Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunun ilk maçlarında takımlarımız istedikleri sonuçları alamadılar..
Fenerbahçe, deplasmanda Sırbistan şampiyonu Partizan önünde 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen ustalarıyla işin içinden çıkmasını bildi..
Galatasaray ise Romanya’nın Steau Bükreş takımıyla Ali Sami Yen’de yaptığı maçta avantajını kullanamadı.. Maç 2-2 bittti.. Bükreş’teki müsabakanın son derece zorlu geçeceği kesin!..
Gelelim müsabakalara..
önce Fenerbahçe..
Maç öncesi iki ekibi tarttığımızda Fenerbahçe’nin Partizan ekibinden daha üstün olduğunu zannediyorduk.. Ancak maçı izlerken Partizan’ın da oldukça dişli bir ekip olduğunu gördük..
Tabiî Sırp takımının uluslararası tecrübesi, Fener’in usta futbolcuları kadar değildi..
Alex olsun, Lugano, Roberto Carlos, Edu, Güiza olsun, deneyimli ayaklar.. Bunlara Semih’i Kazım’ı ve diğerlerini de eklediğinizde 2-2’lik neticenin İstanbul’daki rövanş için yetebileceği düşünülür.. Tabiî futbolda peşin hüküm yok.. Yüzde 100 favori diye gösterilenlerin un ufak olduğu nice maçları hatırlıyorum..
Bir daha gördük ki; Fener takımının en büyük eksiği kalecisi..
Evet, Volkan Fener’in handikapı.. Yine hatalı goller yedi.. Partizan’ın ofsayt sebebiyle sayılmayan golünde Volkan’ın nerede durduğunu gördünüz sanırım!.. Böyle maç takibi olur mu?.. Yan toplarda da yine zayıf kaldı.. Neticede Fener kalesi S0S veriyor..
Müdafaayı iyi buldum.. Gökhan kademede biraz sıkıştı ama Lugano ve de özellikle Edu, Fener’i sırtlayan isimlerdi.. Güiza çok kritik bir gol attı.. Ama rahat atılabilecek olan bir başkasını da kaleye dürtemedi.. Alex’in verdiği o şahane pası değerlendirmiş olsaydı, Fenerbahçe için “Turu atladı” diyebilirdik.. Ama şu anda tam olarak diyemiyoruz..
Ancak şunu diyoruz;
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya Partizan’dan daha yakın!..
Bir de şunu söyleyeyim;
Bana göre Semih oyunda kalmalıydı..
Semih mi, Güiza mı, derseniz oyumu her zaman Semih’ten yana kullanırım..
•••
Galatasaray’a gelelim.
Sarı-Kırmızılı ekibin Bükreş maçında arayış içinde olduğunu gördük..
Takım tertibindeki diziliş bunun ispatı..
Alman Hoca, Emre Güngör’den sağbek icat etmiş..
Olmaz mı?..
0lur elbette..
Ama Emre Güngör defansın ortasında oynasa daha da doğru olur.. Hatta maça Sabri’yle başlansa daha da iyi olur.. Sabri, sağbek mevkiinde Emre Güngör’de daha düzgün bir fotoğraf verir çünkü..
Kaleci Aykut da bir başka alem..
0 da hatalı goller yedi..
Hele de ilk gol.. Ardından gelen şok ikinci gol..
Ve herkesin “Galatasaray’ın işi bitti” dediği an!.. Ama sahada yılmadı Sarı-Kırmızılılar!.. İlk devrede ve ikinci devrenin başında Nonda’nın attığı iki golle mağlup durumdan kurtulan Galatasaray, bir türlü kendisini rahatlatabilecek olan 3. sayıyı çıkartamadı..
Böylece de Bükreş’deki rövanşı sıkıntıya soktu..
Şunu da belirteyim, Steau Bükreş boş bir takım değil.. Bir kere topsuz oyunu Galatasaray’dan daha iyi oynuyorlar.. Sağ ve sol kulvarlardan adam kaçırmaları ve bunun neticesinde ani gol pozisyonlarına girmelerini iyi beceriyorlar.. Nicolita, Moreno, Radoi ve Marin oldukça klas futbolcular..
Galatasaray’da ise Arda ve biraz da Servet’in dışında kalan futbolcuları vasat buldum. Yeni transfer Meira’yı ayırıyorum.. İlk defa izledim.. Portekizli futbolcu ilerleyen haftalarda çok daha iyi oynar.. Zira Meira’nın kumaşı uygun..
Netice-i kelâm; Galatasaray’ın da henüz işi bitmiş değil..
Sarı-Kırmızılı ekip bundan çok daha zorları kolaya çevirdi..
İnşallah rövanşta da başarılı olur..