Kemal Belgin

Kemal Belgin

Maç bu işte!

Maç bu işte!

Galatasaray-Akhisar Belediyespor maçını bu sezon bu maça kadar izlediklerimiz yanında, bizim futbolun sınıfından olmadığını belirterek yazıya başlayalım. Sakın ola ki konuk takımın Galatasaray karşısında ezildiğini sanmayınız. Skora bakarsak zaten böyle görünmüyor da, futbol olarak da ciddi farklılıklar yoktu. Hele hele bu maçtan bir iki saat önce Balıkesir’de oynananı dikkate alırsak iki maç arasında dağlar kadar fark bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Galatasaray’ın Hamza’ya kadar olan süreçte en ciddi futbol fukaralığının ayağına topu alanı izlemek olduğunu defalarca yazmıştım. Bu yüzden de Selçuk gibi bir klas neredeyse rezil olma çizgisine gelmişti. Burak, rakibin kolları arasında yaşayarak neredeyse ülkenin en kötü uç adamı siluetini çiziyordu. Umut zaten yoktu... Emre kızaktaydı. Sol arka kanat işlemiyor, hele hele öndeki iki kanat hiç görünmüyordu. Pres neredeyse yok gibiydi. Çabuk oynama, topluca düşünme ve icraatın zerresine rastlanamıyordu.

İşte bu maç Galatasaray’da bu hastalıkların ciddi şekilde iyileşme gösterdiğini izledik. Burak’ın dolaşması, hatta geriye çıkarak duvar oluşu rakibin savunma göbeğindeki yerleşkesini bozdu. Bruma nispeten ölçülü driplingleriyle kanadı işletirken, Bruma bu kanada geçmediği süreçlerde sol yine arıza göstermedi değil... Telles’in tek başına boğuşması önemli arıza idi. Peki neden böyle oldu? Çünkü Sneijder o bölgeyle sorumluydu. Galatasaray’ın bu yanlıştan derhal vazgeçmesi gerekiyor. Bu arada çok kişinin garibine gidecek bir yorumum var. Sneijder’i bu kadar koşturmamanız gerekli. Hem de gereksiz biçimde... Siz Hollanda Milli Takımı’nda bu futbolcuyu bu kadar sahanın olmadık yerlerine giderken gördünüz mü? Neyse... Savunma diri ve kendi içinde pas gevelemesi yapmadan oynadı. Neden mi? Çünkü Emre de, Selçuk da, Bruma da, Sneijder de, Umut da, Burak da, yani takımın yarısından çoğu top almak için kendini gösterme yarışındaydı. Bence Hamza ile en çarpıcı değişim buradadır. Bu arada önce Pandev’le, sonra da Burak’la denenen iki uç adamı formülünün ciddi eğitime ihtiyacı vardır. Burak’ın bu maçtaki sola hareketlenmeleri de bu eğitimin ilk dersi sayılabilir.

Peki, Akhisar ne yaptı? İlk dakikalar hariç, özellikle, yanlış yazmıyorsam, Tibason Kiza ile müthiş ataklar organize etti. Zokora zaman zaman katıldı. Soldan Güray çıktı, sağdan da çıkanlar oldu. Ama Gekas’ı iyi gölgeleyen Chedjou yüzünden pozisyonlar netleşmedi. Yine Akhisar şöyle bir ortalama çıkartırsak, maçın nereden bakarsanız bakınız bir 60 dakikasını iyi oynadı, etkili de oldu.

Gelelim maçın tartışma noktasına... Akhisar golünden önce Semih’in ayağından tabanla alınan topa... Hakem oynattı. Galatasaraylılar kızdı. Hatta tribünler de... Ama neden kızdılar anlayamadım. Çünkü bu hakem kardeşim ki, dostumdur, Mehmet Topal’ın Demba Ba’ya attığı kündeyi görmedikten sonra bunu nasıl görebilirdi ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi