Kemal Belgin

Kemal Belgin

Mart sancıları!

Mart sancıları!

HANİ derler ya; “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” diye... Bayılırım buna... Gerçekten de, güneş açar, hafiften incilersiniz giysilerde, yarım saat sonra yağmur, hatta kar bile düşer kafanıza... Ya da tam tersi... Yani sürprizleri bol olan aydır Mart...

Şimdi spora geçelim isterseniz... Yunanistan Ligi’nde Paok ile AEK oynuyorlar... AEK, İstanbul’dan göçenlerin takımıdır. Çok da dostum vardır içlerinde... Neyse, PAOK golsüz bitmek üzere olan maçta bir gol atıyor ve hakem yardımcısının ikazı üzerine ofsayt gerekçesiyle golü iptal ediyor. Sen misin gibilerinden, PAOK başkanı belindeki silahına elini atıyor ve sahaya dalıyor. Maç tatil oluyor. Sonrası mı? Devlet üst kademelerinden, Spor Bakanlığı falan, Yunan Futbol Federasyonu’na, “Ligi durdurun” talimatını yolluyor. Federasyon da UEFA’ya başvurup özerklik yara alır mı diye soruyor, hayır cevabını alınca da ligi durduruyor. Şimdi bir sorum var... O da şu: Acaba aynısı bizde olsa ne olurdu? Söyleyeyim mi? O silahlı adam için soruşturma açılır, devamla, üç-beş ay hak mahrumiyeti ve felanca kadar para cezası kesilir ve lig aynen devam ederdi. Var mı itirazı olan? Nereden mi geldim? Şuradan: Bunların OlimpiyakosVelou adlı bir takımları vardı. Tarihinde ilk defa Avrupa Kupaları’nda mücadele ediyordu. Ancak ne var ki, bir sezon önce şike yaptığı tespit edildi, başkanı içeri girdi, takım da dördüncü lige düşürüldü... Bu kadar...

***

Brezilya Teknik Direktörü, kim ise bilmiyorum, Beşiktaşlı Talisca’yı iki özel maç için kadroya çağırmış. Aynı ülke, Alex’i de kıta şampiyonalarında oynatmış, ama Fenerbahçe’ye transfer olup da kalıcı olunca, bir daha milli forma yüzü göstermemişti. Hem de gol kralı falan olmasına rağmen... Devamla, Giuliano da milli takımda oynuyordu, ama Fenerbahçe’de en golcü olunca milli kadroya çağırılmadı. Talisca mı? Bir yerlere bol paraya transfer olsun, bakalım bir daha çağrılır mı? Kimdir bu Brezilya’daki ticaret erbabı, ya da kuruluşu?

***

Mart vakalarından biri de tartışmasız Beşiktaş’ın ilk maçta beş golle mağlup olduğu Münih’dekiBayern maçının İstanbul’daki rövanşı idi... Benim çocuklardan birinin kombinesi var. Bu havada, bu skora rağmen herhalde evde izlersin diyecek oldum, “Biz Beşiktaşlıyız yahu... Tabela bizi ilgilendirmez, taş da yağsa, çoktan elenmiş olsak da orada olacağız” diye sert yapmaz mı? Bendeniz de maçtan üç saat öncesinde Taksim’deki Atatürk Kütüphanesi’nde araştırma yapıyordum. Sokak sesleri geliyordu... Üç-beş kişi herhalde deyip geçtim... Neyse, 18.00 sularında çıktım ve dolmuşa binip Kadıköy’e gideyim dedim. O da ne? Sokaklar taraftar almıyordu vallahi... Ve 40 bin yapmış tribünler... Helal olsun böyle taraftara! 50 bin kişilik statları 3-5 bin kişiye bırakanlar sıkılır mı acaba? Zaten Bayern’in ünlü hocası Heynkens de böyle bir şey yaşamadığını dile getirmiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi