıkçı unsurlar da boş durmuyor. Bölgeden askerin başarı haberleri geldikçe bazılarının içi yanıyor.Harekatı durdurmak, ihanet şebekelerini nefes aldırmak için bu çevreler, her çareye başvuruyor.

Bir taraftan başörtüsü tartışması köpürtülerek suni gerilimler yaratılmaya çalışılıyor, diğer taraftan silahla –Kürt sorununun-çözülemeyeceği empoze ediliyor.

Hiç şüphesiz operasyon, en çok PKK’nın silahsız kuvvetleri olan DTP’yi rahatsız etti. Art arda düzenlenen mitingler DTP’nin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor.Başta DTP olmak üzere içerideki unsurlar tam bir panik içinde. Bu hal operasyonun hedefe yürüdüğünü gösteriyor.

Sağdan,soldan gelen tepkiler ne olursa olsun Türkiye bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmelidir. Daha önce sınır dışına yapılan harekatlardan dersler çıkarılmalı, bölücü örgütün bir daha toparlanamaması için gereken tedbirler alınmalıdır.

Savaş elbette sadece cephede verilmez. Asıl savaş cephe gerisinde verilen savaştır.Türk ve Dünya kamuoyunu yapılan operasyonun haklılığına inandırmak, içeride ve dışarıda bölücü örgüte verilen destekleri kesmek, milletçe aynı hedefe odaklanmak da savaşın bir başka yanıdır. Türk milletini diğer milletlerden ayıran ve onu zor zamanlarda güçlü kılan en önemli vasfı,tehlike anında bütünleşmekteki maharetidir.İlk günden itibaren Türk toplumu -bazı müzmin muhaliflerin- dışında milli meseleler söz konusu olunca, nasıl içtima ettiğini, nasıl bir araya geldiğini göstermiştir.

Yazık ki Türk halkıyla aynı basireti bazı rektörler ve hayatı devrim hayali ile geçen sol unsurlar göstermedi. Türkiye her gün şehit cenazeleriyle kucaklaşırken onlar başörtüsü nöbeti tutmaya devam ettiler. Şehit cenazelerinin başında oğluna, eşine, kardeşine ağlayan başörtülü annelerin, eşlerin, kardeşlerin hıçkırıkları bile onları utandırmadı. Bazı üniversitelerde ayyuka çıkan PKK’lı kadrolaşmaların, mezhepçi yapılanmaların ayıbı bile onları uyandırmaya yetmedi.Sabah okullarına sevinçle, heyecanla giden çocukları, on beş yıldır her gün yaptıkları gibi hırpalamaya devam ettiler.

Onlar Türkiye’de yaşamıyorlar.

Onlar her gün şehidine, gazisine ağlayan baş örtülüleri görmüyorlar.

Onlar bu kışın ortasında ,eksi yirmi derecede, askerimizin Kuzey Irak’a gittiğinden de habersizdirler..Onlar bir tek şey bilirler; Milletle, milletin mukaddesleriyle savaşmak. Ama er geç öğrenecekler.Bu ülkeye canını,kanını,eşini, çocuğunu verenleri arkadan vurmanın, üniversite kampüslerinde PKK standı açmanın bir gün mutlaka hesabının sorulacağını…

Savaş sadece cephede verilmez, bir gün cephe gerisine de sıra gelecek, milletle savaşılamayacağını herkes öğrenecektir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi