Son aylarda PKK’nın gerçekleştirdiği birçok kanlı eylemde, ki bunlara Çukurca katliamı da dahil, Türkiye kökenli PKK’lılar değil Fehman Hüseyin adlı, Suriye uyruklu, büyük bir ihtimalle El Muhaberat’ın adamı bir katilin yönetiminde, çoğu yurt dışından ithal edilmiş teröristler başrolde. Telsiz konuşmalarından Fehman Hüseyin, koruması hem de sevgilisi Şirvan kod adlı kişiyle şu sıralar bir yerlerde gizlenmekteymiş. O “bir yerler” herhalde Suriye sınırları içindedir; iyileşirse, Türkiye-Suriye ilişkilerinin hal ve gidişine göre ya kanlı eylemlerini sürdürür ya da Suriye’de kalır.

Öcalan’la görüşmeler sürerken, PKK’nın birdenbire gözü dönmüş bir biçimde saldırmaya başlamasının ardında ‘El Muhaberat’ın olabileceğini Orta Doğu’da yayınlanan gazeteler de belirtiyor artık. Suriye geçmişte de Apo’ya ve PKK reislerine ev sahipliği yapmıştı. Ancak Esad, Türkiye’yle ilişkileri yolundayken PKK’ya pek yüz vermiyordu. PKK’nın bahşişinden yıllarca nasiplenen ‘El Muhaberat’ öte yandan, terör örgütüyle ilişkisini hiç kesmedi.

Ancak şu sıralar terörün dış destekçileri arasında İsrail’i de göz ardı etmemek gerek. HERON’ların bakımlarını yapmayı, motorlarını yenilemeyi satış anlaşması gereği söz veren İsrail, beş HERON’dan sadece ikisinin yeni motorunu, onları da aylar sonra gönderdi Türkiye’ye. Koalisyon ortağı Libermann’ın, İsrail Meclisi Knasset Başkanı’nın “PKK’yı hatta gerekirse ASALA’yı da saldırtırız,” sözlerini öyle hafife almamak gerek. PKK önümüzdeki süreçte, Türkiye’den adam devşirip dağa çıkarmakta zorlanacak ancak ilişkilerimizde olumlu bir gelişme olmazsa Suriye ve İsrail ikilisi PKK’yı ayakta tutmayı sürdürecektir.

“Vanlıyım çok üzüldüm”

“Postaneden yardım göndermek istedim ama bana verilen bilgiye göre Van Valiliği sadece kullanılmayan ve yeni ambalajında olan giyeceklerin gönderilmesini istemiş. Bilmem hiç pazara çıktınız mı? Size ambalajında ürünü vermez bir poşete koyup elinize tutuştururlar. Yani bunca insan pazarlardan alışveriş yapınca kullanılmış ürün mü alıyor? Bu sizce üzücü değil mi? Gündeme getirmenizi istiyorum. Yani Van ve Erciş’in yardıma ihtiyacı yok! Ben Vanlıyım ve çok üzüldüm.” İmza yok bu e-postada ama adres var elbet. Benden Van Valiliği’ne duyurması; gerisi sayın valiye kalmış...

Plaka mı saatli bomba mı?

Antalya’dan bir dönem MHP’den milletvekili adayı olan Feridun Aydın, 07 BDP 34 plakalı arabası yüzünden perişan olmuş. Çukurca’da 24 askerimizin şehit edilmesinden sonra otomobile binemez hale gelmiş Aydın, çareyi plakayı Türk bayrağıyla örtmekte bulmuş:” Ben arabayı 2008’de aldığım zaman BDP diye bir parti yoktu. Son terör olaylarından sonra plaka büyük tepki almaya başladı. Emniyete gidip plakayı değiştirmek istedim, bana tek çözümün aracın satılması olduğunu söylediler. Araba şirket üzerine, vergi borcu var, satamıyorum. Araba saatli bomba gibi elimde kaldı!”

Yazık ki ne yazık! Artık bir plakaya bile tepki gösterenler çıkıyorsa, birileri amaçlarına yaklaşıyor demektir! Herkesin aklını başına toplaması gerekiyor; tabi BDP’nin de ama BDP’den bunu istemek, olmayacak duaya amin demeye benziyor!