Aziz Üstel

Aziz Üstel

Arınç’la değişimin on yılı ve Abdülhamid Han

Arınç’la değişimin on yılı ve Abdülhamid Han

Sohbetimiz sürüyor Bülent Arınç Bey’le.

“Bu son on yıl yani 2000’le 2010 yılları arasındaki sürede çok büyük bir değişim yaşadı Türkiye” diyorum bir ara.
“Haklısın ama 2000 öncesinde de önemli kilometre taşları var bizi, 2002 yılına getiren.”

“Evet, örneğin 1996’da Susurluk...”

“Tabi. Susurluk olmasa Ergenekon’a uzanamazsın... Yargı süreci devam ediyor; fazla bir şey söylemek istemiyorum ama çok önemli Ergenekon yapılanmasının ortaya çıkarılması. Sonra 1999 genel seçimlerini irdelemeden 2002 ve sonrasını tam anlamıyla kavrayamazsın.”

Çok doğru tabi. Türkiye’nin 2002 yılında ekonomik çöküntünün kucağına düşmesinde, 1999 seçim sonuçları ve dolayısıyla kurulan koalisyon hükümetinin payı çok büyük.

“Sadece siyasette değil 2000-2010 yılları arasında Türkiye’de çok büyük gelişmeler var. Örneğin Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğu...”

Bülent Bey gülümsüyor:
“Lafı önünde sonunda

Galatasaray’a getireceğin belliydi...”

“Sadece Galatasaray değil. Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü alması... Sertap Erener’in Eurovision birinciliği... Nuri Bilge Ceylan’ın 2008’de Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanması, Kore’de Milli Takımın dünya üçüncülüğü, Basketbolda dünya ikinciliği... Atletizmdeki şampiyonluklar... Bunlar hep son on yılda yaşandı...”

“Dış ilişkileri de atlama. Çok önemli dış ilişkilerde yaşananlar... Tam bir değişim; hatta kabuk değiştirme. Türkiye’nin bir zamanlar ‘geleneksel düşmanı’ diye adlandırılan ülkelerle yakın dost olmasından tut vizelerin kaldırılması, ekonomik işbirliği, Rusya ve Çin’le ilişkiler... ABD’yle eşit koşullarda ortaklık... Daha neler neler! Çok önemli...”
“Bu arada Abdülhamid Han’la ilgili çok kitap okudum. Siz dış ilişkiler deyince aklıma geldi birden.”

“Utanmadan Kızıl Sultan diyorlar bir de... Tahttan indirilişi 1905. Sonra ne oluyor düşünsene. Aradan on üç yıl geçiyor geçmiyor Osmanlı İmparatorluğu yok oluyor! Tam otuz dört yıl, olağanüstü bir dış politika becerisi sergiliyor Abdülhamid Han...”
Uzun uzun konuşuyoruz Abdülhamid’ten. Meclisi kapatma nedenlerinden, Mithat Paşa’dan. Sonra veda edip ayrılıyorum. Aklımda Abdülhamid’le ilgili konuşmamız, yürüyorum arabama doğru.

Almanya’yı dev bir imparatorluğa dönüştüren, 19. yüzyılın önemli devlet adamı ve Almanya’nın ilk şansölyesi Otto von Bismarck’ın Abdülhamid’le ilgili söylediği iddia edilen bir söz var: Dünyadaki bütün akılların yüzde 90’ı Abdülhamid’te, yüzde 5’i bende geri kalan yüzde 5’i de diğer siyasilerde.

Ve tabi İlber Ortaylı’nın tanımlaması: Abdülhamid Han, son büyük imparatordur dünyadaki...

Üzerinde düşünülesi, daha çok irdelenesi sözler bunlar.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi