Rahim Er

Rahim Er

Kış kültürü

Kış kültürü

Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- yüksek hususiyetlerinden biri de az sözle çok mânâ ifade edebilme mucizeleridir. Bu gerçeği nakleden kitaplar “...tertip ve tertil üzere konuşurdu” diye yazmaktalar. Bir misal vermek gerekirse “seyahat et sıhhat bul” hadisi şerifi gösterilebilir. İki kelimeyle bir kitaplık hakikat. İslam âlimleri, Peygamber vârisleridir. Fikri ifade edebilme kabiliyetleri fevkaladedir. İmamı Rabbani Hazretleri “gök her yerde mavidir” buyuruyorlar. Çok sade bir cümle, fakat ummanlar kadar zengin...
Gök her yerde mavi. Amerika’da da Türkiye’de de. Şu günlerde Türkiye de Amerika da karlar içinde.
Gök mavi, kar beyaz.
İnsanın olduğu her yerde yine insan var. Derdi, kederi, hüznü, neşesi, ümidi, çocukluğu, çılgınlığı, umursamazlığıyla insan. Burada da çocuklar kardan adam yapıyor. Yollar kapanıyor. Dilenciler avuç açıyor. Titreten mevsime rağmen bazı şaşkın tv sunucuları, bizdeki şaşkın benzerleri gibi kolsuz kıyafetlerle seyirci huzuruna çıkıyor. Hastalar koridorlarda sıra bekliyor. Dahası kar yüzünden marketler boşalıyor. İnsan her yerde çok kere zavallı, çok kere bencil, çok kere bakıp görmez.
Gök her yerde mavi.
Kar her yerde beyaz.
Karın sessiz, telaşsız, iri iri eleklerde bulutlar elenmişçesine lapa lapa gökyüzünden boşalmasındaki muhteşem ahenk anlatılır gibi değildir. O ân mekân farkı ortadan kalkar. Bu kar nerede, ne zaman yağsa güzeldir. İnsanı alıp insanlığına götürür. Sessiz çığlık, insana yalnızlığını ve mutlak realiteyi anlatır. İnsan ve kâinat ve Allah...
Hep düşünmüşümdür. Rusya’da neden büyük romancılar çıkmıştır? Çarlık Rusya’sı. Yol yok, haberleşme yok. Kışlar 8-9 ay. Gök mavi, yer beyaz. Bu mecburiyet, insanın tefekkür tarafını besler. Öyle de olmuş. Karın evlerine mahkum ettiği adamlar cild cild eserler vermişler.
Zaten yazar, mahkum demektir.
Ya başkası mahkum eder eser verir.
Veya kendi kendini mahkum eder.
Kar romanlar yazdırmıştır. Ne var ki kar şiiri azdır. Kışın, karın bize söyleyecekleri olduğu kanaatindeyiz. Dedelerimizin, ninelerimizin, çocukluğumuzun kışlarını yeniden keşfetme ihtiyacındayız.. Tıpkı masallar gibi. Dedelerle ninelerle köprüler atıldığı için masalsız büyüyen çocuklar çağı doğdu. “Unutmak için büyük yalnızlığını dünyanın” A. Muhip Dıranas, Kar şiirini yazmış. Türk medyası magazin batağından edebiyat ulviliğine döndüğünde ayıptan kurtulma emareleri başlar. Kış kültürünü zenginleştirmeli. Kış yalnızca kayak demek değil. Kar şiiri yarışması bir iki istidada kapılar açabilir. Kışta her yer donar, fakat gönüller ve düşünceler açılır.
Kardır yağan üstümüze geceden/Yağmurlu, karanlık bir düşünceden/Ormanın uğultusuyla birlikte/Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte/Kar yağıyor üstümüze, inceden/Sesin nerde kaldı, her günkü sesin


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi