Suikast Arınç'a mı, millete mi?

Suikast Arınç'a mı, millete mi?

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın evi civarında yakalanan iki subayla ilgili her gün yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Her detay olayın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Gazeteler Askerlerde sadece Arınç’ın evinin adresini çıkmadığını, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in ikametgahlarının bulunduğu Cevizli Dere Caddesi'nin krokisi ve bu caddeye nasıl ulaşılacağına ilişkin bir başka krokinin de çıktığını yazıyorlar.
Bu ayrıntı doğruysa, Genel kurmay’ın bilgi sızdıran bir personelin takip edildiğine dair açıklamasının hiçbir inandırıcılığı kalmıyor.
Hadi diyelim ki, birinci adreste bilgi sızdıran personel takip ediliyor, peki ya ikinci adres, orada kim veya kimler takip ediliyor? Ankara’nın her sokağı, her caddesinde bakanlar oturmuyor ki.Niçin takip edilen yerler hep hükümet üyelerinin bulunduğu adreslere tesadüf ediyor? Yoksa daha büyük bir hazırlık, yani millete bir suikast mi planlanıyor?
Bazen çok basit tesadüflerin/tevafukların içinden çok büyük organizasyonların ip uçları çıkar. Bunları değerlendirmek, parçaları birleştirmek konunun muhatapları ile Yargı’ya düşer.
Olayı, Hükümetle-Askeri karşı karşıya getirmek için polisteki çetelere bağlamak tam bir karartma ve dezenformasyon gayretidir. Aynı ağzı uzun zamandır Ergenekon medya’sı da kullanıyor. Böylece hem polis teşkilatı karalanıyor, hem sanki çeteler varmış gibi son aylarda yapılan operasyonlarla ilgili şüphe uyandırmaya çalışılıyor, hem de olay ustaca bir manevrayla çarpıtılıyor.
İstihbarat işini generalliğin sınırına gelmiş bir Albay’a vermek,onu bir başka subayın peşine takmak bana çok inandırıcı gelmiyor. TSK'nın bu iş için yetiştirilmiş, alt düzeyde bir çok mensubu varken bunu generalliğin eşiğinde bir subay’a yaptırmak yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğuna işarettir. TSK'da Albaylara yaptırılan kaç takip işi var, bir tek örnek gösterilebilir mi?
Bu bakımdan polisteki çeteler filan gibi beyanlarla olayı izaha kalkmak Baykal’ın yaptığı avukatlığın bir benzerini bu olay için yapmaktır. Bir AK Parti milletvekilinin daha tutarlı, daha dikkatli olması gerekmez mi? Konunun muhataplarının bile soruşturmanın sonucunu beklemeyi tercih ettiği bir olayda, alel acele polisi suçlu ilan etmek kimi veya neyi korumayı amaçlıyor?
Daha önce de yazdım, 2007 seçimlerinde AKP'nin milletvekili tercihleri, zor zamanlarda gemiye zarar verecek tipleri meclise taşıma yanlışlarıyla doludur. Tabanın tercihleri yerine, ikinci adamların seçtiklerinin tercih edilmesi bilgisiz, birikimsiz, birilerine yakınlığından başka hiçbir özelliği olmayan bir çok kişinin meclise girmesine vesile olmuştur. AK Parti daha hayat memat boyutunda bir kriz yaşamadı. Öyle bir dönemeçte daha ne iş bilir adamların çıkacağına şüphe yok. Dava adamlarının yerine, onun, bunun iş bilir adamlarını seçerseniz sonunda işte böyle olur. Bu da AK Parti'ye ders olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi