İşte Geldik Gidiyoruz

İşte Geldik Gidiyoruz

Evet, işte geldik gidiyoruz. Hayat çok kısa.Gün geçmiyor ki bir arkadaşımızın, bir akranımızın ölüm haberini almayalım.Bir yaradılış gayemiz var,Yüce Allah” ben sizi ibadet edesiniz, beni tanıyasınız diye yarattım”diyor.Yaradılışın hikmeti bu,nerede olursak olalım ona dönecek, ona döndürüleceğiz.

ölümü öldürmek mümkün olmadığına göre ölmeden ölmenin, böylece ebedi diri kalmanın yollarını öğreneceğiz. Bedenleriyle aramızdan ayrılalı asırlar olan nice büyük insan var ki bugün eserleriyle, örnek hayatlarıyla dipdiri aramızdalar. İşte Yunus,İşte Mevlana, ve işte diğerleri…

Gönül büyük olunca altında toplananlar da o ölçüde büyük oluyor.Her renkten, her ırktan, her meşrepten insanı bir tek o gönül adamları etraflarında toplayabilmişler.Birlikten, beraberlikten bahsedip, birlik kardeşlik fikrine en çok ihanet edenler keşke o örnek hayatları görebilselerdi.O nurdan adamların etekleri altında binlerce, milyonlarca farklı rengin nasıl tek renge büründüğünü, nasıl kucaklaştığını anlayabilselerdi…

Bugün her zamankinden çok o yüce öncülerin nefesine muhtacız. Tepeden tırnağa günah, baştan ayağa kin ve nefret dolmuşuz. Bizi ancak bir veli’nin nefesi, bir Pir’in bakışı yıkar.Bir Yunus, bir Mevlana lazım bize..Bir nur, bir nispet gerek bize..Bu karanlıktan aydınlığa, bu gayyadan düzlüğe çıkabilmek için.

Eskiden insanların etrafında toplandıkları merkez şahsiyetler vardı. Peygamberin gözleriyle bakarlardı dünyaya,Peygamberin sözüyle yaşarlardı dünyayı…Yazık ki şimdi onların sesi duyulmuyor, eteklerinde kimse gölgelenmiyor. Cennet iklimlerine kimse koşmuyor. Yetim, sahipsiz, kimsesiz kaldık.

Allah’ım dostlarımız, arkadaşlarımız, Amanız, babamız, çocuklarımız var ama yetimiz.Kılavuzumuzu kaybettik. Başımızı taşlara vura, vura perişan olduk.

Allah’ım her şeyden çok senin rahmetine, yol göstericiliğine,dostlarının pişdarlığına muhtacız. Kendi başımıza yolumuzu bulamıyoruz, bizi kendi başımıza bırakma Allah’ım. Doğduğumuz günden beri kılıçlar sallanıyor ruhumuza, her gün bir yerimiz kanıyor, her gün bir tarafımız yaralanıyor. Yara bere içinde kaldık Allah’ım.

Bir gün rahat yüzü görmedik, bir gün rahat uyutulmadık,rahat bırakılmadık.Yolunda yürüyebilmek için Allah’ım ne hakaretlere katlandık.Taşlandık,horlandık,aşağılandık,insanlıktan yasaklandık.öz vatanımızda çarmıha gerildik..Ebu Lehepler ölmedi Allah’ım, Ebu Cehiller ölmedi…Hamza’sız ,Velit’siz, Fatih’siz kaldık.

Allah’ım işte geldik gidiyoruz…defterimizde günahtan,seyyiattan başka bir şey yok.Ama günahımızda da sevabımızda da senden başka bir şey yok..

Yolumuzu bulamadık,uzattığın eli tutamadık,Allah’ım..Rüzgarın önünde savrulup durduk..Bizi sevdiklerinin yoluna ilet, sevdiklerinle haşret,bizi nasipsiz bırakma Allah’ım….

Sevdim seni mabuduma canan diye sevdim,

Bir ben değil, alem sana hayran diye sevdim….



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi