Saliha Sultan

Saliha Sultan

Cumalarda da Buluşacak mısınız?

Cumalarda da Buluşacak mısınız?

İnsan yaşadıkça “asla olmaz” dediği şeylerin bir gün olabildiğini görebiliyormuş. Bugünlerde sözü edilen AK Parti-CHP koalisyonu gibi. Bir vakitler ihtimal dâhilinde bile olmayan bu koalisyon muhabbeti, terör yaftasından kurtulmaya çalışan AK Parti’nin, kendisine terör yaftası yapıştıranlara mecbur bırakılarak bu badireyi atlatmaya çalışmasının resmi. 

Siyaset dediğin böyle bir şey işte. Sen bütün siyasetini bu ülkeyi yaşanmaz kılan bir zihniyete karşı temellendirirsin, halkın gönlünde yer edinirsin; ama gün gelir bu ülkeyi yaşanmaz kılmaya çalışanların kucağına bin bir oyunla itilirsin. Akan kanı durdurmuşsun, ülkeyi neredeyse yeniden inşa etmiş, birçok kanayan yaraya çözüm getirmişsin kimin umurunda? Dikta rejimleri hüküm sürerken bir sağdan, bir soldan gururlana gururlana asıp kestikleri bütün “terörist”leri yıllar sonra kendi elleriyle Gezi Parkı’na dökerler, cici(!) çocuklara ülkeyi yaktırırlar, yıktırırlar; sonra da kalkıp sana “diktatör” derler. 70 yıl sadece çalarlar, çırparlar; bir taşı taş üstüne koymazlar; ama elin Pensilvanyalısının aklıyla kalkıp sana “hırsız” derler. Devirmeyi başaramadılar mı? Sen içerdeki teröristlere silah bıraktırmak, barış sağlamak için kelle koltukta mücadele verirken; şurada sınırının hemen ötesinde IŞİD diye bir terör örgütü üretiverirler. Senin dört yılda kınına ancak sokturduğun silahları öbür teröristlerin eline tekrar ellerine tutuştururlar, sonra utanmadan sana da “terörist” yaftasını yapıştırıverirler. Senin askerin, polisin şehid edilince yüreğin kan ağlar, onların Kandil’e bomba düşünce. 

Şimdi Cuma günü koalisyon muhabbetinde nihai sonuca gelinecekmiş. Her şey ülkenin birlik ve beraberliği içinmiş. Oldu. Gözlerim doldu. O birlik ve beraberliğin üstüne buldukları her fırsatta benzin döküp, kibriti çakanlar kimdi peki?
70 yıl Müslümanlara kendi topraklarında yabancı muamelesi yapan, camileri ahıra çeviren, başörtülülere sekizinci sınıf insan gibi davranan, ne zaman biraz ayağa kalksalar diktatör yasalarıyla tepelerine binenler. Daha ilkokul sıralarındaki küçücük çocukların gözünde Türkiye’yi dört tarafı düşmanlarla çevrili, soysuz, köksüz bir ülke olarak resmedenler. Şimdilerde “dağlarda yere izmarit atmıyorlar” dedikleri ve gazetelerinde “grup, maskeli eylemci” diye bahsettikleri PKK’lı teröristler için bir vakitler “en iyi Kürt ölü Kürttür” mottosunu üretip, Kürt halkının öfkesini kabartanlar. Alevilerin tepesine bomba yağdıran Sabiha Gökçen’in adını utanmadan bir de havaalanına verenler. Halkın iradesi ile meclise giren başörtülü vekili görünce “bu kadına haddini bildirin” diyen küstahlar. Tiyatroculara yazdırdıkları senaryoyla 28 Şubat tiyatrosunu sahneleyen zalimler. Daha sayalım mı? 

Ülkedeki bütün kötülüklerin başını çektiği halde, iş yüzleşmeye geldiğinde armut topladığını ve olaylardan habersiz olduğunu iddia eden bu zihniyetin hayrımıza bir iş yapacağına aklı kesen var mı?

E, hadi AK Parti ülkenin başındaki belayı def etmek için bu seçeneği değerlendirmeye kalktı, CHP ile koalisyona evet dedi diyelim; tabanının gözünde düşeceği pozisyon ne olacak hiç umurunda mı acaba? Olsa iyi olur. Siyasetin gerekleri, kendisine umut bağlayanların gerekçeleriyle örtüşmediği gün bir partinin bittiği günün resmidir. Başa açılan beladan kurtulmanın tek yolu düşmanla dost olmaktan geçmiyor.  CHP ile koalisyonun ülkenin menfaatine dair ufacık bir samimiyet barındıramayacağını çocuklar bile biliyor. Bu koalisyondan birlik ve beraberlik çıkacağına kim inanır? Kadir belki inanır. Benden söylemesi; samimiyetsizlerle iş tutan, kendi tabanının samimiyetini de yitirir. 
Aklınız varsa bu koalisyondan vazgeçin, bırakın diğerleri kursun. Size oy verenlerin çile çekmekten, tekrar sekizinci sınıf insan muamelesi görmekten yüksüneceği yok. Zaten bu dünyaya çile çekmeye geldiğinin bilincinde insanlar… Ama yok, ülke bu haldeyken ben kenara çekilemem, nihayet insan muamelesi görmeye başlayan tabanımın başına geleceklere bu saatten sonra göz yumamam diyorsanız en azından ortak bir duaya samimiyetle âmin diyebileceğiniz bir partiyle koalisyon için çabalayın. Misal; MHP. En azından Cuma’larda buluşursunuz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Saliha Sultan Arşivi