Kurban Bayramı ve hac neyin göstergesi?

Kurban Bayramı ve hac neyin göstergesi?

Kurban
Kurban yaklaşmak anlamına gelen Arapça bir kelime..
Yüce Rabbimize bağlılığımızın ve teslimiyetimizin ifadesi..
Hz. İbrahim’in sünneti.. Sembolik bir ibadet…
Onun eti ile ziyafet çekerken Rabbimize hamd ediyor, ibadetimizin kabul olması için dua ediyoruz.
Rabbimizin Hac Suresi 37. ayetinde buyurduğu:
“Onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Fakat, O'na sizin takvanız ulaşacaktır. Size doğru yolu gösterdiği için Rabbinizin büyüklüğünü anın diye O, bunları sizin emrinize vermiştir. İyilik edenleri müjdele!” ayetini biliyoruz.
İbrahim Nebi’yi düşünüyoruz. Büyük insan, büyük nebi, ulu’l azm Peygamber, Peygamberlerin babası… Kurban ibadetinin sembol ismi…
En sevdiğini en sevgili uğruna feda etmede cesaret timsali…
“Her ümmete kurban ibadeti koyduk ki, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine onun adını ansınlar. Sizin ilahınız tek bir ilahtır. Öyleyse ona teslim olun. Allah'tan korkanları müjdele!” (Hac: 34)
Kurban yaklaşmak ise Rabbe, bayram bu yaklaşma sevincini yaşamaksa, bu sevinci Allah’a isyanla, haramla ve gayri ahlaki amellerle kutlamak nasıl bir iştir?
Maide Sûresi’nde Adem’in iki oğlunun hikayesi anlatılır:
“Onlara Adem'in iki oğlunun hikayesini doğru olarak anlat, ikisi de birer kurban sunmuşlar, birinin ki kabul edilmiş; diğerinin ki edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen):
Kesinlikle seni öldüreceğim! dedi. Diğeri:
Allah, ancak muttakiler’in sunduğunu kabul eder.
Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Çünkü ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım.
Ben, hem benim hem de kendi günahını yüklenerek cehennemliklerden olmanı isterim, zulmedenlerin cezası budur, dedi.
Bunun üzerine kardeşini öldürmek hususunda nefsi ona boyun eğdi. Ve onu öldürerek hüsrana uğrayanlardan oldu.” (Maide: 27-30)
Bu hikayeden çıkarmamız gereken notlar nelerdir sizce?

1. Herkes kurban sunabilir ama Allah sadece muttakilerin kurbanını kabul eder.
2. Kabul edilmeyen kurban bazen yaklaşma değil uzaklaşma vesilesi olabilir.
3. Hatayı başkasında değil kendimizde arama erdemini göstermeliyiz.
4. Azgın ve zalim kişi ibadeti isyana ve hüsrana dönüştürebilir.
5. Kıskançlık ve haset insanı bitirir. İbadeti gösteriş için değil; içtenlikle Yüce Rabbimizin hoşnutluğunu kazanmak için yapmalıyız.
6. Son pişmanlık fayda vermez. Kişinin eline de bir şey geçmez. Kötüyü daha kötü hale dönüştürür.
Kurban, sadece Allah rızası için takva sahibi olunarak kesilmeli ve ancak takva ile kurbanın kabul olunacağı akıldan çıkarılmamalıdır. Yoksa sadece et ziyafetinden ibaret kalır bu ibadet.
“Onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Fakat, O'na sizin takvanız ulaşacaktır.” Ayetini aklımızdan çıkarmayalım.
Yüce Rabbimiz: “Fesalli li Rabbike venhar.” “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser) buyuruyor. Kurban ibadeti ile namaz ibadetini birleştiriyor.

Bayram
Bayram mü’minlerin kalplerinin ve bedenlerinin bir araya geldiği gündür. Bayram namazında başlar, mü’minler arası diyalog. Sevgi ve saygıyla eller ellere gönüller gönüllere bağlanır. Büyükler ziyaret edilir. Fakirler, yetimler, yolda kalmışlar, ihtiyaç sahipleri, kimsesizler sevindirilir.
Gönüllerdeki kin ve nefret izleri silinir. İnsanların birbirlerine karşı yapmış oldukları hatalar affedilir, Yüce Yaratıcının affı talep edilerek, Cennet ve cemalullah umut edilerek.
Müslümanların hayatında yılda iki bayram vardır:
Birisi Ramazan Bayramı, bunun adı Arapça “İydul Fıtr” dır. Yani “Yaratılış Bayramı”, “Özün ortaya çıkması” bayramı.
İkincisi Kurban Bayramı, yani “Yaklaşma Bayramı”, “Bütünleşme Bayramı”.
Kurban bayramının diğer adı “İydun Nahr” İydu’l edha” “Rabbe bağlılığı arzetme ve uğrunda her şeyi feda etme” bayramı…
Mevkimizi, makamımızı, yakınlarımızı, malımızı, mülkümüzü, yatımızı, katımızı, arabamızı, yeni yaptırdığımız villamızı, pırlanta yüzüğümüzü, altın bileziklerimizi, hırsızlardan gözümüz gibi sakındığımız mücevherlerimizi ve canımızdan çok sevdiklerimizi acaba Yüce Rabbimize sunmaya hazır mıyız, bir bayram coşkusu içinde?
İşte o zaman gerçek bayramı hak etmiş oluruz.
Yoksa küslüklerin, dargınlıkların zerre miktarı değişmediği, müminlerin gönüllerinin kaynaşmadığı, ellerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmadığı, gözlerinin birbirini görmediği bayramların adı bayramdır sadece…
Dostlar alışverişte görsün, “biz de kurban kestik”, “sizinkinin eti ne kadar çıktı?” “Bizi kandırmışlar…” “Bizimkinin maşallahı vardı.” Söz ve hesaplarıyla et ticareti ve stokuna dönüşen bir bayram, kasap havası gibi bir şey olur.

Hac
Kur’an-ı Kerim Kurban’ı ve haccı birlikte anar. Birbirinin parçası olarak görür.
“Hani İbrahim'e:
Bana hiç bir şeyi şirk koşma, tavaf edenler, kıyama duranlar, rükû ve secde edenler için Beytimi/evimi temiz tut, diye Kâbe'nin yerini hazırlamıştık.
İnsanlar arasında haccı duyur. Yürüyerek ve uzak yollardan yorgun hayvanlar üstünde sana gelsinler.
Kendilerine faydalı olacak şeyleri görsünler, Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde, Allah'ın adını anarak kurban etsinler. Ondan hem siz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakiri doyurun.
Sonra da temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt i Atik’i (Kâbe'yi) tavaf etsinler.” (Hac: 26-29)
Hac toplanma mekanı, bir araya gelme vaktidir. Arafat mahşeri canlandırma ve hesaba hazırlık provasıdır.
“Kâbe'yi insanlar için toplanma yeri ve emniyet mahalli kılmış ve: “İbrahim'in makamını namazgah edinin.” İbrahim ve İsmail'e : “Beyt'imi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için temizleyin.” diye kuvvetli bir emir vermiştik.” (Bakara: 125)
Hac; insanın kefene bürünüp, başka hiçbir şeyde olmadığı kadar ahiret duygusunu ve sorumluluğunu tüm yüreğiyle ve bedeniyle hissetmesidir. Hesap vereceği ilahi mahkemede kurtuluş için hazırlık yapması, dünyanın tüm geçici cazibelerini ve değerlerini arkasına atıp, “Lebbeyk Allahumme lebbeyk, la şerike leke…” Buyur Allah’ım emret, sana geldim. Ne dersen yapmaya geldim. Senin eşin ve ortağın yoktur.” Hamd sanadır, nimet senindir. Ben senin aciz bir kulun olarak beytinin etrafında dönmeye, gerçekleri görmeye, hatalardan uzaklaşmaya, iyiliklere yaklaşmaya, Mü’min kardeşlerimle kucaklaşmaya geldim.
Kurbanınız kabul, haccınız makbul, bayramınız bayram olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi