Mustafa Pehlivanoğlu ve şehitlerin hesabı

Mustafa Pehlivanoğlu ve şehitlerin hesabı

Aslan Değirmen’ci önemli bir habere imza atarak, 12 Eylül cuntası tarafından idam edilen Ülkücü şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun babası Ahmet Necmi, Annesi Zeynep hanım’la konuşmuş.
Acılı aile yıllar sonra darbecilerin yargılanmasına imkan veren anayasa paketi ile ilgili düşünce ve desteklerini dile getirmişler.
Ateş düştüğü yeri yakar.
O röportajı kaç kişi okur, kaç kişi –biz kimiz ve nereye götürülüyoruz- der, bilmiyorum.
Ama 12 eylül’de evlatlarını cuntanın denge politikasına kurban veren yüreği yanık, bir çok aile var.
Baba-Anne Pehlivanoğullarının anlattıkları, yıllar önce Mustafa Pehlivanoğlu ile ilgili bana anlatılan ve beni ürpertiler içinde bırakan bir hatırayı aklıma getirdi.
1993- veya 94 yılıydı. Yeni mahalle BBP il teşkilatı BBP'li hanımlara konuşma yapmam için beni Yeni mahalle ilçe teşkilatına davet etmişti.
Gittim konuşmamı yaptım.
Konuşmadan sonra çaylarımızı içerken, orada bulunan nispeten yaşlı hanımlardan biri Mustafa pehlivanoğlu ile ilgili bir hatırasını anlattı.
Başlarda aileyi Pehlivanoğlu’nun mezarına pek yaklaştırmamışlar. İdamdan 2 yıl geçtikten, ortalık biraz sakinleştikten sonra aile mezarı yapmaya karar vermiş. Mermerler alınmış, yerleştirmek için mezarın etrafı kazılırken Anne Zeynep hanım ben evladımı görmek istiyorum, şehit olup olmadığını anlamak istiyorum diye tutturmuş. İtirazlar fayda vermeyince mezar açılmış ve herkesi dehşete düşüren, ürpertiler içinde bırakan bir manzara ile karşılaşılmış.
Şehit Pehlivanoğlu’nun yüz kısmı açılmış, kefeni boynuna doğru kıvrımlar halinde toplanmış gibi duruyormuş. Kıvrımlarda toprak parçaları,su birikintileri… Şehidin göz kapakları hafif açık, gözleri cam gibi parlıyor, Alt çene hafif düşmüş, yüzde alında en küçük bir bozulma veya dejenerasyon yok. Ve müthiş güzel bir koku….
Anne Zeynep hanım, tamam ben göreceğimi gördüm, artık kapatın diyince kabir kapatılmış.
Evet idamından tam iki yıl sonra mezarında canlıymış gibi duran ve buhurdan gibi Muhammedi kokular saçan bir adam, Mustafa Pehlivanoğlu…
O bir şehit…
Onlar, bu ülke bir Azerbaycan, bir Çeçenistan, bir Afganistan gibi Sovyet işgali yaşamasın diye, vücutlarını bu vatan toprağına siper ettiler.
Onlar ezan susmasın, bayrak inmesin diye bir gün olsun rahat yüzü görmediler.
Onlar emir komuta ile çalışan solun intikamını Ülkücülerden çıkarmaya çalışan mahkemelerde yargılandılar.
Onlar cuntacıların,darbecilerin,hukuku katledenlerin kurbanı oldular.
Onlar bir defa 12 Eylül’de asıldılar, şimdi Cunta anayasasına destek verenler tarafından bir defa daha asılıyorlar.
Ülkücüler,hani şehidinizin, şehitlerinizin, şehitlerimizin hesabı.
Onları ikinci defa asmak için kurulan bu sehpaya bir tekme de siz vuracak mısınız?
Karar sizin;
Ya bu hesabı göreceksiniz, ya da kıyamete kadar başınız eğik, utanç içinde gezeceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi