Sevgili dostların gelin tarihsel akış içinde yaşananları sorgulayalım...

1- Aşağıdaki olayların 12 aylık bir süreç içinde hatta daha da kısa bir dönemde olduğuna dikkat ettiniz mi; Başbağlar ve Madımak katliamları, Özal’ın ölümü, Eşref Bitlis’in uçağının aniden buzlanıp düşmesi, Uğur Mumcu’nun katledilmesi, Adnan Kahveci’nin yanlış yola girip hayatını kaybetmesi... Bunların hepsi aylar içinde oldu ve Türkiye’de İKTİDAR değişti! “Türkiye Ortadoğu’da lider olacak” diyen Özal’ın aramızdan ayrılışı ile Türkiye’nin yolu değiştirildi! Acaba çok mu “komplocu” olduk yoksa tesadüf katsayısı fazla mı yüksekti? Devam edelim...

2- ASELSAN’da “milli yazılım” bölümünde görevli 3 mühendis arka arkaya intihar etti. Dosyalardan biri yeniden açıldı ve savcı, boğazdaki kesiğin “zabıt tutulduğu gibi” 3 cm değil, 20 cm olduğunu ortaya çıkardı! Aynı dönemde devletin gizli tuttuğu bir projede görevli Türkiye’nin en değerli fizikçisi Prof. Dr. Engin Arık ve ekibi bindikleri yolcu uçağının düşmesi sonucu aramızdan ayrıldılar. Aklımıza birçok soru geldi, sorguladık durduk... Bu noktada yeniden not düşelim: Çok mu “komplocu” olduk!

3- Mayıs 2013’te bu toprakların son 200 yılın en düşük faizini gördüğü dönemde Gezi olayları başladı, arkasından FETÖ terör örgütünün Yargı Darbe denemesi, şantaj-montaj denemeleri ve birçok sosyal-finansal-ekonomik manipülasyon ortaya çıktı. Bu süreç durmadı ve 2016 Temmuz ayında Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın katledilmesi denenirken, ülke ele geçirilen öz ordusunun imkanları kullanılarak işgal edilmek istendi. Aynı gece başka ülkelere ait uçak gemilerinde ve Kıbrıs’taki İngiliz üs’lerinde binlerce hazır asker neden bekledi! 1900’lerde işgal edilen coğrafyamız tam 100 sene sonra yeniden işgal edilmek istendi... Çok mu komplocu olduk acaba!

Sevgili dostlar, 1990’dan 2016’ya öyle detaylar yazacağım, paylaşacağım ki; hep birlikte NELER OLMUŞ, OLABİLİRMİŞ diyeceğiz! Lütfen çok dikkatli takip edin yeni başladık...