Kemal Belgin

Kemal Belgin

Büyük ikramiye!

Büyük ikramiye!

FENERBAHÇE, bırakın lig şampiyonluğunu bir ikincilikle Şampiyonlar Ligi ön elemesine tutunmak için oynuyor. Kim bilir belki de şampiyonluk için şansı bile var denebilir aritmetik yaşadığı sürece... İşte buradan bakınca, Karabük gibi zorlu bir deplasman, hele hele milli maçlar sonrası, aşılması zor bir dönemeçtir. Karşınızda da ciddi oyunculardan kurulu bir takım vardır... Karabükspor mu? Onlarda kaçan teknik direktörlerini kahretmek adına bir dördüncülük kovalayabilirler miyim hesabındalar.
 
Maçın başlama düdüğünden önceki fotoğraf bu idi. Ama o da ne? Karabükspor’un sol kanadında fırtınalar estiren Latovleçi ve Tanese belli ki milli maçın yorgunluğu üzerine Bükreş’te eğlenerek devam etmişler... Ayakta duracak halleri yoktu. Zaten ilk yarıdan sonra maçta da yoklardı. Bu oluşum Fenerbahçe için sağ kanada hayat aşılamak demekti. Lens daha rahat oynayacak, şüpheli şahıs Van Der Wiel de öne çıkarak katkıda bulunacaktı. Fenerbahçe stoper kısmı sigortalı ama Seleznov belası vardı orada... Onu da iterek, kakarak tabii ki hakemin müsamahası ile bertaraf ettiler. Hasan Ali çıksa ne olurda çıkmasa ne olurdu... Topal ve Sousa da hem Alper, hem de Aatıf’la sigortalı oynuyorlardı. Ama bir Van Persie vardı ki sahada tam anlamıyla takımını on kişi oynatıyordu. Bu sebeple de Karabükspor’un dökülen kadrosunda Barış ve sakar stoperDany hayatlarının en kolay oyununu oynuyorlardı. Bu arada karşılıklı olarak iki kalecinin maça damga vurduklarını da yazalım.
 
Fenerbahçe daha organize, daha derli toplu, rakibin ataklarında biraz da tahripkâr davranarak kazanma şifresini arıyordu ki, hiç bulamadı desek yeridir. Bir kaç duran top ve karambol haricinde... 
 
Hassas yerlere gelelim bakalım... Dökülen Hollandalının yerine düşünülmeyen Sow kenarda paslanmıştı. Demeye kalmadı Volkan Şen Atıff’ın yerine alındı. Maksat öne çabukluk ve sürat getirmekti. Derken Volkan acı içinde yattı yere... Tedavisi sırasında Sow geldi kanara. Ama Volkan ben iyiyim beni neden çıkartıyorsun derken tatsızlık meydana geliyordu. Ama diyoruz ya, top istedikten sonra, şansın da varsa geri lafı güzaftır.  Volkan isyan ederek çıktı, Sow girdi, olmadık yerden kağıt gibi kalecinin kucağına giden bir şut attı. Top pozisyona arkasını dönmüş Van Persie’ye çarpıp önünde kaldı. Karşısında kimse yoktu ve ofsayt rekoru  kırdığı bu maçta ofsayt da değildi, plaseyi köşeye kondurdu. 
 
Hakem mi? Zaten göğsündeki FİFA kokardını kaybetmişti. Ne Van Persie’yeSeleznov’a itirazdan gösterdiği kartı gösterebildi, ne de duran top sonrası Kjaer’in eline çarpıp dışarı giden topa aut korner de veremedi, penaltı da...
Yazının başına dönelim... Bu virajdan sağ çıkan Fenerbahçe için önümüzdeki günlerde lig için sürprizler vardır. Herkes de bunu bilsin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi